Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şu şekilde;

"Bize göre doğru siyaset buluşturan, yakınlaştıran, kavuşturan, kucaklaştıran, kutupları teker teker aşındıran ahlaklı siyasettir. Doğru siyaset sorumluluk duygusunu ilke edinen , kardeşlik ve kaynaşma kültürünü vatan ve millet sevgisiyle eklemleyen akıl dolu siyasettir. Tehditlerin kol gezdiği bulanık dönemlerde, bekamıza çevrilmiş kanlı namlılarla karanlık niyetlerin çevremizde sırayla nöbete girdiği bir zaman diliminde mili birlik ve dayanışma ruhumuzu zinde tutmak, dengeli, düzgün ve doğru siyasetin vazgeçilmez erdemidir. Bu erdeme bağlıyız. Bu erdemin refakatiyle önümüze gerilen perdeleri yırtıyor, münasebetlerimizi kuruyor, mücadelemizi yürütüyoruz.

Biz siyaseti bir savaş biçimi olarak ele almıyoruz, insanların birbiri üzerine egemenlik kurması olarak değerlendirmiyoruz biz siyaseti teorik ve retorik arka planı Batı’nın sınıf çatışmalarına dayanan bundan mülhem toplumun düşman kamplara bölünmesine çanak tutan kriz ve grilim süreci olarak tanımlamıyoruz ve kabul etmiyoruz. Çünkü sınıflı bir toplum yapısını tamimiyle reddediyoruz. Siyasette hiç kimseyle hiçbir parti ile kategorik olarak alıp veremeyeceğimiz konuşup çözemeyeceğimiz bir şey yoktur. Siyasi alakamız sert veya yumuşak tavrımız tek tek fertlerin şahsiyet kalibreleri değil fikir ve düşünce kapasiteleriyle sınırlıdır.

"Günden güne körüklenen bölgesel yangının cümle kapımıza dayandığı besbelli ortaydayken hala birbirimizin ayağına basmakla ensesine tokat atmakla açığını aramakla vakit mi kaybedelim? Bu hakikatlere sırtımızı dönemeyiz, hızla akan tarih nehrinin kıyısına fütursuzca çıkıp hayatın ve hadiselerin geçişini atıl bir şekilde hiçbir şey yokmuş gibi seyredemeyiz.

“DEM SIRALARINA GİDEREK ELİMİ UZATTIM”

MHP genel başkanı olarak Cumhur İttifakı'nın duruşuna müzahir bir şekilde DEM sıralarına giderek elimi uzattım, doğaçlama olmayan bu iyi niyetli tutumumu siyasi nezaketten öte önümüzdeki cumhurbaşkanlığı çarpışması ve yeni anayasa için cephe genişletme çabası olarak görenler mayın tarlasında söğüt gölgesi arayan biçarelerdir. Uzattığım el milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır.

Uzattığım el gelin Türkiye partisi olun gelin teröre cephe alın gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenin teklifidir. Biz gelişi güzel keyfe keder, can sıkıntısından anlık dürtülerle dümenden el uzatmayız. Biz durduk yere el vermeyiz. Öylesine yerimizden kalkıp da el sıkmaya teşebbüs etmeyiz. DEM’e düşen sorumluluk uzanan bu samimi elin kıymet hükmünü anlaması dahası Türkiye partisi olması yönünde bir eşik olarak algılayıp değerlendirmesidir.

Kaynak: HABER MERKEZİ