ÖZEL HABER - Faruk BALIKÇI / Fuat BULUT / Sertaç KAYAR
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, göreve geldikten sonra yürüttükleri faaliyetleri ve yeni projeleri gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e anlattı. Doğan Hatun’a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:
“KAYYUM’UN YÜZDE 1’NE BİLE HAKİM DEĞİLMİŞİZ”
*Göreve geldikten sonra nasıl bir tablo ile karşılaştınız? Öncelikli sorun veya sorunlar nelerdi?
Öncelikle bir hafta gecikmeli mazbata aldık. Daha önce TMMOB yöneticisiyken Kayyum İzleme Komisyonumuz vardı yakinen tüm kayyum atanan belediyeleri izleyip, raporlaştırıyorduk. Gerçekten kayyumun her şeyine hakimiz diye sanıyorduk taki belediyenin içine gelene kadar. Maalesef yüzde 1’ine bile hakim değilmişiz. En çarpıcı sorun personel. Güvenlik üzerinden bir örnek vereyim siz bütün birimlere uyarlayın. İlk geldiğimiz hafta yoğun halk ziyaretleri oldu.
Kapıdaki güvenlik halkı içeri almıyordu. Sonra güvenlikle toplantı aldığımızda sorduk, ‘neden böyle bir şey yapıyorsunuz’ diye. “Bize kimseyi içeri almama üzerine öğrendik” dediler. Bizi zan altında bırakmak için yapmadıklarına kanaat getirdik. O sanıyor ki onun görevi kimseyi belediye içine almamak. Bunu kırmak zor oldu. Bunun sirayeti bütün birimlerde herkes iş yapmama üzerine bir rahatlığa erişmişti. Biz de bunu icracı birimlerle 7/24 saat çalışarak aşmaya çalıştık.
“KANAL TEMİZLİĞİNE BİLE KAFA YORMAMIŞLAR”
En büyük sorun altyapı ve su, yol sorunu. 8 yıl boyunca düzgün bir pratik bir alt yapı çalışmasının yapılmaması. Sonbaharın ilk günlerde bir yağmur ve kenti nasıl su bastığını birlikte gördük. Biz o ana kadar 24 kilometrelik kanal temizliğini yapmıştık şu an 90 kilometreyi geçmiş durumda. Geldikleri günden beri hiçbir kanalın bakım, onarım ve temizliğine kafa yormamışlar, böyle bir dertleri de olmamış. Bize gelen yoğun şikayetler arasında yeni yerleşim birimlerinin 1 ve 2. Katlarında kanal kokuyor şikayetleri geliyor. Kanalizayon borularının belirli bir periyotta temizlenmesi gerekiyor aksi halde çökme oluyor.
“AB’DEN 74 MİLYON EURO FON ALDIK”
İçme suyunda da benzer sorunu yaşadık. Yazın su tüketimi olduğu için belirli periyotlarda mahallelerde su kesintisi uygulaması yaptık. Kot farkından dolayı depoların dolması için bazı yerlerde basıncı artırınca borular patladı. Bu hatların yenilenmesi için hazırladığımız projeye Avrupa Birliği’nden 74 milyon euroluk fon almaya hak kazandık. Silvan ve Ergani’ye harcamak üzere. Ancak bugün baktığımızda kentin genelinde bu sorun var.
Bunlar belediyenin rutin olarak fona, reklama bile gerek kalmadan yapması gereken işlerken 8 yıl boyunca bakım-onarım yapılmamış.
Bu sorunlar bizi yoran şeyler. Bu sorun amasız 2 milyondan gelen şikayetlerdir.
*Yeni projeleriniz var mı? AK Partili belediyelerle ortak çalışıyor musunuz?
AK PARTİLİ BELEDİYE İLE ORTAK PROJE
Meclis kararıyla kendi projelerimizi hayata geçirmeye çalışıyoruz. Kırsal kalkınma için 50 bin meyve fidesi dağıtacağız. Bölgemizde ciddi bir hayvan yetiştiriciliği var. Aslında Süt ve Süt Ürünleri Tesisi, kooperatif tarzı bir projemiz vardı. Gittik, bu işle uğraşan köyleri ziyaret edip toplantılar yaptık. Onlar projeyi önemsedi ancak yazın yaylalara gidiyoruz burada değiliz deyince bu tesis yerine göletler yapmaya karar verdik. Çünkü onlar için su çok önemli. Çüngüş Belediyesi ile ortak bir proje hazırladık. Boşa akan bir derenin suyu var ve o suyu değerlendirerek, göletler kuracağız. Belediye AK Partili olsa da halkımızın menfaati için asla siyasi ayrım gözetmeyiz. Şu an nüfusu 50 bin üstü olan 8 belediye olarak 5 yıllık stratejik planımızı hazırlıyoruz.
*Belediyeyi devralırken borç neydi, şimdi ne kadar?
“FUZULİ MASRAFLI İHALELERİ İPTAL ETTİK”
Belediyenin eski borç 3.5 milyar TL. Bir de yüksek miktarlarda ihale edilen 4.5 milyar TL’lik iş vardı. Hepsi pazarlık usulü yapılmış. İhaleyi alıp işe başlamayanları iptal ettik. Yol Dairesi’nin 2024 bütçesi 1 milyar 100 milyon TL iken 4.5 milyar TL ihale yapılmış. Bu ne demek oluyor, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Yol Şantiyesi’ne dönüşüyor. 1 milyar bütçemiz 4.5 milyarlık bütçe ayırıyorsun. Müteahhitlerin hepsi ile görüştük. Bu ekonomik krizde, öngörüsüz ve fuzuli masraflı olanları iptal ettik. Şu işi yürüten müteahhitlere bütçemiz oranda kısıtlı ödeme yapabiliyoruz. Şu an ihalesi devam eden müteahhitlere 800-900 milyon TL’lik bir borcumuz var. Örneğin aylık 30 milyon TL’lik hak edişi olana 5 milyon TL ödeyebiliyoruz. Vakıfbank’tan 6-7 tane kredi çekmişler. İller Bankası garantörlüğü olduğu için otomatikmen önce kredi borçları kesiliyor. Aylık kesinti 100 milyon TL.
*İller Bankası’ndan aylık olarak belediyeye aktarılan para ne kadar?
BÜTÇENİN 5’TE 1’İ BORCA GİDİYOR
Aylık olarak değişiyor. Ortalama 450-500 milyon TL civarında. İşte bu paradan aylık 100 milyon TL kesiliyor. DİSKİ’nin geliri yok, hatta zararda. DİSKİ çalışıyor ama DEDAŞ’ın parasına. DİSKİ, DEDAŞ’ın müdürlüğü gibi maalesef. Şu an yatırım yapacak bir döngü yok.
“SUYA ZAM YAPMADIK DİYE MÜFETTİŞLER RAPOR TUTTU”
*Neden, eski borcu mu var?
Eski borç da var. Su faturaları da ödenmiyor bir gelire dönüşmüyor. Orası için bir güneş enerji santrali projesi hazırladık. Çünkü ayda 60 milyon TL elektrik parası ödüyor. Geliri de 54-55 milyon. Sürekli ekside. Zarar etmemesi için suya zam yapması gerekiyor. Biz de yapmıyoruz 2024’te. Geçen müfettişler geldi, suyu zararına satıyorsunuz diye tutanak tuttular. Muhtemelen kamu malına zarar diye bize zimmet çıkaracaklar.
“İTFAİYENİN HORTUMUNDAN BİLE ÇALMIŞLAR”
*İtfaiye birimi ne durumda?
İtfaiye birimimiz çok kötü durumda. Bir tecrübe kalmamış maalesef. İtfaiye aracından tutun yangın söndürme araç gereçlerine, itfaiyecilerin giydiği elbisesine kadar maalesef enkaz durumda. Hatırlarsanız seçimden 2 gün sonra bir yangına müdahale eden bir itfaiye eri yüksekten düştü, diğeri alevlerin içinde yandı. Gittik ziyaret ettik arkadaşlarımızı. Yanan arkadaşımızın giydiği yanmaz elbisenin kalitesini araştırdık. İhalede 1. kalite yazıyor ama 4. kalite olduğunu tespit ettik. İtfaiyecinin üstündeki elbiseden bile para çalmışlar. O arkadaşlarımız yaralanmayabilirdi. Bu yangında itfaiye hortumu bile yandı, yanmayabilirdi. İtfaiyenin hortumundan bile çalmışlar. İnsan biraz vicdanını sorgulatır. Bizim bütün taşınmazlarımızı devretmişler. Biz göreve geldikten sonra Meclis kararıyla devredilen tüm taşınmazları yine Meclis kararlarıyla iptal ettik.
“TÜGVA’YA DEVREDİLEN KAMPTA ŞU AN İNEKLER OTLUYOR”
*Taşınmazları alamadığınız yer var mı?
O kadar kurumu korumamaktan daire başkanı yetkisi olmamasına rağmen Koşuyolu Parkı içindeki yapıyı alıp gençlik derneklerine kendi imzasıyla vermiş. Bunu biz iptal ettik yetkisi yok diye, bunu bile mahkeme durdurma kararı verdi. Normalde meclis kararı başkanlık onayı olması gerekirdi. Bir daire başkanı kendi imzasıyla TÜGVA Vakfı’na verdi. Biz iptal ettik. Açıktan suç işlemişler. Geri alamadık. Taşınmazların hiçbir yerini alamadık. Hepsine yürütmeyi durdurma kararı verildi. Yeniköy Mezarlığı’nın orada bin kapasiteli kapaklı spor salonu ve butik bir havuz yapmışlar. Mevzuata göre inşaat faaliyeti bitmemiş geçici kabul veya kabulü yapılmayan hiçbir yapı mevzuat gereği devredilemez. Daha inşaat halindeyken Gençlik Spor’a devredilmiş. Bahsettiğim kredilerle diğer kamu kurumlarının hepsine bakım onarım yeni yerler yapma vesaire sanki bütçeleri yokmuş gibi oralara aktarılmış. En çarpıcısı da akıl dışı bir şey. Dicle’de Kralkızı Barajı’nın dibinde TÜGVA Uyanış Gençlik Vakfı’na bir kamp yapmışlar. Çok trajik bir hikayedir. DSİ’nin taşkın alanı, barajın dibi. Buranın arazisi Orman Genel Müdürlüğü’ne ait. Binayı yapan belediye. Binanın kullanım alanı da şu an atıl durumda ve ahır olarak kullanıyor. Orman Genel Müdürlüğü’nün arsası Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne devredilmiş. Gençlik İl Müdürlüğü belediyeye tahsis ediyor. Belediye yaklaşık 300 milyon bedelle kamp alanı yapıyor. Kamp alanı yaptıktan sonra tekrar Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne geri veriyor. İlçelerimizde de benzer şekilde spor salonları yapılmış. Hepsi bu şekilde devredilmiştir. Hazine arazisini gençlik spor müdürlüğüne geçirmişler. Arazi seninse geri alabiliyorsun. Senin değilse alamıyorsun. Milyarlarca para bu şekilde harcanmış maalesef.
“8-9 HALK LOKANTASI AÇMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”
*Ekonomik tablo ağırlaşıyor, halkın alım gücünün düştüğü ve hayat pahalılığının arttığı bir dönemde başta istihdam yaratma konusu olmak üzere bu konuya dair proje ve projeleriniz var mı?
Daha önce İstanbul Belediyesi Kent lokantaları açmıştı. Biz de sistem nasıl işliyor diye arkadaşlarımızı İstanbul’a gönderdik. DEM Parti olarak biz Halk Lokantası adını verdik. İstanbul Belediyesi’nin bütçesi var. Onlar ücretsiz açsa da bizim böyle bir lüksümüz yok. Kamu kurumunu zarara uğratmamak için kar etmeden maliyetine veriyoruz. Çevresindeki esnafı da düşünüyoruz. Bu yüzden sadece günlük bin kişiye yemek veriyoruz. Geçinemeyenler gelsin yemek yesin. Bağlar’da açtığımız ikinci halk lokantasında ise kapasiteyi bin 200 kişi yaptık. Dağkapı’da da açmayı düşünüyoruz. Vedat Dalokay Çarşısı’nda birkaç dükkânımız var. Fizibilitesini yapıyoruz. Uygun görürsek orada da halk lokantası açacağız. Kentte dükkan bulamıyoruz. Ben u Sen ve Huzurevleri gibi yerler de dahil 8-9 halk lokantası açmak istiyoruz.
“YILBAŞINDA JINKART UYGULAMASI DEVAM EDECEK”
JINKART bizim seçim propagandamızdı. 7 bin kişi başvurdu. JINKART için bazı kriterler vardı. Kriterlere uymayanları eledik. Web sayfamızda kriterler yayınladık, uyanlara kart veriyoruz. Yıl başında yeniden başvuru alacağız. 3 bin 623 öğrenciye de burs vereceğiz. Bu ay başlattık. Diyarbakır’da ikametgahları olup da ilk sene üniversiteyi kazanana 3 taksit ile kişi başı 15 bin TL burs parası ödeyeceğiz.
İş için şu an bize 30 bini aşan bir başvuru var. İş dünyası ile görüşerek ortak hareket ediyoruz. Biz istihdama dönük projeye erişine kadar görüşmelerimiz sürüyor. Şu an bize başvuranları geçici olarak organize ve tekstilkente yönlendiriyoruz.
“JEOTERMAL SERACILIĞI HAYATA GEÇİRECEĞİZ”
*Alternatif gelir yaratmak için projeleriniz var mı?
Çarıklı Mahallesi’nde çıkan jeo termal suyu değerlendireceğiz. Aynı zamanda belediyeye de geliri olacak bir çalışma. Ruhsat başvurusunu yaptık. Sera açmayı düşünüyoruz. Amed’te bir ilk olacak. Jeotermal ile seracılık yapan Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesinde inceleme yaptık. Seraları açarsak mevsimlik işçilere dönük bir proje de olmuş olacak. Başta kendi kentimizin ihtiyacını giderirsek sebze üretimi konusunda mevsimlik göç verme olayı da sona erecek. Şu anda proje üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca şu anda Antalya’daki firmalarla görüşüyoruz. Bitmek üzere. Öncelikle 4 dönüm üzerine bir sera kurarak deneyeceğiz. Bu işi bir kültür haline getirebilirsek 4 bin hektar alanda halkı seracılığa teşvik edeceğiz. Belediye olarak biz fide üreteceğiz. Bir dönümde 30 ton domates verimi alınıyor. 100 dönüm ile bu kentin ihtiyacını giderirsiniz. Çevre illeri de besleyebilir. Seracılık aynı zamanda belediyeye de gelir getirecek bir çalışma olacaktır.
“ULUSLARARASI İLİŞKİLERİMİZİ ORTAK İŞ YAPMA İMKANINA DÖNÜŞTÜRMEK İSTİYORUZ”
Gelir getirici projelerimizde uluslararası fon kuruluşlarıdır. Ayın 21’inde BM’nin Türkiye temsilcisi bizi ziyarete gelecek. Uluslararası ilişkilerimizi birlikte iş yapabilme imkanına dönüştürmek istiyoruz. Avrupa artık gelir getirici çalışmaları destekliyor. Sürekliliği esas aldıkları için kayyum politikaları negatif bir etki yaratıyor. Ondan dolayı erteleyebiliyorlar.
“BİLİM MERKEZİ KURACAĞIZ”
*Mega bir projeniz olacak mı?
DİSKİ’nin su deposu alanında bilim merkezi projemiz vardır. Projemiz hazır. Bütçenin onaylanmasını bekliyoruz. 7 ayda 8 yılın tahribatlarına yama yapıyoruz. Millet Bahçesi’nin bize devredilmesi iyi oldu. Orayı bakım ve onarıma aldık. Bir hafta içerisinde güzel bir mekan haline gelecek.
“MECLİS TOPLANTILARI AÇIK ALANDA OLACAK”
*Meclis toplantınızı ilk kez halka yaptınız, hangi mesajı vermek istediniz?
Göreve geldikten sonra tüm Meclis toplantılarımız halka açıktır. Kayyum atamalarına karşı bir refleksimizi göstermek istedik. Evet ilk kez açık alanda yaptık ve bunu tüm ilçelerimizde yaygınlaştıracağız.
“FETİH YÜRÜYÜŞÜNE 17 MİLYON HARCANMIŞ”
İstanbul ve Ankara belediyelerine konser harcamaları nedeniyle soruşturma başlatıldı. Kayyum döneminde benzer organizasyonlar için harcanan para var mı?
Nihat Hatipoğlu’na verilen dünya para var. Burada da festivallere çok para vermişler. Fetih Yürüyüşü adı altında hastanenin oradan belediyeye yürüyüş yapılmış ve 17 milyon TL para harcanmış. Kişi başı bir milyon da versen 17 kişi ya vardı ya yoktu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ne idiği belirsiz diye bir tabir kullandı. Bizim idiğimiz belli nasıl seçildiğimiz de bellidir. Ne idiği belirsiz olanlar kayyumlardır.
“BU KENTİ DÜŞÜNÜYORSAK BİRLİKTE HAREKET ETMEK ZORUNDAYIZ”
* Yeni vali ile sizin göreve gelme süreciniz yakın tarihe denk geliyor? Uzun yıllar sonra eller sıkışıldı, ortak toplantılar yapıldı? Sorunların tespiti, çözümü ve projelerim üretilmesi anlamında yerelin ve merkezi hükümetin kentteki çalışmasında bir sorun var mı? Değerlendirmeniz nelerdir?
Yeni Vali’nin bizi engellediği tek bir konu oldu o da Şilbe meselesi. Buradaki Spor Tesis, Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı ve bizim protokolümüz Ekim’de bitti. Burayı bize tekrar 15-20 yıllığına kiralarsanız biz de karşılığında o yerleşkenin bütününde kentimizin ihtiyacı olan spor alanlarına bütçe ayırır tesisi güçlendiririz dedik. Vali Bey de projenizi göreyim dedi daha sonra Diyarbakırspor’a verdi. Bu kenti düşünüyorsak alt yapı ve üst yapıda birlikte hareket etmek durumundayız. Şilbe meselesi dışında bize zorlayan bir tutumu olmadı.
Şilbe meselesi bizi nasıl zorluyor. Bütün alanlarımız başka kurumlarımız devredildiği için bizim spor kulüplerimiz var. 9 ayrı farklı spor dalında hem eğitim veriyoruz hem müsabakalara katılıyoruz. Halktan yoğun talep var spor alanları ile ilgili. Bunların önünün açılması lazım. Spor müdürlüğüne gitmiyor belediye geliyor halk. Çözümsüz kalınca halk mağdur olacak. Orada biz 4 tane tenis kortu ve turnuvaları yapacaktık. Kapalı yüzme salonu yapacaktık. Tribünleri yapıp butik saha yapacaktık. Uluslararası müsabakalara uygun hale getirecektik.