Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Urfa Milletvekili Osman Baydemir'e, 2017 yılı bütçe görüşmelerinde Meclis'te yaptığı konuşmada "Ben Kürt halkının bir evladı olarak, Ben Kürdistan’dan gelen bir temsilci olarak benim isteğim bu çatı, Türk’ün ve Kürt’ün ortak çatısı olmalıdır..." sözleri nedeniyle disiplin cezası verildi.
TBMM Başkanvekili, Meclis İçtüzüğü'nün "Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü esasında Anayasada düzenlenen idari yapısına tanımlamalar yapmak" gerekçesiyle Meclis'ten geçici çıkarma cezası verilmesini teklif etti. Meclis oy çokluğuyla Baydemir'e 2 birleşimden çıkarılma cezası verildi.
Bunun üzerine Baydemir’in avukatı Serdar Çelebi, bu kararı 2018 yılında Anayasa Mahkemesine taşıdı. Baydemir’in avukatı başvuruda, Genel Kurul kararlarına itiraz yolu kapalı olduğu için "yasama faaliyeti sırasında sarf ettiği sözler nedeniyle cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini” belirtti.
Dosyayı inceleyen Yüksek Mahkeme, "disiplin cezasının Anayasanın yargısal denetimini mümkün kıldığı parlamento kararlarından olmadığı" gerekçesiyle 'yetkisizlik' kararı verdi.
Mahkeme kararına Zühtü Arslan, Hasan Tahsin Gökcan, Engin Yıldırım, M, Emin Kuz, Yusuf Şevki Hakyemez ve Kenan Yaşar, karşı oy kullandı.
'İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLAL EDİLDİ'
Başkan Zühtü Arslan’ın karşı oy metninde şu ifadeler dikkat çekti:
"(...) Milletvekillerinin temel hak ve özgürlüklerini kişisel olarak ve doğrudan etkileyen parlamento kararları bireysel başvuruya konu olabilir. Bunu engelleyen hiçbir anayasal veya yasal düzenleme bulunmamaktadır. Tersine Anayasa'nın 148. maddesinde yer alan “kamu gücü” kavramı kapsamında bu gücü kullanan yasama organının da bulunduğu hususunda tereddüt yoktur.
Başvuruya konu parlamento kararının dayanağı olan İçtüzük hükmünün “belirli ve öngörülebilir” olmaması nedeniyle ifade özgürlüğüne yönelik müdahalenin kanunilik şartını sağlamadığı anlaşılmaktadır.
26. Açıklanan gerekçelerle başvurunun kabul edilebilir olduğunu ve başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini düşündüğümden çoğunluğun kararına katılmıyorum." (HABER MERKEZİ)