Hülya ASLAN-ÖZEL HABER
Güneydoğu Ekspres- Diyarbakır’da dört çocuk annesi olan 37 yaşındaki Emine Bitmiş, önce hobi olarak evde yaptığı yemekleri sosyal medyada paylaştı, daha sonra elinin lezzeti kent sınırlarını aşınca ailesinin geçimini emeği ile yapmaya başladı. İl dışından da yemek siparişi alan Bitmiş, “Sosyal medya benim geçim kaynağım oldu. Büyük emekler veriyorum. Emek olmadan ekmek de olmaz” dedi.
Sosyal medyayla birlikte insanların beslenme ve mekan alışkanlıkları da değişti. Özellikle de korona pandemisi döneminde restoranların kapatılmasıyla ev yemekleri ön plana çıkmıştı. Diyarbakırlı Emine Bitmiş (37) de, Instagram’da açtığı yemek sayfasıyla geçimini sağlıyor. Bitmiş, ilk etapta siparişleri yakın çevresinden alsa da zamanla il dışından siparişler almaya başladı.
Mantı, içli köfte, kuru dolmalık ve çeşitli kurabiyeleri evinde yaparak sosyal medya üzerinden görünür olmaya çalışan Emine Bitmiş, yaptığı yemekleri fotoğraflayarak işe başladığını söyledi. Bitmiş, "Sosyal medya üzerinden sayfa kurmadan önce evde yaptığım yemekleri sürekli çekerdim. Daha sonra yeterli bir seviyeye geldiğine inandığım için bir sayfa açtım. Aile ve çevre desteği ise bu süreçte benim için önemli oldu. Her ne kadar başlangıç için herhangi bir eğitim veya deneyime sahip olmasam da bu işi en iyi şekilde yapmaya çalıştım" dedi.
'MİSAFİRLERİM İÇİN YAPTIĞIM YEMEKLERİ SUNDUM'
Girişimci bir yapıya sahip olduğunu dile getiren Bitmiş, "Geçmişten bugüne birçok işte çalıştım ve kendi ayaklarımın üzerinde durmayı her zaman için çok sevdim. Çocukluğumdan bu yana mücadeleyi hiç bırakmadım. 3 çocuk ile başladığım yemek serüvenime 4 çocuk ile devam ettim. Kadın isterse her şey yapar, yeter ki kendine olan güveni bırakmasın ve adım atsın. Ailem ve misafirlerim için yaptığım yemekler beğenilirdi. Bir adım atmam için ise sürekli cesaretlendirilirdim. Ben de bir adım atarak Instagram da bir yemek sayfa açtım. Zamanla sunduğum yemekler ve kurabiyeler için sipariş aldım. İlk siparişler yakın çevremden gelse de zamanla il dışından da sipariş almaya başladım" dedi.
'EKONOMİK KAYGIYLA BAŞLADIĞIM İŞ, ZEVKE DÖNÜŞTÜ'
Yaptığı yemeklerin terapi gibi geldiğini söyleyen Bitmiş, şöyle devam etti: "Ekonomik sıkıntılardan kaynaklı başladığım iş yerini zevk alarak yaptığı bir işe dönüştürdüm. Yemek yaptığım zamanların beni daha mutlu ettiğini gördüm. Bu başarmanın vermiş olduğu bir duygudur. Hazırladığım siparişler müşterilerime ulaştığında ve onlardan olumlu dönüşler aldığımda benim için yeterliydi. ‘Eline sağlık Emine çok güzel olmuş’ diyorlarsa mutluyum ve bununla birlikte tekrar motivasyon olurum. Şu an için ciddi ekonomik sıkıntılarım olmazsa da yemek yapmak ve bir uğraş içinde olmak iyi hissettiriyor. Yaptığım yemekleri sadece ekonomik kaygıyla yapmıyorum. Giderlerimi hesaplayarak herkesin alabileceği bir fiyatta sunuyorum. Günümü kurtarsın yeter diyorum. Tüm gayem müşterilerimi memnun etmek ve ileride küçük işletme açmak."
'İŞİN GÜZEL YANLARI GİBİ ZOR OLAN YANLARI DA VAR'
Bitmiş, işin güzel olan yanlarını da şöyle anlattı: "Öncelikle kendi ve çocuklarımın ihtiyaçlarını daha rahat karşılayabiliyorum. Ev ekonomisine katkıda bulunmak güzel, çünkü hepimiz zor günlerden geçiyor ve ekonomik anlamda çoğu zaman sıkıntılarla karşılaşabiliyoruz. Çocukların istediğini almak, rahat geçinmek ve hayatı daha güzel idame ettirmek herkesin isteğidir. Ben de bu doğrultuda başladığım işte kendim ve çocuklarımın ihtiyaçlarını gidermeye çalıştım. Zaten bu işte yüksek kazançlar elde etmiyoruz. Sadece gündelik ihtiyacımızı karşılayacak kadar kazanıyoruz. Özellikle mevsim geçişlerinde aldığımız siparişler ile elde tutulur bir kazanç sağlıyoruz."
Zorluklarına da değinen Bitmiş, son olarak şunları söyledi: "Kadınların omuzlarında çok ağır yükler var. Sürekli mutfakta olma hali bazen kötü olabiliyor. Bunun yanında gerek çocukların bakımı ve eğitimi olsun, gerek yemek ve ev temizliği olsun bunların tümüne yetişmek zor. Tüm bu işlerin yanında bir de çalışarak ev ekonomisine destek çıkmak ciddi anlamda yıpratıcı. Planlı ve programlı bir şekilde çalışmak zorunda kalıyorum. Okula gidiş saati, dönüş saati, uyku saati gibi durumları göz önüne alarak kendimi ayarlıyorum. Doğumundan bir gün önce bile mutfağa girip siparişlerimi hazırladığım zamanlardan geçtim. Bu işi dört yıldır dişimle tırnağımla yürütüyorum. İlk başladığım zaman ne bir oklavam ne yufka açacağım ne de bir tahtam vardı. Zamanla tüm eksikliğimi giderdim, mücadele edilince her şeyin de devamı gelir yeter ki çaba olsun."