ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA
1960’lı yılların ortalarında, Bitlis’in tenha köylerinde, yenidoğan bazı çocuklarda alışılmadık ve korkutucu rahatsızlıklar ortaya çıkmıştı. Bazı çocuklar elleri ve ayakları olmadan doğarken, bazıları ise yılan derisiyle ya da tek gözlü olarak dünyaya gelmişti. Bu garip doğumlar, kısa sürede sadece köy halkı arasında değil, tüm Anadolu’da duyulmaya başlandı. Köylüler, bu olayların arkasında bir lanet ya da kötü bir gücün varlığından şüphelenerek, çözüm arayışına girdi.
Çaresizlik içinde, köylüler, büyücülükle tanınan ve halk arasında "Belkız Ana" olarak bilinen bir kadına başvurdular. Büyücü Belkız Ana, halk arasında mistik güçleri olduğu ve kötü enerjilerden arındırma konusunda uzman olduğu söylenen bir figürdü. Birçok köylü, yeni doğan çocuklarının sağlıklı olabilmesi için ondan yardım bekliyordu.
BELKIZ ANA’NIN TUHAF RİTÜELLERİ
Köylüler, Belkız Ana’nın evine geldiklerinde, o onlara çocuklarını tek tek alıp üzerinde tuhaf ritüeller uygulayacağına dair söz verdi. Bir köylü, gördüklerini şöyle anlatıyor: “Bir gece, gözleri olmayan bir bebek getirdik. Belkız Ana, çocuğun yüzüne Arap harfleriyle yazılar yazdı. Ardından bir gölge beşiği alıp hızla kayboldu. Herkes çığlık atıp kaçtı. O an ne olduğunu anlamadık.” Diğer bir baba, yaşadıklarını şu şekilde anlatıyor: “Çocuğum yılan derisine benzeyen bir ciltle doğmuştu. Belkız Ana, bize domuz kanı içirmemizi ve bir domuz derisini onun üzerine sarmamızı söyledi. Her akşam, evimizde tuhaf sesler duymaya başladık. Eşim, uykusunda korkuyla uyanıyordu.”
BELKIZ ANA’NIN KAYBOLUŞU VE ARDINDAKİ GİZEM
Zamanla, köylüler Belkız Ana’nın yardımlarının sonuç vermediğini fark etti. Yeni doğan çocuklar hâlâ hastalıklı doğuyor, yaşamları daha da kötüleşiyordu. Bunun üzerine, köylüler tekrar Belkız Ana’nın kapısını çalmaya karar verdiler. Ancak, evinin kapısı kırıldığında, içeride hiçbir iz bırakılmamıştı. Eşyalar toz içinde kalmış ve Belkız Ana’dan hiçbir iz bulunamamıştı. Jandarma, yaptığı araştırmalarda, Belkız Ana’nın varlığını kanıtlayan hiçbir belgeye ulaşamadı.
BELKIZ ANA: CİN YA DA İFRİT Mİ?
Bitlis’te yaşanan bu korkunç olayların ardından, Belkız Ana hakkında yapılan araştırmalar, onu sıradan bir insan olarak tanımlamaktan çok, doğaüstü bir varlık olabileceği yönünde spekülasyonlara yol açtı. Bazı köylüler, Belkız Ana’yı, çocukları hasta doğan aileler için gelen bir cin ya da ifrit olarak tanımladılar. O’nun yaptığı büyüler ve gölgeler tarafından kaçırılan çocuklar, hala büyük bir sır olarak kalmaya devam ediyor.
JANDARMA HİJBİR İZE RASTLAMADI
Olayın en ilginç kısım ise şu; Jandarma yaptığı araştırmada böyle bir kadının yaşamış olduğuna dair hiçbir belgeye rastlamadı. Bitlisli Belkız o bölgede birçok insanın hayatını kararmasına rağmen, anne, baba ve kendisine dair hiçbir bilgiye ulaşamadı. Bu durum onu çocuk sahibi olamayan ailelere yaptığı büyülerle Anadolu topraklarına gelmiş bir cin ve ya da bir ifrit olabileceği düşüncesine yol açmıştı. Bitlisli Belkız'ın büyülerde yaptığı nesneler ve bazı gölgeler tarafından insanların gözü önünde kaçırılan çocukların başlarına ne geldiğiyse bir sır olarak kaldı.
DABBE FİLMİNE KONU OLDU
Bugün, Belkız Ana’nın adı hala korku ve merakla anılmakta. Hatta Bitlis’in köylerinde büyücülük ve doğaüstü güçlerle tanınan Belkız Ana, aynı zamanda Dabbe gibi korku filmlerine de yansıdı. Dabbe filminde, Belkız karakteri, bir cin musallatına uğrayan bir kızı kurtarmaya çalışırken, aslında karanlık planlarının arkasındaki gerçek yüzüyle ortaya çıkıyordu.
