TBMM Genel Kurulu'nda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nun görüşmeleri tamamlandı.

'ÜLKE OLARAK BÜYÜK BİR FELAKETİN ORTASINDAYIZ'

Maddeler üzerinde söz alan Saadet Partisi Ankara Milletvekili Mesut Doğan, AK Parti'nin eleştirileri, sorunları dinlemediğini belirtti.

Doğan, "Muhalefet partileri olarak diyoruz ki 'Bu ülkede yaşayan insanlarımızın ekmeğe çalındı', iktidar partisi diyor ki 'Avrupa bizi kıskanıyor'. Biz diyoruz ki 'Ülkemizin parası çalındı', onlar diyorlar ki 'Köprüleri görmüyor musunuz'. Biz diyoruz ki 'Gençlerimizin umudu çalındı', onlar diyorlar ki 'İyi de onlar da bize kılıç çekti'. Biz diyoruz ki 'Filistin'in toprakları çalındı', iktidar partisi diyor ki 'Görmüyor musunuz, Şam'ı fethettik'. Arkadaşlar, şunu açık ve net söylemek gerekir ki görmek isteseniz de istemeseniz de ülke olarak büyük bir felaketin ortasındayız" dedi.

'DEVLETİN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ÇÖKTÜ'

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bağışıklık sistemi çöktüğünü" belirten Doğan, "Devletler de insan gibidir, devletin de bağışıklık sistemi çökerse bırakın sorunlarını çözmeyi, kendi kendine sorun üretmeye başlar ve şu anda maalesef, var olan sistem ciddi manada sorun üretmeye başladı. Peki, neden? Nedeni açık ve net, 22 yıl boyunca iktidar partisinin uygulamış olduğu siyaset Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bağışıklık sistemini bozacak 4 tane tehlikeli zemin oluşturdu. Nedir bunlar? Bir, siyasetimizde kutuplaşma zemini oluşturdu; iki, ekonomimizde çökme zemini oluşturdu; üç, sosyal hayatta çürüme zemini oluşturdu; dört komşularımızla savaşma zemini oluşturdu. Oluşan bu zeminlerden ciddi manada etkilenen ülkemizin bağışıklık sistemi bozuldu" ifadelerini kullandı.

'AMERİKA'NIN, İSRAİL'İN, AVRUPA'NIN ŞAMAROĞLANI OLMAYI BIRAKIP BÖLGENİN LİDERİ OLMALIYIZ'

"Eğer ülkede ve siyasetimizde kutuplaşma zeminini yok etmek istiyorsak iç barışı mutlaka ama mutlaka tesis etmek mecburiyetindeyiz" diyen Mesut Doğan, "Eğer ekonomiyi mutlaka ama mutlaka tamir etmek istiyor isek bu ülkede yaşayan herkesin ürettiği kadar tüketme hakkına sahip olduğu, üretme yeterliliği olmayan herkesin tüketme hakkının devlet tarafından teminat altına alındığı bir sistemi kurmak mecburiyetindeyiz. Komşularımızla savaşma zeminini ortadan kaldırmak istiyorsak Amerika'nın, İsrail'in, Avrupa'nın şamaroğlanı olmayı bırakıp bu bölgenin lideri olmak mecburiyetindeyiz" şeklinde konuştu.

'BU 3 ETNİK GRUP ARASINDA NE ZAMAN BARIŞ VARSA, DÜNYAYA HÜKMETMİŞ'

Türkler, Kürtler ve Arapların bölgede en yoğun nüfusa sahip olduğunu belirten Doğan, "Tarih şahit ki bu bölgede sayı bakımından, en yoğun nüfusu olan bir, Türkler; iki, Kürtler; üç, Araplar. Bu üç etnik grup arasında ne zaman barış, ne zaman muhabbet varsa coğrafyamızda muhabbet olmuştur ve coğrafyamız dünyaya hükmetmiştir ama ne zaman ki bu 3 etnik grup arasında sıkıntı, sorun, kavga oldu ise coğrafyamız kan gölüne dönmüştür. Tarihin bu öğretmiş olduğu dersi iyi çalışıp iyi okumadığımız takdirde inanın sadece sorunları görmezlikten gelecek ama ülkeyi gelecek nesle çok kötü bir şekilde bırakmak zorunda kalacağız" dedi.

RIDVAN UZ: MİLYONLARA DERİN BİR SEFALET SUNDUNUZ

Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, "Faiz sebep, enflasyon sonuç diyerek milyonlarca vatandaşımıza derin bir sefalet sundunuz. Türk Lirası ne yazık ki dünyada en fazla değer kaybeden para birimlerinden biri oldu. Bunu yaparken ekonomik gerçeklerle bağdaşmayan düşük faiz politikalarıyla yandaşlarınızın servetine servet kattınız. 22 yılda yarattığınız sefalet o kadar derin bir hâl aldı ki artık hiçbir vatandaş mutlu değil çünkü bu bütçe Türkiye'nin gerçekleri değil, halkımızın hiçbir yarasına merhem olmuyor" diye konuştu.

'BEKLENEN TÜRK, SİZ DEĞİLSİNİZ'

"Türkiye'nin gerçekleri dudak uçuklatan yolsuzluklar, açlık sınırında yaşamaya çalışan milyonlar, akşam sofrasına yemek koyamayan babalar, kahvaltı masasından eksilen tabaklar, çocuğunun cebine harçlık koyamayan aileler, atanamayan öğretmenler, kapanan fabrikalar, borçları ödenmeyen kredi kartları, yuva kuramayan gençler, ek işe muhtaç olan emekliler" diyen Uz, şöyle devam etti:

"Bir şeyin sebebi olanlar çözümü asla olamazlar. Türkiye'deki işsizliğin de enflasyonun da sebebi sizsiniz. Milletin çaresizliğinin de sebebi sizsiniz. Dün bu kürsüde AK Partili bir milletvekili 'Türk, beklenendir' dedi, üstünüze alınıp dakikalarca alkışladınız. Üzgünüm ama beklenen Türk siz değilsiniz çünkü Türk, Andımız'ı yasaklamaz, T.C. tabelalarını indirtmez, Doğu Türkistan'taki zulme sırtını dönmez, Gazze'de zulüm varken İsrail'le ticaret yapmaz, millete verdiği sözü tutar. O yüzden beklenen Türk siz değilsiniz, biziz değerli arkadaşlar."

'KÖPRÜLER YAPTINIZ AMA 49 YILLIĞINA YABANCILARA VERMEK NEDİR?'

İktidarın "gençlerin bugününü ve hayallerini sattığını" söyleyen Rıdvan Uz, "Evet, köprüler yaptınız, Allah razı olsun ama 49 yıllığına yabancılara vermek nedir? Randevu alınamayan şehir hastaneleri yaptınız ama doktorlara 'Giderlerse gitsinler' demek nedir? Havaalanı yaptınız ama uçanı, kaçanı 5'li çeteye teslim etmek de nedir? Her ilde tabeladan ibaret üniversiteler açtınız ama sonucunda binlerce gençten oluşan işsiz ordusu yarattınız. Şimdi, gençler ya torpil aramak zorunda ya da işsizlikle yüzleşmek, ya zincir marketlerde çalışmak ya da yurt dışı hayalleri kurmak. Gençlere başka kapı bırakmadınız, gençlerimizin dününü, bugününü, hayallerini sattınız" ifadelerini kullandı.

MUSA KÜÇÜK: TÜRK MİLLETİ, BERABERLİK İÇİNDE HAREKET ETMEYİ HİÇ KAYBETMEMİŞTİR

MHP Gümüşhane Milletvekili Musa Küçük ise "Türk milleti, tarih boyunca çeşitli zorluklarla karşılaşmış olsa da birlik ve beraberlik içinde hareket etme yeteneğini hiç kaybetmemiştir. Birlikten doğan gücün Türk dünyasının en büyük avantajı olacağına inancımız sonsuzdur. Türk milletinin geçmişten gelen bu güçlü bağlar ve tarihsel mirasla, çağdaş zorluklarla başa çıkmak için birlik içinde hareket etmekte kararlı olduğunu ifade ederken aynı zamanda bu birlikteliğin, yalnızca geçmişe değil geleceğe de ışık tutacağını hissettirmektedir. Türk milletinin güçlü bir devlet olma yeteneği ve iradesi, tarihsel köklerinden aldığı ilhamla bu dönemi 'Türk Asrı' yapma hedefine bağlılıkla devam edecektir" dedi.

"Oğuz Kağan'dan günümüze devam eden bir geleneğin taşıyıcısı olan Türk'ün 'devleti ebet müddet' fikrini devam ettirecek olan Türk Devletleri Teşkilatı, tarihi bağları ve kültürel değerleri bir araya getirerek uluslararası ilişkilerde Türk devletleri arasında dayanışmayı artırmayı amaçlayan çok önemli bir oluşum olarak yoluna devam etmektedir" diyen Küçük, "Ortak dil, kültür, gelenekler ve hatta tarih boyunca karşılaşılan zorluklar Türk devletleri arasında dayanışma ve iş birliği duygularını pekiştirmiştir. Türk Devletleri Teşkilatı, Türk devletlerinin istikbalin iradesi olarak dünya devletleri sahnesinde önemli bir konumda yer alacağına olan inancımız, Türk milletinin geleceği için umut verici bir bakış açısını bizlere sunmaktadır" ifadelerini kullandı.

UÇAR: AHMET ÖZER BİR SUÇ ÖZNESİ OLARAK GÖSTERİLMEYE ÇALIŞILIYOR

DEM Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar, yerine kayyım atanan ve tutuklanan CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'le ilgili soruşturmadaki yeni tutuklama kararlarına tepki gösterdi.

Uçar, "İstanbul merkezli başlayan ve cadı avına dönüşen bir soruşturma kapsamında geçtiğimiz hafta 12 arkadaşımız gözaltına alındı ve vicdanların, aklın sınırlarını zorlayan hukuksuz bir soruşturma sonucunda talimat kararlarla birlikte tutuklandılar. Bu tutuklamanın gerekçesi olarak da 31 Mart öncesinde hakkında tek bir soruşturma dahi olmayan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'le yapılan görüşmeler gösterildi. Açıkça, Ahmet Özer bir suç öznesi olarak gösterilmeye çalışılıyor. Ahmet Özer'le yapılan görüşmeler bahane edilerek yeni bir hukuksuzluk dalgası devam ettiriliyor" dedi.

Yargının bağımsız olmadığını belirten Uçar, "Bu süreçteki amacı bizler elbette biliyoruz, ama açıkça söyleyelim -eski bir Baro Başkanı olarak söylüyorum- esaret altında olan bir yargı sistemiyle adalete ve barışa ulaşamazsınız. Adalet sistemi de dahil olmak üzere bütün kurumlara vermiş olduğunuz tahribattan, bu çürümüşlükten vazgeçin ve arkadaşlarımızı derhâl serbest bırakın" diye konuştu.

Şırnak'ta 28 Aralık 2011'de savaş uçaklarının bombardımanında 34 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Zülküf Uçar, "28 Aralık 2011 gecesi, Roboski'de 34 yurttaşımız TSK tarafından atılan bombalarla katledildi. Emir komuta zincirinde bu emri verenlerin, uygulayanların tamamı bilinmesine rağmen tek bir kişi hakkında dahi soruşturma yürütülmedi, herhangi bir yargılama yapılmadı ve herhangi biri hakkında ceza verilmedi. Cezasızlık zırhı resmen Roboski'de uygulandı. TSK uçaklarıyla atılan bombalar tarafından katledilen 34 yurttaşımızı burada bir kez daha sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum" ifadelerini kullandı.

TAHTASIZ: TRAKTÖRÜN DEPOSU ÖTV'Lİ MAZOTLA DOLARKEN, YATLARA ÖTV'SİZ MAZOT VERİLİYOR

CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, zenginin daha zengin olduğunu, Türk Lirası'nın değer kaybettiğini, halkın fakirleştiğini söyledi.

Tahtasız, "Ülkeyi 22 yıldır yönetenler, milleti yoksulluğa itmiştir. Emeklilerimizin çoğu açlık sınırının altında yaşıyor. Vatandaşlar kredi kartı borcuyla boğuşuyor. Traktörün deposu ÖTV'li mazotla dolarken, yatlara ÖTV'siz mazot veriliyorsa bunun suçlusu iktidardır" dedi.

AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, "özgüvenle hareket eden Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde diğer ülkelere örnek olduğunu" savundu.

Yıldız, "Dünyayı geriden takip eden değil, dünyanın takip ettiği bir Türkiye var. Özgüvenle alternatif jeopolitik okuma gerçekleştiren bir liderimiz var. Önce kendi milli sondaj gemilerimizi edindik. Ardından kendi doğal gazımıza, kendi petrolümüze kavuştuk. Bor rezervlerinin yüzde 75'ine sahip ülkemizde bor işleme kapasitemizi iki katına çıkardık" şeklinde konuştu.

Genel Kurulda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin maddeleri üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin maddelerinin görüşülmesine geçildi.

Kaynak: DUVAR