ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA

26 Haziran "Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü" dolayısıyla gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e konuşan Yeşil Yıldız Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Yahya Öğer, Diyarbakır'da pandemi ve deprem sonrası uyuşturucu kullanımının yaygınlaşmasıyla beraber, bağımlılık yaşının 9-10'a kadar düştüğünü, en son 2015 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan bir saha araştırması sonrası, 75 bin kişinin madde bağımlısı olduğu tespit edildiğini söyledi.


17 KİŞİDEN BİRİ MADDEYE BULAŞMIŞ

Madde bağımlılığında dünyada bir artışın yaşandığına dikkat çeken Öğer, "Madde bağımlılığı pandemi sonrası dünyada bir artışa geçti. Birleşmiş Milletler’in 2021 yılında dünya genelinde yaptığı bir araştırmaya göre, 17 kişiden birinin bir şekilde bir kere de olsa uyuşturucu madde kullandığı tespit edildi. Başlıca sebepleri bireylerin yaşadığı büyük travmalar, aile kayıpları ve ekonomik sıkıntılar. Bu sıkıntılardan dolayı madde bir çıkış noktası gibi göründü. Gençler arasında da stresle baş edememe, gelecekle ilgili kaygılar, madde bağımlılığına yöneltti" dedi.

Diyarbakır Uyuşturucu Kıskacında3


2015 YILINDNAKİ DİYARBAKIR VERİSİ

2015 yılından beri madde bağımlılığıyla ilgili Diyarbakır'da herhangi bir saha araştırmasının yapılmadığını kaydeden Öğer, "Türkiye'de en son 2013 yılında TÜİK tarafından bir çalışma yapıldı. 2015 yılında da Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından bir saha çalışması yapıldı. Belediyenin bu saha çalışmalarına göre, 75 bin civarında kişinin uyuşturucu kullandığı ortaya çıktı. Bu tarihten sonra herhangi bir çalışma yapılmadı. Dolayısıyla şuan ki duruma dair elimizde bir veri yok" diye konuştu.


UYUŞTURUCUYA KARŞI TOPEYEKÜN MÜCADELE

Uyuşturucuyla mücadelede birçok ayağın olması gerektiğine işaret eden Öğer, şunları söyledi: "Uyuşturucuyla mücadele etme noktasında aslında birçok ayak olması gerekiyor. İlk önce önleyici eğitim çalışmaları olmalı. Fakat bu da çok istediğimiz bir performansta değil. Sadece rehber öğretmenleri üzerinden yürütülüyor. Herkesin bu konuda eğitim alarak mücadele etmesi gerektiğine inanıyoruz. Yani özellikle mahalle büyükleri dediğimiz muhtarlar, imamlar, öğretmenler, aile hekimlikleri topyekün mücadele etmeli. Kolluk küvetlerinin de sıklıkla vardiya atması gerekiyor. Yani metruk yapılar, kapalı alanlar ve okul önlerinde sürekli bir denetimde olması lazım. Bir diğeri ise, tedavi alanında Türkiye'de var olan tedavi kuruluşlarının ve yöntemlerinin tekrar gözden geçirilmesi ve Türkiye modeli şeklinde rehabilitasyon, medikal ve manevi tedaviler yapılmalı. Tedavi çalışmalarımız maalesef ki kısır döngü içerisinde."

Diyarbakır Uyuşturucu Kıskacında4


HUKUKİ BOYUTU ÇOK ÇOK ÖNEMLİ

Uyuşturucuyla mücadelede hukuki boyutun da çok önemli olduğuna vurgu yapan Öğer, "Bir diğer boyut da adli boyutudur. Kullanıcı ve satıcılara yönelik yapılan çalışmalarda maalesef birçok dosyası olan kişi adliye koridorlarında salı veriliyor. Mahalle satıcısı ya da torbacısı tabir ettiğimiz kişilerin ellerini kollarını sallayarak bazı yerlerde satış yaptıklarını görebiliyoruz. Dolayısıyla hukuki anlamda cezaların caydırıcı olması da bu anlamda çok çok önemlidir" diye konuştu.


KADINLAR ARASINDA MADDE KULLANIMI YAYGINLAŞTI

Kadınlarda da madde bağımlılığının yaygınlaştığına dikkat çeken Öğer, şöyle devam etti: "Madde bağımlılığı sadece çocuklarımız arasında değil. Yetişkinler ve kadın kullanıcıların da çok çoğaldığını biliyoruz. Bununla ilgili bir alan taraması yapılmalı. Dezavantajlı mahallelere daha çok eğilmeli, bu anlamda hem aile eğitimleri, hem narko eğitimler, hem bağımlılıkla mücadele önleyici ve müdahale eğitimlerinin biran önce verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Madde bağımlılığı dünyanın başına bir beladır. Bütün dünyanın şuan baş etmeye çalıştığı en büyük hastalıklardan bir tanesidir."


EN ÇOK HANGİ YAŞ ARALIĞI MADDE KULLANIYOR

Maddeye ulaşım yaşının düştüğünü dile getiren Öğer, son olarak şunları söyledi:
"Türkiye genelinde ve Diyarbakır'da maddeye ulaşım yaşı maalesef ki düştü. 9-10 yaşındaki bir birey madde kullanmak isterse çok rahatlıkla ulaşabiliyor. Diyarbakır'da tedaviye gönderdiğimiz çok küçük çocuklarımız da var. İstatistiklere göre, kullanım yaşı 16 ile 24 yaş aralığında daha sıklıkla olduğu söylenebiliniyor."

Muhabir: Güneş OCAĞA