Fatma TEMEL/ÖZEL HABER

Ticari amaç uğruna Temmuz sıcağında dik yokuşlarda çektirilen atlar, ölümle burun buruna geliyorlar. Turistler, seferden dönecek atları beklerken, o seferlerde kullanılan atların 'yaralı mesaisi' de yürek burkuyor.

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAB) Diyarbakır temsilci Sevgi Ekmekçiler, son zamanlarda Mardinkapı’da para karşılığında insanların binmesi için hayvan haklarına aykırı şekilde ticari amaçla kullanılan atlara ilişkin gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e konuştu.

Bu tür hayvan sömürülerinin turizmin büyümesiyle daha çok yaygınlaştığını belirten Ekmekçiler, yetkililerin duruma derhal müdahale etmesi ve yasal işlemlerin başlatılması gerektiğine dikkat çekti.

Diyarbakır’da atlar turistlere hizmet için sömürülüyor (5)

‘BÜYÜKADA’DAKİ FAYTONLAR DİYARBAKIR’A TAŞINIYOR’

Mardinkapı’daki atların kullanılmasının hayvan haklarına aykırı olduğunu belirten Ekmekçiler, şunları söyledi:

“Son yıllarda Suriçi’nde turizmin hareketlenmesiyle atların sömürüsü de arttı. Suriçi’nde turistlerin ilgisini çekmek ve onlara hizmet ettirmek için atlar sömürülüyor. Büyükada’daki faytonlar Diyarbakır’a taşınıyor.  Hayvanlar yetkililerin gözleri önünde sömürülüyor. İnsanların bunu yapmaya yetkileri ve hakları var mı? Bunun için izin almışlar mı? Yetkililer neden bu duruma müdahale etmiyorlar? Hayvanların bu durumu içler acısı zaten aç susuz bir vaziyette çalıştırılıyorlar. Bütün gün boyunca güneşin altında o insanları taşımak zorunda kalıyorlar. Zaten o yollar atların ayakları için uygun değil. Beton, asfalt yakıyor zaten hayvanların ayaklarını. Buna kimse dur demiyor ne yazık ki. Bunun için yasal işlemlerin başlatılması gerektiğini düşünüyorum.”

“HAYVAN HAKLARI YASASI YETERLİ DEĞİL”

Türkiye’deki hayvan hakları yasasının yeterli olmadığını belirten Ekmekçiler, yetkili birimlerin de yasaları uygulama açısından eksik olduğuna dikkat çekti.

Türkiye’deki hayvan hakları yasasının yetersiz olduğunu belirten Emekçiler, “Son çıkan yasa çok az bir iyileştirme getirdi ama yine de yetersiz. Zaten para verip insanlar hayvanlara istediklerini yapabiliyor. Ben yaban hayvanları merkezinde çalışıyorum, burada o kadar çok insan zulmüne uğramış yaban hayvanı geliyor ki. Annelerinden ayrılmış bebekler, kanadı kopmuş şahinler, doğanlar, kartallar. Silahı eline alan çıkıyor dışarı hayvanları avlıyor. Bunlara bir dur denmesi gerekiyor. Yasalarımızın yetersiz olduğunu düşünüyorum. Yasaların tekrar bir gözden geçirilmesi ve şartlara uygun bir hale getirilmesi gerekiyor. Sokak hayvanları zaten kötü bir durumda biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Yemek, su ihtiyaçlarını ve kısırlaştırmalarını yapıyoruz. Ama belediyenin de bu konuda çok duyarlı olması lazım. Kısırlaştırmanın çok iyi bir şekilde yapılması gerekir. Şehir merkezinde bir nebze yapılıyor ama ilçeler ve köyler kötü durumda. Yasaya göre yılbaşından itibaren 25 binden fazla nüfusu olan ilçelerin hepsinin barınak yapma ve kısırlaştırma yapma zorunluluğu var. Ama şuan hiçbir ilçemizde ne barınak var ne kısırlaştırma yapılıyor. Hesap soran kimse de yok. Yetkili birimler bu konuda çok eksik. Yereldeki yönetimler, valilikler yasa uygulayıcıların bu konuda önlem alması gerekiyor. Barınak açmayan belediyelere ceza verilmesi, yaptırım uygulanması gerekir. 6 ay geçti hala ortada barınak yok” diye konuştu.

Hayvan hakları mevzuatına dair ayrıntılı link:

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5199-20100611.pdf