Güneş OCAĞA

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan kız çocuklarına yönelik hak ihlalleri ve kötü koşullarına dair hazırladığı raporu açıkladı.

Raporu kamuoyu ile paylaşan Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Genel Sekreteri Avukat Buşra Gügür, oluşturdukları heyetin periyodik olarak Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nu ziyaret ettiğini belirtti. Ziyaretlerde görüşme sağlandığını ifade eden Gügür, "Yapılan görüşmelerde; çocukların işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldıkları, mahremiyet, beslenme, haberleşme, iletişim, kurum içi faaliyetlere katılım, sağlık hizmetine ve tedaviye erişim, dilekçe, bilgi edinme haklarının ihlal edildiği ve tutulma koşullarının mevzuata ve insan onuruna aykırı olduğu kanaatine varılmıştır" dedi.

"OYUN SALONLARI YOK"

Güngür, şöyle devam etti: "Çocuklarla yapılan görüşmeler neticesinde; tutuldukları kurumda oyun salonu olmadığı, çocukların boş zamanlarında vakit geçirmeleri için sağlanan imkanlara yönelik cinsiyete dayalı ayrımcılığın mevcut olduğu anlaşılmış. Yapılan görüşmeler sırasında, çocukların koğuş sistemi ile tutuldukları koğuşların 11 kişilik olduğu, yatakhanenin toplu olduğu, oda sisteminin bulunmadığı ifade edilmiştir. Görüşmeler ile kimi dönem 2 çocuğun aynı koğuşta bulunduğu kimi dönem ise 6 çocuğun birlikte tutulduğu öğrenilmiştir" bilgisini verdi.

"KELEPÇE TAKIMI MEVZUATA UYGUN YAPILMIYOR"

Güngür konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Görüşülen çocuklar, hastaneye sevk sırasında ve kendi aralarında çıkan tartışmaya müdahale esnasında kelepçe kullanıldığını aktarmıştır. 2021 yılından bu yana yapmış olduğumuz ziyaretlerde çocukların özellikle hastaneye sevk esnasında kelepçe takıldığına ilişkin aktarımları, bu durumun sistematikleştiğini, ulusal ve uluslararası mevzuata uygun davranılmadığını açıkça ortaya koymaktadır."

"CEVAP OLAMIYOR"

Özgürlüğünden mahrum bırakılan çocukların ruhsal, fiziksel ve sosyal gelişimlerinin olumsuz etkilendiğini belirten Güngür, 'Yetersiz oyun, kütüphane ve ders çalışma alanları, kendi yaş grubunda olmayan ve çeşitli suçları işledikleri iddiası bulunan tutuklu veya hükümlü ile çok fazla temas halinde olmaları ve yine aile ve sosyal ortamından yoksun kalma gibi nedenlerle özgürlüğünden yoksun bırakılarak cezaevine gönderilen çocuklar sağlıklı bir şekilde gelişimlerini tamamlayamamaktadır. Bunun yanında çocuk adalet sistemi çocukların suçtan uzak kalacak şekilde geliştirilmesine dönük tedbirler içermediğinden yalnızca kuruma kapatılma çocuklar üzerinde suç işlenmesinin önlenmesi gibi bir amaca cevap vermemektedir" diye konuştu.

"HAK İHLALLERİNE KARŞIYIZ"

Güngür son olarak, "Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak; adalet sistemi içerisine giren çocukların özgürlüklerinden mahrum bırakılmadığı alternatif infaz modellerinin oluşturulması gerektiğini ve adalet sisteminde çocuğun üstün yararının odak haline getirilmesi önerilerimizi bir kez daha yineleyerek, Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kız çocuklarına yönelik yapılan çıplak arama ve diğer tüm hak ihlallerine karşı olduğumuzu ve mücadelemize devam edeceğimizi belirtir; tüm yasal süreçlerin takipçisi olacağımızı duyururuz" diye ifade etti.