Fuat BULUT

Türkiye’de ilk demiryolu ağını ören binlerce demiryolu işçisinden biriydi.

Teknolojinin ve ağır tonajlı makinelerin olmadığı dönemde rayları ilmek ilmek toprağa nakşetmişti.

Günümüzün “Kurtalan Ekspresi” veya Time dergisinin “dünyanın en harika” yerleri arasına Diyarbakır’ı aldığı “Turistik Doğu Ekspresi”nin alt yapısında onun da alın teri vardı.

Yıllarca emek verdi bir devlet memuru olarak.

Zaman geçti ve emeklilikle birlikte bedenini dinlendirmek vakti geldi.

Artık şehir şehir gezip demir raylarını kontrol etme dönemi sona ermişti.

Haftalar, belki de aylarca ayrı kaldığı ailesiyle artık ilgilenme zamanıydı.

Hasret giderdi, eşi ve çocuklarıyla birlikte güzel anlar yaşadı.

Babadan kalma topraklarda bağ ve bahçe işleriyle de uğraştı.

Bazen de ailece soyadını aldıkları “Balıkçı”lıkta ustalığını konuşturdu.

Ömür geçti, yaş 103’e geldi.

Gözünün nuru gitti, kulaklar duymaz oldu.

Yasin amca (Balıkçı), “Doğu’nun Ege’si” olarak tanımlanan Hazar Gölü’nün eşsiz manzarasından mahrum, günün 24 saati karanlığa gömüldü.

Martıların, kıyıya vuran dalgaların, suda serinleyen çocukların sesini duyamaz oldu.

Geçen hafta sonu, meslek büyüğüm olan oğlu Faruk Balıkçı’ya misafirdim.

Denize nazır villaların arasına kurulu cennet bahçesini andıran avluda tek başına oturuyordu.

Gözler bir yere odaklanmış, hareketsiz duruyordu.

Bir an için İranlı yönetmen Asghar Farhadi’nin “Bir Ayrılık” filminin kareleri canlanırken, yüzde 10 duyan kulağına eğilen oğlunun “Baba ben geldim” sözüyle çocuklar gibi gülümseyen yüzü, oğlu Faruk’un eline sarılıp “wışşş, sen geldın, hoş geldin oğlum” sözünü günlerdir unutamıyorum.

Bin bir emekle büyüttüğü oğlu, bugün onun eli, gözü ve kulağı olmuştu.

Geçmişte pek çok gez Yunus amcanın başını yıkadığı oğlu, “Bir Ayrılık” filminin unutulmaz sahnesindeki gibi bugün babasının başını yıkıyor, elbisesini giydiriyor, çok sevdiği tren raylarının kenarındaki kıraathaneye götürüyordu.

Müthiş bir baba-evlat ilişkisi…

“Bir baba evladına bakarsa o evlat da babasına bakar” sözü bir kez daha teyit ediliyordu.

Muhabir: FUAT BULUT