Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi 12’nci Dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi ile Kuvvet Harp Enstitüleri 6’ıncı Dönem Komuta ve Kurmay Eğitimi Mezuniyet Törenine katıldı. Komuta ve Kurmay’dan 152, Müşterek Harp Enstitüsü’nden 29 olmak üzere 181 subay mezun olurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan törende bir konuşma yaptı.
"PENÇE HAREKAT BÖLGESİNDE ÇOK YAKINDA KİLİDİ KAPATIYORUZ"
Bölgedeki krizleri çözüme kavuşturmak için çalışırken vatanının ve vatandaşların güvenliğini de göz ardı etmediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 40 yıldır bölücü teröre karşı çetin mücadeleler yürüttüğünü ve bu uğurda büyük bedeller ödeyen bir ülke olduğunu ifade etti.
Kutsal vatan topraklarının tek karışına dahi el uzatılmayacağını bugüne kadar defalarca gösterdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Binlerce evladımızı şehit verdik. Ancak şehit kanlarıyla bize vatan kılınmış bu ülkeyi alçaklara bırakmadık. Kahraman güvenlik kuvvetlerimizin fedakarlıkları, cesaretleri ve gayretleri sayesinde terörle mücadelede çok önemli başarılara imza attık. Hudutlarımız içinde bölücü örgüt artık eylem yapamaz hale geldi. Irak ve Suriye sahasında ise örgüt iyice kapana sıkışmış durumda. Askerimizle, polisimizle, jandarmamızla ve istihbaratçılarımızla her yerde enselerindeyiz. Yerli ve milli silah sistemlerimizin de büyük katkısıyla terör örgütüne ciddi darbeler indiriyoruz. Kuzey Irak'taki Pençe Harekat Bölgesinde çok yakında kilidi kapatıyoruz. Suriye’de güney sınırımız boyunca uzanan güvenlik kuşağının eksik halkalarını Suriye’nin toprak bütünlüğü temelinde tamamlayacağız. Irak ve Suriye hattında ülkemize tehdit oluşturacak hiçbir yapıya müsaade etmemekte kararlıyız. Sadece ele geçirilen silahların türüne ve çeşidine bakmak bile Türkiye'nin nasıl çok uluslu ve çok ortaklı bir terör konsorsiyumu ile mücadele ettiğini ortaya koymaya kafidir. Devlet olarak şu gerçeğin çok net farkındayız, silahının namlusu Türkiye'ye dönük teröristler sınırlarımızın ötesinde var oldukça biz burada huzurlu olamayız. Şayet ekonomide, dış politikada, demokraside, hak ve özgürlüklerde ilan ettiğimiz hedeflerimizi gerçekleştirmek istiyorsak terör bataklığını mutlaka kurutmak zorundayız. Diğer türlü enerji ve vakit kaybetmekten kendimizi kurtaramayız. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz, başımıza musallat edilen terör belasının son bulduğu bir ideali sembolize etmektedir. Son 22 yılda altyapısını kurduğumuz bu ideali sizlerin de mücadelesiyle adım adım hayata geçireceğiz. Bu konuda kararlıyız, azimliyiz. Önümüze konulan engellerin de bilincindeyiz. Geçen hafta bazı illerimizde eşzamanlı olarak Suriye’nin kuzeyinde meydana gelen provokasyonları bundan bağımsız görmüyoruz. Vandallar ve sokak çeteleri üzerinden verilmek istenen mesaj bellidir. Birileri Türkiye'yi farklı isimler vererek maskeledikleri teröristlerle yan yana yaşamaya alıştırmaya çalışmaktadır. Şunun bilinmesini isterim ki, biz buna alışmadık, alışmayacağız. Daha öncekiler gibi Allah'ın izniyle bu sinsi planı da yırtıp atacağız. Sabırlı, vicdanlı ve basiretli bir şekilde bu süreci yöneteceğiz. Böl-parçala-yönet planlarıyla yıllarca coğrafyamızın iliğini sömürenlerin aynı senaryoyu tekrar sahnelemesine fırsat vermeyeceğiz" diye konuştu.
"FETÖ'NÜN 40 YILDIR GİZLİCE SIZDIĞI KURUMLARIMIZI BÜYÜK ÖLÇÜDE ARINDIRDIK"
Pazartesi gününün 15 Temmuz hain darbe girişiminin 8'inci yıl dönümü olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kapkara başlayan o gecenin sabahına ülke olarak destan yazmış, demokrasisini kurtarmış, milli iradeye sahip çıkmış bir şekilde uyandık. Canları pahasına karanlık geceyi aydınlık bir sabaha çeviren kahraman şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Bir daha ülkemizi benzer ihanet teşebbüsleriyle karşı karşıya bırakmamak için 15 Temmuz sonrasında çok kritik adımlar attık. Başta güvenlik birimlerimiz olmak üzere FETÖ'nün 40 yıldır gizlice sızdığı kurumlarımızı büyük ölçüde örgüt mensuplarından arındırdık. Bakınız, 15 Temmuz'da silahlı kuvvetlerde görev yapan 32 bin 189 subayın, 10 bin 468'i yani yüzde 33'ü ordumuzdan atıldı. Kurmay subaylarda durum çok daha vahimdi. Çünkü örgütün 80'li yıllardan itibaren özellikle hedefe koyduğu ve zamanla çöreklendiği yerlerin en başında harp akademileri yani kurmaylık sistemi geliyor. Bin 886 kurmay subayın, bin 524'ü yani yüzde 81'i FETÖ'den ihraç edildi. Mesela, Deniz Harp Akademisi'nin birinci ve ikinci sınıflarında eğitim gören kursiyerin tamamının ilişiği kesildi. Benzer kararları diğer kademelerde ve birimlerde de aldık. Ayrıca daha yapısal değişimlere gittiğimiz alanlar oldu. Silahlı kuvvetlerin geniş bir yelpazedeki görevlerini her an icra etmesine imkan sağlayacak bir eğitim ve öğretim modeli oluşturduk. Eskiden çok az subay kurmaylık eğitimi alırken yeni kurmaylık sisteminde eğitim tabana yayıldı. Subaylarımızın önemli bir kısmının kademeli olarak bu eğitimi alması temin edildi. Böylece 2018 yılından bugüne harp enstitülerinde 655 misafir subay ile 3 bin 123 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu subay, kurmaylık eğitimi aldı. Tüm subayların yaklaşık yüzde 11'ine tekabül eden bu oran kısa sürede kat edilen mesafenin gelecek adına ümit vaat ettiğini gösteriyor. Attığımız bu adımlarla çok kısa sürede FETÖ'nün ordumuzun saflarında açtığı yarayı iyileştirmekle kalmadık birçok alanda daha da ileri gittik. Gardımızı indirmeden, asla rehavete kapılmadan, örgütün tuzaklarına düşmeden inşallah FETÖ'ye karşı mücadelemizi titizlikle sürdüreceğiz. FETÖ'nün geçmişte istismar ettiği sahnelerin tekrar yaşanmaması için de azami hassasiyet gösteriyoruz. Peygamber ocağı olarak gördüğümüz kahraman ordumuzun kimsenin vesayetçi heveslerine alet etmesine izin vermeyiz. Hukuk ve demokrasi içinde milletin değerlerine ve milli iradeye saygılı bir çizgide ülkemize ve milletimize hizmet etmek hepimizin şiarıdır. Türkiye'nin bahtının da yolunun da açık olduğunu görüyoruz. Yeter ki biz demokrasimizden ödün vermeyelim, milletin çizdiği rotadan şaşmayalım, milletçe birlik beraberliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım. Gerisi sadece bir vakit ve imkan meselesidir" ifadelerini kullandı.
BAKAN GÜLER: "HUDUTLARIMIZIN GÜVENLİĞİNİ EN ÜST SEVİYEDE SAĞLIYORUZ"
Öte yandan, programda bir konuşma yapan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ise "Ülkemizin sahip olduğu stratejik konum ile pek çok coğrafyada yaşanan ve güvenliği tehdit eden kritik gelişmeler daima diri ve uyanık bulunmamızı ayrıca güçlü bir yönetim ve liderliğe sahip olmamızı zorunlu kılmaktadır. Özellikle yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadelede elde ettiğimiz tarihi başarılar, ordumuzun harekat kabiliyetini ve gücünü açıkça ortaya koymaktadır. Kahraman ordumuzun, tüm bu faaliyetleri istikrarlı ve etkin bir şekilde icra edebilmesinde, yüksek donanımlı insan kaynağına sahip olması hayati önemdedir. Dolayısıyla personelimizin niteliklerini geliştirmek için çalışmalarımızı kapsamlı ve planlı bir şekilde sürdürmekteyiz. Bu doğrultuda, bilhassa ordumuzun öncüsü ve lider personeli konumundaki subaylarımızın mesleki kabiliyetlerinin geliştirilmesi için gayret gösteriyoruz. Terörle mücadele ile birlikte, pek çok ülke tarafından örnek alınan ve modern teknolojiyi haiz sistemlerle desteklenen hudutlarımızın güvenliğini de en üst seviyede sağlıyoruz. Aynı şekilde Mavi ve Gök Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizi tavizsiz bir şekilde koruyoruz" diye konuştu.