ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA/Veli BALTACI
Türkiye'de her geçen gün hayat pahalılığı artarak devam ederken, Diyarbakır'daki vatandaşların en çok dert yandığı sorunlardan biri de pazardaki yüksek fiyatlar. Gazetemiz Güneydoğu Ekspres'in mikrofonuna dert yakınan merkez Bağlar İlçesi'nde kurulan semt pazarındaki esnaflar da alışverişe gelen vatandaşlar da ortak derdi geçinememek.
İHTİYAÇLARIMI ALMADAN GİDİYORUM
Pazarın başından başlayıp sonuna kadar gezen Hatin Ekinci, "Pazara ihtiyaçlarımı almaya geldim. Ama maalesef sebze de meyve de çok pahalı. Biber 40 TL, domates 30 TL. Nasıl alayım? Bende en ucuzu olan marul, portakal ve limon aldım. İstediğim şeyleri alamadan eve doğru yol alıyorum" dedi.
Veysi Demir adındaki vatanda da, "Pazardaki bu pahalılığın sebebi ekonominin iyi yönetilmemesidir. Her şey çok pahalı hiç bir şey almadan gidiyorum" diye konuştu.
TAVUK ETİ PAZARDA DA PAHALI
Pazarda daha ucuz olur diye tavuk eti almaya geldiğini ifade eden Hasan Özateş ise, "Fiyatlar pek iyi değil. Pazarda tavuğun kilosu 66 TL. En ucuz yer pazar, o da pahalı. Gidişat iyi değil" dedi.
DİYARBAKIR HALKI BALIK TÜKETEMİYOR
Diyarbakır halkının fiyat pahalılığından kaynaklı balığı çok tüketemediğine vurgu yapan balıkçı Abdulhalim Karakurt da şunları söyledi: "Balık satan bir pazar esnafı olarak balığın fiyatlarını çok pahalı görüyorum. Diyarbakırlı vatandaşlar balık çok alamıyor. Biz de fazla satamıyoruz zaten. En ucuz balık sardalye. Onun da kilosu 30 TL. En pahalı balık ise çupra ve levrek, onların da kilosu 200 TL. Pahalı olan balıklardan günlük iki kasa satabiliyoruz. Bugün zaten fazla satamadım. Balıkları Karadeniz, Marmara ve Akdeniz'den getiriyorum."
DAHA UCUZ ALMAK İÇİN PAZARIN HEPSİNİ DOLAŞIYORLAR
Vatandaşların bir kuruşa daha ucuz ürün alabilmek için pazarı alt üst ettiğine dikkat çeken İbrahim Polat ise, "Halden aldığımız fiyata bile buradan satamıyoruz. Her bir vatandaş kendi başına bir devlet olmuş. Çünkü herkes kendi başına fiyat belirliyor. Bu durumun acilen düzeltilmesi lazım" diye konuştu.
LİMONUN SUYU KALMADI
Limoncu Ramazan Akdoğan, "Kimse bir şey alamıyor pazardan. Limonun kilosunu 10 TL'den veriyorum. Yine de yarım kilo alıyorlar. İnsanlarda para yok, artık yarım kiloya düşmüşler. Halden 7 TL'ye alıyorum, burada 10 TL'ye satıyorum. Bu pahalılığın sebebi yakıttır" ifadesinde bulundu.
DOMATES 30, BİBER 40 TL
Hayri Pekan da, "Domatesi halden 20 TL'ye getirdim, burada 25-30 TL'ye satıyorum. Biberi 35 TL'ye getirdim, 40 TL'ye satıyorum. 5 TL karla ürünlerimi satıyorum. Çok bir kazancım yok. Kışın başlarında bir ay pazarcılığı bıraktım, başka bir memlekete gidip inşaatta çalıştım. Orada da çok bir kazancım olmadığı için tekrar geri geldim. En fazla 500 TL karımız oluyor. Fiyatlardan kaynaklı vatandaş da tepkili. Her gün akaryakıta zam geliyor" isyanında bulundu.
"NE ESNAFIN NE DE VATANDAŞIN SUÇU DEĞİL"
Pazarda meyve satan Habib Kalkan ise çok dertliydi. En ucuz meyvenin portakal olduğunu belirten Kalkan, şunları söyledi: "Portakal 12, elma 25, kivi 60, muz ise 50 TL. Fiyatların bu kadar pahalı olmasının nedenleri akaryakıt, üreticiye destek olmamak. Türkiye'de bir litre mazot 45-50 TL olursa, bir dolar 35 TL olursa, Türk lirası da erir böyle. Her gün bu ülkenin gücü eriyor. Bu pahalılığın sebebi vatandaş ve esnaf değil, yönetimdir. Seçimlerden sonra da bu pahalılığa karşı çözüm sağlanamaz.
Pazarda bir işçinin yevmiyesi 1000 TL'dir. Kimse elaman tutmuyor. Bu işi yapan zarar ediyor. Adana'dan buraya nakliye parası 40 bin TL, Antalya'dan buraya 60 bin TL. Ben işimi borçlar döndürüyorum. Ya tefeci olacaksın, ya faizci olacaksın, ancak öyle yaşayacaksın. Diyarbakır halkı meyve yiyemiyor. Diyarbakır'daki aileler kalabalık nüfustur. Eskiden tezgaha geldiğinde en az 3-4 kilo alırdı, şimdi ise bir kilo alıyor. En ucuz meyve portakaldır o da 10-12 TL. Onun da mevsimi olduğu için. Kimse esnafı suçlamasın."
"BEN ALABİLİYORUM, ALAMAYAN DA VAR"
Alışverişe gelen Ayşe Orhan ise, "Evet pazar da pahalı olmuş maalesef. Fakat ben marketlerle kıyasladığımda alabiliyorum buradan. Ama hiç alamayan da var. Allah herkesin yardımcısı olsun" dedi.
