Diyarbakır Surları, Türkiye'nin güneydoğusunda, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Diyarbakır şehrinin gurur kaynağıdır. Çin Seddi’nden sonra dünyanın en uzun surları olan bu etkileyici yapı, binlerce yıl boyunca hem bir savunma hattı hem de bir mühendislik harikası olarak varlığını sürdürmüştür. Peki, bu efsanevi surlar kim tarafından inşa edildi? İşte Diyarbakır Surları'nın inşa süreci ve kim tarafından yapıldığına dair merak edilen tüm detaylar…
Diyarbakır Surları'nın kökeni, Antik çağlara kadar uzanır. Ancak, günümüzdeki haliyle surlar, 349 yılında Roma İmparatoru II. Constantinus tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. Bu yeniden inşa çalışmaları sırasında, Roma’nın güçlü mimarisiyle şekillendirilen surlar, o dönemden bu yana şehrin sembolü haline gelmiştir. 5,5 kilometre uzunluğundaki bu surlar, Roma İmparatorluğu'nun izlerini taşıyarak günümüze ulaşmıştır.
NEDEN DİYARBAKIR?
Diyarbakır, tarih boyunca stratejik önemi nedeniyle pek çok medeniyetin gözbebeği olmuştur. Mezopotamya’nın verimli topraklarına hâkim olan bu şehir, ticaret yollarının kesişim noktasıydı. Bu nedenle, Diyarbakır Surları sadece şehri dış tehditlerden korumakla kalmamış, aynı zamanda ticaretin ve kültürel etkileşimin de merkezi olmuştur.
20015 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan Diyarbakır Surları, bu eşsiz yapının evrensel değerini bir kez daha kanıtlamıştır. Surlar, günümüzde sadece bir tarihi eser değil, aynı zamanda bir kültürel hazine olarak kabul edilmektedir. Her yıl binlerce turist, bu muhteşem yapıyı görmek için Diyarbakır'a akın etmektedir.
Diyarbakır Surları, sadece bir şehir suru değil, geçmişin izlerini günümüze taşıyan, tarihin ve insan mühendisliğinin bir sembolüdür.
Roma İmparatoru II. Constantinus tarafından yeniden inşa edilen bu görkemli yapı, yüzyıllar boyunca ayakta kalmayı başarmış ve dünya mirası olarak tescillenmiştir. Diyarbakır Surları, şehrin geçmişi ve kültürel zenginliği ile birleşerek, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunmaya devam ediyor. Bu tarihi yapıyı keşfederken, surların ardındaki hikayeyi düşünmek, her adımda geçmişin derinliklerine yolculuk yapmaktır.
