ZAFER TÜZÜN - ÖZEL
Tarım kültüründe Mezopotamya’nın kalesi olarak görülen Diyarbakır’da Dicle’nin bereketli sularıyla beslenen Heysel Bahçeleri tüm şehri beslerken, halka da Diyarbakır Karpuzu’nu hediye etmiştir.
Eski çağların iletişim aracı olan güvercin ile insanın ilişkisini anlamak istiyorsak tarihin derinliklerine de gitmeniz gerekiyor. Diyarbakır coğrafyasında adına ‘boran’ denilen bu yabanı güvercin için boranhaneler vardır. ‘Koğa’ adı verilen çok değerli gübresi için yapılan boranhaneler bir tür ticari işletmelerdir. Bu güvercin gübresinin yurtdışına satıldığı ve ciddi gelir getirdiği Osmanlı arşiv belgeleriyle de sabittir.
DİYARBAKIR KARPUZU’NUN EKİMİ
Dicle Nehri suyunun çekildiği Mayıs ayından itibaren nehrin kıyısında ortaya çıkan az sulu kumlu ve çakıllı alanlarda çay karpuzu dediğimiz ünlü Diyarbakır Karpuzu’nun ekimine başlanılırdı. Ekim için önce 2 metre boyunda 60 santim eninde derin kuyular açılırdı. Ardından, serilen gübrelerin üzerine tohum konulurdu. Bu işlemlerin ardından ekim için açılan kuyular kum ve çakılla özenle kapatılırdı. İrilik ve lezzet bakımından dünyaca ünlü Diyarbekir’in çay karpuzunun ekiminden yetişmesine kadar üretici her fide için yaklaşık 6-7 kilo güvercin gübresi kullanmak zorundaydı. Bu nedenle de özellikle Dicle nehri yatağına yakın köylerde yabani güvercin barındığı boranhanelerden özellikle yaban güvercinlerin gübreleri toplanıyordu. Toplanan gübre daha sonra Dicle Nehri kıyısında yetiştirilen ünlü Diyarbakır Karpuzları’nın köklerinde besleyici olarak kullanılıyordu.
Büyük bir özen ve emekle yetiştirilen Diyarbakır Karpuzları, Eylül ayı başından itibaren deve, at ya da katırlarla pazara taşınırdı. Oldukça iri olan bu karpuzlar, pazarda müşterinin talebine uygun şekilde satır ya da bıçakla kesilerek kilo hesabı, çok ender de tane halinde satılırdı. Tane halinde satılan karpuzlar da hamal tarafından pazardan eve taşınırdı.
Suni gübrelerin piyasa hakim olmasıyla Diyarbakır’ın ünlü karpuzunun tadı kalmadı. Ne yazık ki, Suriçi’nde yaşanan yıkımlarla evcil güvercin kültürü de darbe aldı.
DİYARBAKIR KARPUZU’NUN COĞRAFİ İŞARET YOLCULUĞU
Tescil sahibi olarak Diyarbakır Valiliği’nin girişimiyle 4 Aralık 2007 tarihinde başvurusu yapılan Diyarbakır Karpuzu, 9 Ağustos 2008 yılında 111 no.lu coğrafi işaretimiz menşe olarak Türk Marka Patent Kurumu tarafından tescil edildi.
SON 70 YILIN EN AĞIR KARPUZU
Diyarbakır’da 10. Kültür ve Karpuz Tanıtım Etkinlikleri kapsamında düzenlenen yarışmada sergilenen 56 kilo 200 gramlık karpuz da son 70 yılın en ağır karpuzu seçilmişti.