Vergi paketinde, vergi adaletinin güçlendirilmesi ve sermayeye yönelik vergi düzenlemesi yapılmasına yönelik önemli başlıklar yer alıyor. TBMM’ye sunulması planlanan pakette, gerçek usulde vergilendirilen ticari, zirai ve serbest meslek kazançlarına da asgari gelir vergisi uygulaması getiriliyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından bir süredir çalışmaları yürütülen yeni reform paketine Orta Vadeli Program'da yer alan hedefler doğrultusunda son şekli verildi.
Paket, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in her fırsatta dile getirdiği, "Hedefimiz vergide adalet ve etkinliği sağlamak için vergilendirilmemiş hiçbir alan bırakmamak" mesajı doğrultusunda hazırlandı.
TBMM’ye sunulması planlanan pakette, vergi adaletinin güçlendirilmesi, sermayeye yönelik vergi uygulamaları getirilmesi ve doğrudan vergilerin payının artırılması için düzenleme önerileri bulunuyor.
Çok uluslu şirketlere asgari kurumlar vergisi uygulamasını devreye alacak Bakanlık, doğrudan vergilerin payını artırmak için yerel asgari kurumlar vergisi ve asgari gelir vergisi modelini de getirecek.
Pakette yer alan bazı başlıklar şöyle:
Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yeni bir bölüm açılarak, çok uluslu şirketlerden asgari kurumlar vergisi (küresel asgari kurumlar vergisi) alınacak.
Başta AB ülkeleri olmak üzere 30'dan fazla ülkede yasalaşan küresel asgari kurumlar vergisinde, yıllık konsolide hasılatı 750 milyon avro eşiğini aşan çok uluslu şirketlerin düşük vergileme yapılan ülkelerdeki şube, iştirak ve iş yerleri asgari yüzde 15 kurumlar vergisine tabi tutuluyor.
Bu şirketlerin faaliyette bulunduğu ülkede ödenen kurumlar vergisi yükü yüzde 15'ten aşağıdaysa uygulamayı yasalaştıran ülkeler, ilgili ülkenin almadığı vergi farkını tahsil edebilecek. Asgari kurumlar vergisi uygulamasına geçmeyen ülkeler, vergileme haklarını bir başka ülkeye devretmiş oluyor.
Türkiye'de nihai ana işletmesi yurt dışında bulunan 1024 grup yer alırken bunların ülkede 2 bin 134 işletmesi bulunuyor.
Yurt içi asgari kurumlar vergisi
Kurumlar vergisi mükelleflerinin yaklaşık yarısının zarar beyan ettiği ya da hiç matrah bildirmediği halde yüksek cirolarla faaliyetlerini sürdürdüğü belirlendi. Bu konuda AB ve OECD uygulamalarını da inceleyen Bakanlık, mükelleflerin beyanları ile hasılat ve ödeme güçlerinin birbirleriyle kıyaslandığı hibrit bir model hazırladı.
Ödenecek kurumlar vergisi, beyan edilen kazancın indirim ve istisnalar düşülmeden önceki tutarının belirli bir oranı ile gelir tablosundaki kazancın belli bir oranı matrah olarak kabul edilerek bulunacak vergiden yüksek olanı esas alınarak belirlenecek.
Ödenen asgari kurumlar vergisi, izleyen 5 hesap döneminde işletmelerin bundan daha yüksek vergi ödemeleri gerektiği dönemlerde, ödenecek vergiden mahsup edilecek.
Bazı istisnalar (iştirak kazançları, emisyon primi kazançları gibi) asgari vergi hesaplamasında kazançtan indirilerek dikkate alınacak.
Yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım harcaması yapan mükelleflerin hakları korunacak. Yeni işe başlayan mükellefler 3 yıl asgari vergiden muaf olacak.
Asgari gelir vergisi de geliyor
Gerçek usulde vergilendirilen ticari, zirai ve serbest meslek kazançlarına da asgari gelir vergisi uygulaması getiriliyor. Gelir vergisi mükelleflerinin önemli bir kısmının zarar beyan ettiği veya beyanları ile hasılatları arasında önemli uyumsuzluklar olduğu görüldü. Bu konuda da yeni bir model kurulacak.
Buna göre, mükelleflerin beyan edecekleri kazanç, gelir ve kazanç bildirimi tablosundaki getirilerinin belirlenecek bir oranından az olamayacak.
Serbest meslek kazancı elde edenlere ise ayrıca bir çıpa planlanıyor. Bu mükelleflerin beyan edileceği kazanç brüt asgari ücretin yıllık tutarının altında olamayacak.
Hasılat üzerinden ödenen asgari vergi farkının izleyen 5 hesap döneminde mahsubuna izin verilecek. Yeni işe başlayanlar 3 yıl asgari vergiden muaf olacak.
YİD ve KÖİ projelerine yüzde 30 kurumlar vergisi
Türkiye'nin büyük yatırımlarından elde edilen kazançlara da artırımlı kurumlar vergisi uygulanacak.
Kurumlar vergisi oranı, reel sektör için yüzde 25, banka ve finans kurumlarında yüzde 30, ihracat yapan firmalarda yüzde 20, halka açık şirketlerde yüzde 23, imalatçılarda yüzde 24 olarak uygulanıyor.
Banka ve finans kurumlarında olduğu gibi, yap-işlet-devret (YİD) modeli ile kamu-özel işbirliği (KÖİ) projeleri kapsamında faaliyet gösteren kurumların buralardan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranının yüzde 25 yerine yüzde 30 olması öneriliyor. Bu düzenlemenin de vergi adaletinin güçlendirilmesine ve dolaysız vergilerin payının artırılmasına katkı sağlaması hedefleniyor.