Fatma TEMEL
Diyarbakır’ın merkez ilçesi tarihi Suriçi’nde küçük atölyesinde 19 yıldır taş işleme sanatını yapan emekli Fransızca öğretmeni Mahmut Nurettin Medyelioğulları, Diyarbakır’da açmayı düşündüğü ‘Müze atölye’ projesinin desteklenmediğini söyledi.
Taş işleme sanatına nasıl başladığını anlatan Medyelioğulları, daha önce halk eğitim aracılığıyla taş işleme sanatını gençlere öğrettiğini ama sürdürülebilir olamadığını ifade etti. Medyelioğulları, “Emeklilikten sonra taş işleme sanatına başladım. 19 yıldan beridir taş işliyorum. Önce tunçla uğraştım. Başta taşa cesaret edemedim. Ama taşa başladıktan sonra diğerlerini bıraktım. El becerim vardı. Resme meraklıydım biraz. Zaten taşların çoğunu doğaçlama yapıyorum. Birkaç dönem halk eğitimde kurs yaptım. Halk eğitim aracılığıyla öğrencilerim vardı. Ama maalesef kalıcı bir şey olmadı. Sürdüremediler” dedi.
‘GENÇLERE BU SANATI ÖĞRETMEK İSTİYORUM’
Yaptığı eserleri satmadığını vurgulayan Medyelioğulları, bazalt şehri olan Diyarbakır’da ‘Taş Müzesi’ açmak istediğini ifade etti. Medyelioğulları, şöyle devam etti:
“Yaptığım eserleri isteyenler oluyor ama ben satış yapmıyorum. Bu işi ticari amaçla yapmıyorum. Hatta isteyenlere vermeyince kızıyorlar. Aslında ticareti de yapılabilir ama yaptığınız işin karşılığını alabilir misiniz bilemiyorum. Günün belirli saatlerinde geliyorum. Uğraşıyorum. Satış yapmıyorum. Şuan atölyede olan taşların fazlası depoda da var. Arkeoloji müzesinde bir sergi açtık. Ben de bir taş müzesi düşüyorum. Diyarbakır taş şehri ama taş müzesi yok. İmkân olur, yer verilirse düşüncem o. Hem müze hem tanıtım hem de isteyenlere öğretebileceğim bir alan olacak. Gerekirse de ticaretini de yapacağız. Müze için girişimlerim oldu. Ama henüz bir sonuç alamadım. Eğer olursa Diyarbakır için de farklı bir şey olur. Öğrenmek isteyenler olduğunda onlara öğretmek istiyorum. Ama geçici olamayacak şekilde, yanımda tutmak istiyorum onları, olursa çok güzel olur.”
‘TAŞ MÜZE FİKRİMİ DESTEK ÇIKILMADI’
Medyelioğulları, yaptığı taş işleme sanatına ve ‘Taş Müzesi’ projesine destek verilemediğini ifade ederek, “Destek olması gerekenlerin köstek olmasına üzülüyorum. Başka kimseden bir beklentim yok. Destek görmedim ben. Bu işi bir kültür sanat faaliyeti olarak görmüyorlar mı diye düşünüyorum. Diyarbakır gibi bir yerde böyle bir şeyin olması hem kültür hem sanat faaliyetidir. Ama anladığım kadarıyla bu öyle görülmüyor. Önemsenmiyor. Başka bir yerde olsaydı daha farklı olurdu. Bu bazalt taşlar Diyarbakır’a has bir şey ve burada bunun sanatını yapıyorum. Dikkate alınmaması beni üzüyor. Müze eğitim atölyesi açtığınız zaman her anlamda getirisi olacak yani. Memleket için iyi olacak. Geçen gün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bir demecini gördüm. Şehirlere değer katacak projelere destek olacağız diyordu. Bir müze bir şehre değer katar. Ama anlatamıyoruz. Antep’te bir sürü müze açılmış. En son fıstık müzesi açılmıştı. Diyarbakır gibi bir yerde taş müzesi neden olmasın? Umutsuz değilim. Bu işin yaygınlaştırılması, gençlere yönelik çalışmaların olması gerekir” diye konuştu.