Fatma TEMEL/ÖZEL

Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Resim Bölümü’nden mezun olan Betül Kübra Savcı, üniversite sürecinde vitray sanatıyla tanışıyor. Çok azalan ve eskisi gibi yapılmayan vitray sanatına olan ilgisinden dolayı Diyarbakır’ın merkez tarihi Sur İlçesi’nde atölye açıyor. Savcı, vitray sanatını ve atölye açma sürecini gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e anlattı.

Diyarbakır’da yaşayan Savcı, vitray cam sanatının Türkiye’de bitmek üzere olan bir sanat olduğuna dikkat çekti. Savcı, “Eş durumumdan dolayı Diyarbakır’a geldim. Tabi Diyarbakır’a geldiğimde de evimi bir atölyeye çevirdim. Kendi vitraylarımı yapmaya başladım. Vitray cam sanatı, renkli camları bir araya getirme sanatıdır. Bizim kullandığımız renkli camların Türkiye’de imalatı yok. Yurtdışından geliyor. Alım yerleri İstanbul, çok az yerde var. Yaklaşık 4-5 yerde bulunuyor. Bu camları kalıp halinde alıyoruz, sonra istediğimiz motife göre renklerini ayarlıyoruz. Ve kesim işlemi oluyor, onu da elmaslı cam kesme aletiyle yapıyoruz. Sonra tıraşlama makinesinden geçirip ara malzememiz folyoya sarıyoruz. Folyodan sonra lehimleme işlemi oluyor. Bu lehimleme işlemi de kurşun kalaydan oluşan bir malzeme, bunu eriterek yaptığımız motifi birleştiriyoruz. Yani camlar boyama değil, has kendi ana renkleriyle gelir. Katedralli cam var, opal var bu yapacağınız dokuya bağlı değişiyor. Tabi üç boyutlu yapmasını bilmiyordum üniversitede öğretilmedi. Sonra alaylı birinden ders aldım. Üç boyutlu yapmaya başladım. Avize, abajur, lotus her şeyi üç boyutluya çevirmeye başladım” dedi.

SUR’DA ATÖLYE AÇTI

7 yıldır Diyarbakır’da yaşadığını belirten Savcı, “Sur’un dokusu daha farklı olduğu için ve vitraya uygun olduğundan dolayı Sur’da atölye açtım. Amacım sanatı sevdirmek, hem de vitrayın ne olduğunu insanlara duyurmak. Vitray Türkiye’de çok az olan bir sanat, ayrıca yok olmaya yüz tutmuş bir sanat. Onun için vitrayı Diyarbakır’a kazandırmak istiyorum. İlerde kısa süreli bir workshop tarzında bir eğitim vereceğim. Ve eğitim alındıktan sonra istikrarlı olması adına atölyeye katılanlarla birlikte çalışmayı da hedefliyorum. Çünkü amacım bu sanatı ilerletebilmek. Şu anki hedeflerimden biri de büyük işler almak ve büyütmek” diye konuştu.

 ‘YER KONUSUNDA SIKINTI YAŞADIM’

Atölye açma sürecini de anlatan Savcı, kiralık yer bulma konusunda zorluk çektiğini belirtti. Yaklaşık üç aydır atölyeyi açtığını ve iyi bir ilerleme kat ettiğini dile getiren Savcı, şöyle devam etti:

“En başından beri bir atölyem olsun istiyordum. Bir türlü atılamıyordum. Sonra karar verdim kesin olarak atölye açacağım dedim. Üç ay kadar Sur’da bayağı bir dolaştım. Sormadığım yer kalmadı çok insanla haşir neşir oldum. Sonra bu atölyeyi buldum. 30 yıldır kimseye kiraya vermiyorlardı. Kiracı istemiyorlardı. Neyse sonra kiraya vermeye karar verdiler. Yaklaşık yine üç ay kadar tadilat süreci vardı. Çok zorluk çektim İstanbul’dan buraya geldiğim için kimseyi de tanımıyordum. Ama şuan biraz daha iyi, insanlar merak ediyorlar aslında ders almayı çok istiyorlar ve bende ders vermeyi çok istiyorum. Ama atölyenin biraz oturması lazım. Bu şekilde ilerlemem lazım. Vitrayı bilen anlayanlardan güzel dönüş alıyorum. Ama anlamayan biraz daha ‘iş yapmıyor, neden açtı? Para kazanamaz bu şekilde’ şeklinde yaklaşıyor. Tabi ben kendimden eminim ve önemli olan bu.”