Diyarbakır, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir olarak bilinir. Diyarbakır, Sur içindeki tarihi yapılarıyla tanınsa da, şehir sınırlarının ötesine uzandığınızda bambaşka bir dünya sizi karşılıyor. Bu toprakların altındaki gizemli geçmiş, arkeologların ve tarihçilerin dikkatini çekmeye devam ediyor.
Bu kadim toprakların derinliklerinde saklı kalmış antik yerleşim yerleri, insanlık tarihine ışık tutuyor. Peki Diyarbakır’da bulunan antik kentler hangileri? İşte detaylar…
ÇAYÖNÜ: TARIMIN İLK ADIMLARI
Çayönü, insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan tarım devriminin ilk izlerini taşıyan bir yerleşim yeri olarak bilinir. Ergani ilçesinde yer alan bu antik kent, M.Ö. 9.000 yılına kadar uzanan bir tarihe sahip. Burada yapılan kazılarda, insanların ilk defa tarım yapmaya başladığı ve yerleşik hayata geçtiği kanıtlanmıştır. Çayönü, sadece Diyarbakır’ın değil, insanlık tarihinin de en eski tanıklarından biri olarak kabul edilir.
ZİYARET TEPE (ÜÇTEPE) HÖYÜĞÜ: ASUR’UN SINIR KARAKOLU
Bismil ilçesinde yer alan Ziyaret Tepe Höyüğü, Asur İmparatorluğu dönemine ait önemli bir yerleşim yeridir. M.Ö. 1.000 yılına tarihlenen bu höyük, Asur İmparatorluğu’nun sınır karakollarından biri olarak görev yapmıştır. Kazılarda, Asurlulara ait birçok eser ve yazılı tabletler ortaya çıkarılmıştır. Ziyaret Tepe, Asur İmparatorluğu’nun gücünü ve bölgedeki stratejik önemini gösteren en önemli yerleşim yerlerinden biridir.
YEREL VE ULUSLARARASI ARAŞTIRMALARIN ÖNEMİ
Bu antik kentler, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası alanda da büyük ilgi görmektedir. Çayönü ve Ziyaret Tepe’de yapılan kazılar, dünyanın dört bir yanından gelen arkeologlar tarafından yakından takip edilmekte ve bu yerleşimlerin önemi her geçen gün daha da iyi anlaşılmaktadır. Diyarbakır, bu antik kentlerle birlikte dünya tarihinin önemli merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor.