1958 tarihinde Diyarbakır'da Vali olarak görev yapan Şevket Özanalp'ın talimatı ile bu kez toplu ulaşımda kullanılan faytonlar için de düzenleme getirilir. Valinin talimatıyla faytonların geliş-gidiş güzergahlarının ve ücret tarifelerinin yazılı olarak faytonlara asılması zorunluluğu getirilir. Aksi yönde hareket eden fayton sahiplerine ise zabıta tarafından ceza verileceği belirtilir.
Ancak otobüslerin gün içinde sadece Bağlar, Havaalanı, İstasyon ve Valilik arasında sefer yapması yerel gazetelerin tepkisine neden olur ve faytonların tümden kaldırılarak, otobüs sayısının arttırılması haberleri yer almaya başlar. Tepkiler üzerine, belediye Mardin Kapı'ya da bir sefer konulmasını kararlaştırır.
'Şehrimize kesme şeker geldi'
1950'lerin sonlarında Diyarbakır'da temel gıda maddelerinde bazı sıkıntılar yaşanmaya başlar. Bunların en başında kesme şeker gelir. 7 Eylül 1956 tarihinde Diyarbakır Gazetesi'nde şöyle bir haber yer alır:
"Turhal Şeker Fabrikasının kesme şeker istihsal ederek satışa başladığını haber alan tüccarlarımızdan Müştak Yoğurtçu’nun 15 gün kadar evvel Turhal’a gittiği biliniyordu. Öğrendiğimize göre fabrikadan kesme şeker almaya muvaffak olan Müştak Yoğurtçu, iki vagon yükleyerek Diyarbakır’a sevk etmiş olduğundan şimdilik bir vagon kesme şeker evvelki gün gelmiş ve piyasaya arz edilmiştir.
Belediye mürakaba heyeti tarafından verilen karar gereğince, 50 kiloluk bir torba kesme şeker 99 lira ve perakende olarak da kilosu 210 kuruş üzerinden satılacaktır."
Lokantalar pirinç yerine bulgur pilavı sunmaya başlar
O tarihlerde Diyarbakır'da şekerde olduğu gibi pirinç temin edilmesinde de sorunlar yaşanmaya başlar. 1956 yılı Eylül ayında Diyarbakır'da pirinç temin edilemez olur. Lokantalar, pirinç yerine müşterilerine bulur pilavı sunmak zorunda kalır. Tüccarların pirinci başka illere götürüp satmalarının önüne geçmek isteyen Belediye, sıkı denetimlere başlar ve pirinç stok eden tüccarların malına el konulacağını ilan eder. Bu kararın ardından Hazro'dan Kozluk'a götürülmek istenen 5 ton pirince zabıta tarafından el konulur.
Zeytinyağı, kahve, peynir, yağ sıkıntısı
Pirinç ve şekerin yanı sıra, zeytinyağı, kahve gibi gıdaların temininde de sıkıntılar yaşanmaya başlar.
Örneğin, zeytinyağı konusunda 1958 yılında Diyarbakır'da ciddi anlamda darboğaz yaşandığı yerel gazetelerin haberlerine yansır. Yıl sonuna doğru belediyenin attığı atımlar sayesinde bu sorunlar kısmen olarak çözülür.
Diyarbakır Belediyesi köylünün ürettiği gıdaların uygun bir fiyatla pazarlarda satılmasını sağlar. Tüccarların köylere gidip yoğur, peynir, yağ gibi gıda maddelerini alarak şehir merkezinde fahiş fiyatta satışa sunmalarının önüne geçmek için Belediye bunu Valiliğe bildirerek önlem alınmasını ister. Valiliğin de girişimleriyle tüccarların toplu olarak bu gıda maddelerine satın alıp stok etmelerinin önüne geçilir ve bu gıdalar belediye tarafından tanzim satış mağazalarında satılmaya başlar.
Aynı yıl, Diyarbakır Belediyesi yaptığı faaliyetlerinin basına daha kolay yansıması için Ocak 1960 tarihinde Belediye binası içerisinde bir "Haber Bürosu" kurar.