Meclis Genel Kurulu'nda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi görüşmeleri sırasında, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçe görüşmesinde söz alan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, Türkiye’nin Suriye politikasını eleştirerek, “Türkiye, IŞİD artığı örgütleri değil, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni tehdit olarak görüyor” dedi.
“TÜRKİYE’NİN BİR SURİYE POLİTİKASI YOK, BİR SÜRÜKLENME HALİ VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 13 Kasım’da Suudi Arabistan ve Azerbaycan ziyaretlerinin ardından uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken kullandığı “Ben hala Esed'den umutluyum. Bir araya gelip Suriye ve Türkiye ilişkilerini inşallah yoluna koyalım diye hala umudum var” sözlerini hatırlatan Çelenk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İletişim Başkanlığı'nın web sayfasında, 13 Kasım 2024 tarihli bu haber yer alıyor. Bugün ayın 12’si; henüz bir ay bile geçmemiş ve haber hala orada duruyor. Muhtemelen bu söylediklerimden sonra haber kaldırılacak. Oysa Suriye'de bugün yaşananların bir aylık mesele olmadığı, aylar öncesine dayanan bir sürecin sonucu olduğu açık. Türkiye gelişmelerden haberdar değil, yalnızca kendisine bildirildiği kadar haberdar edilmiş. Erdoğan'ın bir ay önceki sözlerinden bunu anlıyoruz. Türkiye'nin Suriye konusunda bir siyaseti yok. Eleştirilere cevaben söylediğinin aksine ne günün ihtiyaçlarına ne de konjonktüre uygun bir politika izleniyor. Ortada sadece bir sürüklenme hali var."
"TÜRKİYE, KUZEY VE DOĞU SURİYE ÖZERK YÖNETİMİ’Nİ TEHDİT OLARAK GÖRÜYOR"
Türkiye destekli grupların Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) yönelik saldırılarını eleştiren Çelenk, “Türkiye, 13 yıllık savaşın ortasında binlerce öğrenciye eğitim veren Rojava Üniversitesi’ni kurmuş ve bir kadın devrimi gerçekleştirmiş Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni tek tehdit olarak görüyor” dedi. Çelenk sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, bu yüzyılın gördüğü en barbar suç örgütlenmesi olan IŞİD artığı örgütleri tehdit olarak görmüyor. Bu plansızlık ve siyasetsizlik içinde, kafa kesmelerle, zincire vurmalarla ve her türlü barbar işkencelerle gündeme gelen, hatta bu ülkenin askerlerini canlı canlı yakmış cihatçı örgütlerin artıklarını bir tehdit olarak görmüyor.”
“KUZEY VE DOĞU SURİYE ÖZERK YÖNETİMİ’NİN TÜRKİYE'YE YÖNELTTİĞİ HİÇBİR TEHDİT YOK”
SDG’nin Türkiye yönelik hiçbir tehdit yöneltmediğini söyleyen Çelenk, “SDG’nin de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetiminin de Türkiye'ye yönelttiği hiçbir tehdit yoktur. Ancak bütün bu hamasi, plansız, programsız dış siyasetimiz için de burası hedeftir. Bu direnişin yanında olacağız ve bu direnişi yalnız bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
“BİLİM KARŞITI BİR ANLAYIŞ GELECEĞİMİZE YÖN VERMEYE ÇALIŞIYOR”
Bütçe görüşmelerinde Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TUBİTAK), Türk Patent ve Marka Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), Türkiye Uzay Ajansı ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE) hakkında da konuşan Çelenk, iktidarın bu kurumların içini boşalttığını söyledi. “Bir ülkenin bilimle ve entelektüel faaliyetle bağı koparsa o ülkenin geleceği olmaz” diyen Çelenk,
“2003’ten itibaren TÜBİTAK’ın özerkliği, iktidarın müdahaleleriyle sona erdirildi. Aynı şekilde, TÜBA'nın ve Feza Gürsey Enstitüsünün, özerklikleri sona erdilirildi, içleri boşaltıldı. Bilim karşıtı bir anlayış, bugün bizim geleceğimize yön vermeye çalışıyor. Ve biz her defasında diyoruz ki bir ülkenin bilimle, entelektüel faaliyetle bağı koparsa ülkenin ve toplumun geleceği olamaz” dedi.