HABER - Fatma TEMEL

12 Eylül 1980 askeri darbesi sırasında cezaevlerinde insanlık dışı deneylerin yapıldığına dair yeni bir iddia gündeme geldi. İddialara göre, Mamak ve Diyarbakır başta olmak üzere, askeri cezaevlerinde tutuklular üzerinde “HZI Araştırma Merkezi Laboratuvarı” tarafından ilaçlı ve ilaçsız deneyler yapıldı. 5 Nolu Cezaevi Hafıza Müze İnisiyatif Grubu konu ile ilgili Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan Rahime Karakaş, ortaya atılan iddialarda, bu deneylerin, CIA’in 1953 yılında Allen Dulles’un talimatıyla başlattığı zihin kontrol projesi MK-ULTRA kapsamında yapıldığı ve bu projede yazar Muazzez İlmiye Çığ’ın kardeşi Dr. Turan İtil’in de görev aldığı öne sürüldüğünü söyledi.

“PİLOT CEZAEVLERİ LABORATUVAR OLARAK KULLANILMIŞ”

Daha önce bu uygulamanın Nazi toplama kamplarında uygulandığını belirten Karakaş, “CIA’in 2. Dünya Savaşı’nda Nazi toplama kamplarında çalışmış bir takım bilim insanını bu gayri insani programda kullanmış olması, Amerika’da ve dünyada büyük tepkilere yol açmış ve 70’li yılların başlarında Amerika’da bu çalışmalar başkan Gerald Ford tarafından yasaklanmıştır. Dr. Turan İtil bu yasaktan sonra Türkiye’ye dönmüş kardeşi Muazzez İlmiye ile beraber, anne ve babalarının ismini (Hatice ve Zahit) taşıyan HZI vakfını kurmuştur. 12 Eylül bir CIA- Özel Harp Dairesi işbirliği sonucu gerçekleşmiş ve bu kanlı işbirliği cezaevlerinde de devam etmiş, darbeden sonra Dr. Turan İtil, ABD’de yasaklanan ve  eski Nazilerin de içinde bulunduğu bir projeyi cezaevlerindeki tutuklular üzerinde denemek için MGK’na başvurmuştur. Gerekli izin alındıktan sonra da pilot cezaevleri laboratuvar olarak kullanılmış, tutukluların kobay olarak kullanıldığı sayısız deneyler, ilaçlı- ilaçsız çeşitli işkence yöntemleri sistemli biçimde uygulanmıştır. Amerika’da yasaklanan programlar bu cezaevlerinde, Dr. Turan İtil ve kardeşinin kurduğu HZI Vakfı tarafından hayata geçirilmiştir” dedi. 

Cezaevi Ilaç3

ESAT OKTAY’IN O SÖZLERİ

“Mamak ve bilhassa Diyarbakır cezaevinde tutulan Kürt ulusunun tüm kesimleri üzerinde uygulanan bu programlar, insani onuru kırmayı, inanç, dayanışma, sorumluluk ve özveri duygularını yok etmeyi hedeflemiştir” diyen Karakaş, “CIA, yıllar sonra aynı uygulamaları El Gureyp Cezaevi’nde uygulamaktan kaçınmayacaktı. Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde kalmış herkes, ‘etnik hınç ve öfkeye’ maruz kalmış, Yüzbaşı Esat’ın, ‘Size öyle bir program uygulayacağım ki, buradan çıksanız bile kendinizi tanıyamayacaksınız’ şeklindeki sözlerini hiç unutmamıştır! Amerika’da yasaklanan bir CIA programının Türkiye’de hayata geçmesi için, dönemin MGK’nun rızası nasıl alınmıştır, MGK’na sunumun mahiyeti nedir, kim ya da kimler aracı olmuştur? HZI Vakfı ve MGK arasında nasıl bir sözleşme vardır?” diye sordu.

“BELGELER PAYLAŞILSIN”

Karakaş açıklamasında şu çağrıyı yaptı: “Türkiye’de başta Kürtler olmak üzere tüm kesimlere büyük mağduriyetler yaşatmış ve sebep olduğu sonuçlarla bugün de mücadele etmeye devam ettiğimiz kanlı bir darbe döneminin uygulamalarını bilmeye hakkımız var. 12 Eylül döneminde bizlere uygulanan uygulamalara karşın bizler halen buradayız ve işkencelere karşı aynı noktadayız. Bu yüzden de: Araştırmacı gazetecileri, sivil toplum örgütlerini göreve ve başta Milli Güvenlik Kurulu olmak üzere, Milli Savunma ve Adalet Bakanlığı’nı konuyla ilgili bakanlık arşivlerinde bulunan belge ve bilgileri kamuoyuyla paylaşmaya davet ediyoruz.”

Muhabir: Fatma TEMEL