Diyarbakır Barosu, 24 Nisan 1915 tarihinde İstanbul olmak üzere birçok şehirden Ermenilere yönelik saldırılara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Diyarbakır Barosu, insan haklarını savunma ve koruma sorumluluğuyla bu topraklarda demokratik, adil ve barışçıl bir geleceğin inşası amacıyla geçmişte yaşanmış insan hakları ihlalleri, katliamlar ya da başka türden şiddetli toplumsal travmalarla yüzleşmenin gerekliliğini her fırsatta savunmuştur. Bu amaçla, sebep oldukları ağır tahribatlarla toplum hafızasında silinmeyen hadiselere yönelik tarihsel tutumumuzla uyumlu açıklamaları kamuoyu ile paylaşmaktan asla geri durmadık, durmayacağız. Bu tarihsel tutum ve duruşun amacı, hakikatlerin açığa çıkması için gerekli mekanizmaların oluşumunu sağlamak, şiddet veya ihlallerden en fazla etkilenenlerin adalete erişimine katkı sunmak, mağdurları ve hayatta kalanları hatırlatmak ve anmakla birlikte tabi ki benzer olayların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızanın güçlenmesine de katkı sunmaktır.

“Yüzbinlerce komşumuz tehcir edilmiştir”

24 Nisan 1915 tarihi, başta İstanbul olmak üzere birçok şehirden Ermeni aydınların, yazarların, sanatçıların, öğretmenlerin, avukatların, doktorların, mebusların evlerinden alınarak götürülmesiyle toplumsal tarihimizdeki en acı felaketin başlangıç günü olmuştur. Yüz yıl önce Anadolu’da iki milyonluk nüfusa sahip, Diyarbakır nüfusunun üçte birini oluşturan dostumuz, sırdaşımız, komşumuz olan yüzbinlerce Ermeni bu topraklardan zorla koparılmış tehcir yolunda İttihat ve Terakki yönetiminin desteği ve kontrolü altında öldürülmüş yahut ölüme terkedilmiştir. Süregelen soruşturma tehditlerine rağmen önceki yıllardaki açıklamalarımızda belirttiğimiz üzere, ister kurbanların dediği gibi ‘Medz Yeghern’, ister topraklarımızda adlandırıldığı üzere ‘Fermana Fılla’, isterse Polonyalı hukukçu Raphael LEMKIN’in “Ermeni Halkına yapılanlardan esinlenerek düşündüm ve kaleme aldım” dediği şekliyle ‘Soykırım’ olarak zikredelim felaket ve acı, yani hakikat değişmeyecektir. İki bin beş yüz sene boyunca bu topraklarda yaşayan, bu toprakların diline, kültürüne, sanatına katkı sunan Ermeni toplumu artık bu topraklarda yaşamamaktadır. Diyarbakır Barosu olarak; her 24 Nisanda olduğu gibi bir kez daha yüzleşmek ve helalleşmek için “hakikatin açığa çıkarılması” sürecinin başlatılması çağrısında bulunuyoruz. Medz Yeghern’in, Fermana Fılla’nın, Büyük Felaket’in, Soykırım’ın kurbanlarını rahmetle anıyor, Ermeni toplumunun acısını bir kere daha paylaşıyoruz.”

(HABER MERKEZİ)