ÖZEL HABER - Mehmet Rumet SOYLU / Veli BALTACİ
Domuz gribi, influenza ve adenovirüs enfeksiyonlarının pik yaptığı Diyarbakır’da, kamu ve özel hastanelerinin poliklinik ile acil servisleri hastalarla doldu, taştı. Yaşlı ve kronik hastalıkları olan vatandaşlarda ağır seyreden hastalık, çocukları da ciddi anlamda etkiliyor. Salgınla mücadele eden Diyarbakırlılar, gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e konuştu.
VİRÜSÜ AĞIR ATLATAN VATANDAŞ: HALA ETKİSİNDEYİM
Virüsü çok ağır geçirdiğini söyleyen Çağlar Tanrıverdi adlı vatandaş, “Çok yoğun ve ağır geçirdim. Hala etkisindeyim bu salgının. Hastalık sırasında bolca dinlendim ve mümkün mertebe kalabalık ortamlardan uzak durdum. Yanı sıra toplu ulaşım araçlarını kullanmak zorunda kaldığımda mutlaka maske taktım. Hastaneye ilaç yazdırmak için gittim ama siz de görmüşsünüzdür ki hastaneler çok kalabalık. Adım atacak yer olmuyor çoğu zaman. Hatta kişisel kanaatim, hastane ziyaretlerinde bile virüs kapma riski oldukça yüksek. Mevsim değişikliklerinin de bunda etkisi var diye düşünüyorum. Bu sene yağmur ve karın yağmaması da bu virüsün artmasına sebep oluyor’’dedi.
“BİTKİ ÇAYLARI İLE ŞİFA BULDUM”
Bitki çayları ile şifa bulduğunu belirten Fesih Beykent de, “Ben de yakın zamanda bu virüsten nasibimi aldım. Çok ağır geçirdim. Evdeki çeşitli bitki çayları ve aktarlarda satılan bitkisel ilaçlar kullanarak kendime geldim biraz. Hastaneye gittim ama oralar da çok yoğundu. Yoğunluktan dolayı randevu almak da oldukça zor. Zaten randevu sırası gelene kadar iyileşiyorsun. Mutlaka kalabalık ortamlardan uzak durmalı ve bitki çaylarından yararlanmalıyız” diye donuştu.
VATANDAŞLARDA SALGIN KORKUSU
Abdullah Özel adlı vatandaş salgını hafif atlattığını dile getirirken, Ramazan Bütün ise, “Ben henüz salgından etkilenmedim ama etrafımdaki birçok arkadaşım hastalandılar ve hatta hala hasta olanlar var. Baş, kas ağrısı ve mide bulantısı şikayetleri ile hastanelere gittiler arkadaşlarım. Doktorlar, hijyen ve kalabalıklarda bulunmama konusunda tavsiyelerde bulunmuşlar” diye konuştu.
DOKTORDAN VATANDAŞLARA UYARI!
Kendisinin de salgına yakalandığını vurgulayan Dr. Nadir, vatandaşlara şu uyarılarda bulundu:
“Ben de hala etkisini yaşıyorum bu salgının. Biraz ağır geçirdim. Korunmanın en önemli yolu, ilaç takviyesiyle birlikte sosyal mesafeyi korumakla olur. Gerektiği yerlerde maske takmalı ve kendimizi virüslerden korumalıyız.’’
AKTARLAR EN ÇOK HANGİ BİTKİ ÇAYINI ÖNERİYOR?
Bitki çaylarının hastalığı hafiflettiğine işaret eden aktar Hasan Başkurt, vatandaşlara şu tavsiyelerde bulundu: “Soğuk algınlığının çok yoğun yaşandığı kış aylarında, hastalığı hafif atlatmak için bolca kış çayları tüketmekte fayda var. Bu konuda ıhlamur çok tavsiye ettiğimiz ve çok talep edilenlerin başında geliyor. Tek başına ıhlamur kullanmaktan çok zencefil ve tarçınla karıştırılıp içilirse daha faydalı oluyor. Bu içecekleri, son yaşadığımız salgında da insanlara tavsiye ediyoruz. Salgının daha hafif geçirilmesi için çok önemli ek besinlerdir.”
