Güncel

Derik’in yeşil altınında buruk hasat

Uluslararası ödüllere layık görülen, kalite ve lezzetiyle nam salan Derik zeytininde hasat başladı. Çiftçi ise yaşadığı bazı sorunlardan dolayı bir hayli şikayetçi.

Abone Ol

ÖZEL HABER - Fatma TEMEL / Ali Çekdar KORKMA

Üç tarafı dağlarla çevrili ve güneyi Suriye sınırlarına değin uzanan ovalarıyla stratejik bir konuma sahip olan Mardin’in Derik İlçesi, barındırdığı medeniyet izlerinin yanı sıra, kendine has zeytiniyle de dünyada ün yapmış bir ilçe. Uluslararası birçok yarışmada ödüle layık görülen Derik Zeytininin birden çok çeşidi var. Kalite ve lezzetini toprağından alan zeytinin 2024 yılı hasadı başladı. Yıl boyunca bakım isteyen ve hasadı yaklaşık bir ay süren zeytinin her aşaması büyük bir emek istiyor.

‘ÇOK ZAHMETLİ BİR İŞ’

30 yılı aşkındır zeytin işiyle uğraştıklarını söyleyen Ayhan Özgen, “Zeytinlerin hasat zamanı geldiğinde bahçeye geliyoruz ve 10 gün ile bir ay arasında tarlada çalışıyoruz. Ağaçların altına brandaları seriyoruz ve ağaçtan tek tek zeytinleri koparıyoruz. Sonrasında toplayıp eve götürüyoruz. Çeşitlerini ayırdıktan sonra evde zeytinleri kırıyoruz. Zeytinleri bidonlara koyup 6 kez su ekliyoruz. Ve yemeye hazır hale geldikten sonra satıyoruz. Tarlada kadın erkek birlikte çalışıyoruz. Erkekler genelde ağaçlara çıkıp zeytinleri döküyor. Bizde brandaları serip dökülen zeytinleri topluyoruz. Erkeklerin tarlada işi biraz daha zor oluyor. Ama bizim de ekstra evde devam ediyor mesaimiz. Yani bütün zeytinleri tek tek satış için hazır hale getiriyoruz ve çok zahmetli bir iş” dedi.

DERİK ZEYTİNİ ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

“Derik zeytinin bu kadar popüler ve lezzetli olması yetiştiği toprakla ilgili” diyen Özgen şunları söyledi: “Tarladan tarlaya bile kalite ve lezzeti değişiyor. Kıraç yerlerdeki zeytinler en iyi olanlardır. Derik zeytinlerinin birden çok çeşidi var. Xirxali, Beloti, Zoncik, Mawi gibi çeşitler var. En çok tercih edilen çeşit Xirxali çeşididir. Öğrencilerimiz var. Giderler çok, hasattan sonra hesaplama yaptığımızda karşılığını alamadığımızı görüyoruz. Bu yıl verim geçen yıla göre daha azdır. Her yıl biraz daha azalıyor verimi. En azından kışı atlatmamıza yardımcı oluyor” dedi.

DERİK ZEYTİNİN SIRRI

Zeytin tarlasının dedesinden kaldığını söyleyen Mustafa Özgen de ağaçların zarar görmemesi için tarlayı atlarla sürdüklerini dile getirdi. Yaptıkları işin zorluklarından bahseden Özgen, “Zeytin işini kendimi bildim bileli yapıyoruz. Derik zeytinin bu kadar güzel olmasının sebebi toprağı ve güneşindendir. Zeytinyağı çok kaliteli, Londra’da Derik Zeytinyağı bir numara olarak seçildi. Japonya’da da ikinci oldu diye biliyorum. Her yıl Zeytin Festivali oluyor Derik’te. Bizim için kutsaldır” dedi.

‘ESKİ YÖNTEMLERİ KULLANIYORUZ’

“Zeytin işi ayrıca çok zahmetli bir iştir” diyen Özgen şunları söyledi: “Tarlayı sürüyorsun ve eski yöntemlerle teknolojik aletleri kullanmıyor kimse. Tarlayı atlarla sürüyoruz. Ayrıca ağaçların etrafını tek tek çukur hale getiriyoruz kürekle ki su biriksin. Toplama işlemine baktığında herkes makine kullanıyor ama biz el emeğiyle yapıyoruz. Her şeyi el emeğiyle yapmamızın sebebi ağaçların zarar görmemesi içindir. Mesela traktörle tarlayı sürmek ata göre çok daha ucuz. Ama traktör ağaçlarımıza zarar veriyor. Köklerini kesiyor. O yüzden atlarla sürmeyi tercih ediyoruz. Tarlayı sürecek küçük traktörler yok Derik’te, büyük traktörlerle de yapmıyoruz.”

‘DESTEK YOK’

Geçen yıla göre fiyatların zamlandığını söyleyen Özgen, ona rağmen geçinmediklerini söyledi. Özgen “Geçen yıl bir ölçek 2 bin TL’ydi. Bu yıl 3 bin 500 TL. ‘Geçiminizi sağlıyor mu?’ diye sorarsanız, olmuyor. Sadece zeytin işiyle geçinemeyiz. Zaten herkes ekstra başka işler de yapıyor. Destek yok. Çiftçiyi kalkındıracak projeler yok. Eğer destekler iyi olsaydı, insanlar sadece bu işle geçinebilseydi kimse tarlasından çıkmaz çok daha ilgili olurdu. Ve her yıl verim artardı. Sadece kendinin zeytine bağlayamıyorsun. Burada zeytin fabrikası da var ama vatandaş memnun değil. İyi yağ çıkmadığını söylüyorlar. O yüzden genelde başka şehirlere götürüyorlar zeytinlerini“ dedi.

‘GAP’TAKİ SU ONARILSIN’

Zeytin yetiştiren çiftçilerin en büyük sorunun su olduğunu belirten Özgen, “Biz çiftçiler olarak şunları talep ediyoruz; GAP’taki suyu onarsınlar. Su az ve ağaçlar suya doymuyor. Ve bundan dolayı verim düşüyor. Her tarla sahibi 15 gün veya ayda bir ağaçlarını sulamak zorunda kalıyor. Ben damlama yöntemiyle suluyorum ağaçları ve en iyi yöntem odur. Ama herkesin imkânı yok damlama için. Devlet desteği yok bu anlamda. Ayrıca tarlalarımıza gelen yollar çok kötü, asfalt olmasını istiyoruz. Yani bize destek verilse Derik kalkınır” diye konuştu.

‘EN BÜYÜK SORUN SU’

Hasat için eşiyle tarlaya geldiklerini söyleyen 70 yaşındaki Nejla Bilsın, “Tarlaya geldik eşimle, halimiz böyledir. Çocuklarımız yardımcı oluyor bize torunlarım da geliyor. Yaşlıyız ama gelmek zorundayız. Biz yapmazsak kimse yapmaz maalesef. İşçi de tutamıyoruz, çünkü günlük yevmiyeleri bin liradır. İşçi tutacak güçte değiliz. Uyuyana kadar çalışıyoruz. Tarlada erkeklerle çalışıyoruz. Burada en büyük sorun su sorunu. Zeytinlerimiz hep kırışıyor. Yeteri kadar su veremediğimiz için de hasadı yapmıyoruz. Sıra çok. Bize gelene kadar bir ay geçiyor“ dedi.