Yerel seçimler için aday adaylık başvurularını alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Diyarbakır İl Örgütü, yoğunluk nedeniyle başvuru sürecini 20 Aralık'a kadar uzattı. Gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e açıklamalarda bulunan DEM Partisi Diyarbakır İl Eş Başkanı Abbas Şahin, seçim komisyonlarının bağımsız bir şekilde çalıştığını söyledi.
20 Aralık itibariyle aday aday sayılarının netleşeceğini ifade eden Şahin, "Yeni sürece cevap olabilmek için biz de yeni bir süreç başlattık. Aday belirlemede kriterlerimiz var. Aday profilinde kırmızı çizgimiz, eşbaşkanlık sistemi ve kadınlara olan yaklaşımdır. Bu kriterler doğrultusunda başvurular alınıyor. Çok yoğun bir başvuru var. Ve bu her gün artarak devam ediyor. 20 Aralık’ta aday aday başvuruları bittikten sonra mülakatlarımız olacak ve daha sonrasında bir ön seçim gerçekleştireceğiz" dedi.
‘BELEDİYELERİ KAYYUMLARDAN GERİ ALACAĞIZ’
Yerel seçimlerin DEM Partisi için çok önemli olduğunu vurgulayan Şahin, şunları söyledi: "Belediyeler bizim için çok önemli. Biz yerel demokratik ve yerel özerklik anlayışı içerisindeyiz. Bilindiği gibi 2016 itibariyle halkın desteğiyle aldığımız belediyelere kayyumlar atandı. Kayyumlar irade gaspı ve hırsızlığıdır. Kayyumlar topluma bir şey kazandırmadığı gibi, Kürt halkının var olan kaynaklarını yandaşlara peşkeş çekti. Son süreçte bunu daha çok görmeye başladık. Özellikle de Diyarbakır'da seçimleri kaybedeceğini bilen kayyumlar, belediyeye ait birçok gayrimenkul ve hisseleri devretti. AKP-MHP iktidarı seçimlerle alamadığı yerleri kayyumlarla alma gibi bir sistemi mevcut. Bu devrediş ve endişe, seçim sonuçlarının da nasıl olacağının bir göstergesidir. Fakat biz bu seçimlerde, halkımızla birlikte belediyelerimizi onlardan geri alacağız. Bu saatten sonra da kesinlikle kayyumları kabul etmeyeceğiz."
‘HALKÇI PROJELERİMİZ OLACAK’
Seçim sonrası hayata geçirecekleri projelere de değinen Şahin, "Halkçı belediyeciliğin olduğu bir ortam olacak. Halkın belirlediği projeler olacak. Projeler dediğimiz zaman genelde müteahhit vari bir yaklaşım var. Biz daha çok halkın ihtiyaçları nelerse, ekolojik yapıya, toplumsal dokuya zarar vermeden yapılması gerekenleri, bu toplumun daha güzel bir kent içerisinde yaşaması için yapacağız. Halkımızla birlikte belediyelerimizi alacağız, halkımızla birlikte yöneteceğiz" diye konuştu.
Şahin, seçimlerden sonra ise ilk yapacakları şeyin “kayyum zararlarını kamuoyuna anlatmak ve onların oluşturduğu tahribatları ortadan kaldırmak olacak” ifadesinde bulundu.
‘HİÇ KİMSE BİR BAŞKASININ ANA DİLİNİ YOK EDEMEZ’
Devletin, bütün aygıtlarını kullanan bir iktidarla karşı karşıya olduklarını dile getiren Şahin, şunları söyledi:
"1930'larda müfettişler, 1990'larda OHAL valileri, 2020'lerde de kayyum zihniyetiyle karşı karşıyayız. Halkın iradesini gasp etmiş iktidar, hem ekonomik, hem sosyal, hem kültürel, hem siyaset anlamında iflas etmiş durumda. Daha önce bunun üzerini kapatabiliyordular. Ama artık hafızaları yok etmek mümkün olmadığı için halkımız her şeyi görüyor. 2016'da belediyeler alındığı zaman bizim yaptığımız asfaltların üzerine bile asfalt döktüler. Değerimiz, dinimiz ve kültürümüzün yaşamsallaştığı alanları kapatarak, bir Kürtçe tabelaya dahi tahamül edemeyen bir sistem ortaya çıktı. En son biz bunu Bismil'deki kayyum da da gördük. Kürtçe tabelayı kaldırılıp, Türkçe tabelanın asılması oldu. Biz dillere karşı değiliz, ama hiç kimsenin de bir başkasının anadilini yok etme gibi bir lüksü olamaz ve biz bunun karşısında durmak zorundayız."
‘HER YERDE ADAYIMIZ OLACAK’
İttifaklar konusuna da değinin Şahin, "İttifaklar merkezi düzeyde olur, bizim bölgede ve batıda farklı bir ittifakımız olamaz. Eşgenel başkanlarımız açıklamıştı zaten biz her yere adaylarımızı koyacağız" dedi.