İstifa eden İBB İYİ Parti Grubu Grup Başkanvekili İbrahim Özkan'ı eleştiren Akşener, kendisinden gizli şekilde Ankara'da ilçe pazarlığı yapıldığını belirterek "Bunu bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum, varım" dedi.
"AYRILANLAR, İYİ PARTİ'NİN KAPISINA TAŞ ATIYOR"
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Meral Akşener, İBB Meclisi'nde İYİ Partili yöneticilerin istifasını değerlendirdi. İstifa eden İBB İYİ Parti Grubu Grup Başkanvekili İbrahim Özkan'ın kendisinden bağımsız şekilde yeniden seçildiğini ve disipline sevk edilen üyelerin süreç devam ederken istifa ettiklerini hatırlatan Akşener, şunları söyledi:
"Elbette giden her arkadaş için üzülürüm. Bir prensip kararı aldım ve hep uydum. Hiçbir arkadaşımıza hakaret etmedim fakat ne hikmetse ayrılan bütün arkadaşların taş attıkları tek kapı İYİ Parti'nin kapısı. Bunu da anlamakta zorlanıyorum. Ben gidenlere çok üzülüyorum. Dilerdik ki bunlar olmasın."
Partide CHP ile yol yürümek ile seçimlere ayrı girmek konusunun 9 saat boyunca demokratik bir çerçevede tartışıldığını belirten Akşener, isim vermeden İbrahim Özkan'ın TV100 yayınındaki açıklamalarını eleştirdi. Kendisinden habersiz şekilde ilçe pazarlığı yapıldığını belirten ve bunu bir 'savaş ilanı' olarak niteleyen Akşener, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz uzun saatler konuşarak seçimlere tek başımıza girme kararı aldık. O gün gördük ki bizim partimiz kesinlikle iktidar olmalı. Bu kararı beğenmemek ve uymamak mümkündür. Buna uymazsanız istifa edersiniz, işin saygı kısmı budur. Bazı arkadaşlarımız gayet saygılı biçimde ayrıldılar, haklarında hayırlısı olsun ama bu arkadaşlarımızın başındaki arkadaşımızın ilginç bir yanı oldu.
'PARTİMİZE YÖNELİK KURUMSAL BİR OPERASYON VAR'
Dün bir televizyon programında benim bilgim dahilinde Ankara ve İstanbul'da pazarlık yapılmış. Benim bilgim yok, yerel yönetimler başkanımızın, teşkilat başkanımızın haberi yok. Neye göre yapılmış? ilk defa partimize yönelik kurumsal bir operasyon olduğu ortaya çıktı. Mesela Ankara'yı paylaşmışlar. İlçe hesabı yapmışlar hiçbirinden haberim yok. Bu bir siyasi partinin iç işlerine karışmak demektir. Ben bunu 1997'de DYP'de yaşadım, bu konuda idmanlıyım. Bunu bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum, varım."