Hülya ASLAN-ÖZEL HABER
Gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e konuşan Diyarbakır İnşaat Müteahhitleri Derneği (DİMDER) Başkanı Aziz Elaldı, "2024 ve 2025 yıllarının çok ciddi sıkıntılardan geçeceğini biliyoruz. Bütün sektöre ve camiadaki arkadaşlarımıza tavsiyemiz, projelerini tekrar gözden geçirmeleri ve daha dikkatli olmalarıdır" dedi.
Beton firmalarının fahiş fiyata zam yaptığına dikkat çeken Elaldı, "Enflasyon kaynaklı demir ve beton fiyatları sürekli bir artış gösteriyor. Bunun yanında beton firmaları artışın çok üzerinde bir zam yapması ise üretimi durdurma noktasına getirdi. Yaşanan bu sıkıntılar ile ilgili bütün girişimlerde bulunduk. Yapılan haksız zamlar için ticaret bakanlığı ve çevre bakanlığı tarafından soruşturma başlatıldı. Özel inşaatlar durma noktasına geldi, bunun yanında önümüzdeki yıllarda yapılacak projeler de durduruldu. Zaten son 6 aydır konut satışları yok, daire satış oranı yüzde 2 veya yüzde 3 oranlarında. Geçmiş ile bir kıyas durumu ise söz konusu olamaz, çünkü çok kötü seviyelere geldik" dedi.
‘DİYARBAKIR’IN 10 BİN KONUTA İHTİYACI VAR’
Matematiksel hesaplar ne kadar yapılsa da verilerin geçersiz olduğunu söyleyen Elaldı, şöyle devam etti:
"Kentte konut krizi, arz ve talep için matematiksel bir hesap yapılabilir, ama günümüzde artık bütün aritmetik ortalama veriler falan hepsi geçersiz. Mesela bir yıl içinde şu kadar konut açığımız, şu kadar arzımız var gibi durumlar yok. Hiçbir şey tahmin edildiği gibi gitmiyor. Dolayısıyla biz arz-talep durumlarına bakamıyoruz. Çünkü üretim yok. Diyarbakır'ın 10 bin konuta ihtiyacı varsa 1000 dahi yapılamıyor, yapılsa bile alım yok."
'YATAY MİMARİYE GEÇİŞ BAZI BÖLGELERDE BAŞLADI'
Depremden sonra villa ve az katlı konutlara ilginin artığını da belirte Elaldı, "Deprem sonrası insanlar daha az katlı binalara talep gösterdi. Yüksek katlı binalardan ise uzak kalmaya çalışıyorlar. Bununla birlikte bir dengesizlik oluştu. Arsa paylarındaki fiyat artışı bir dengesizlik oluşturdu. Yatay mimariye geçiş Diyarbakır'da birkaç bölgede başladı, fakat yeşil alanları daha fazla yok etme gibi bir dezavantajının bulunduğunu söyleyebiliriz" dedi.
'ARTIK KALİFİYELİ ELEMAN YETİŞMİYOR'
Usta ve çırağın da artık yetişmediğine vurgu yapan Elaldı, "Ülkede bu kültür bitti artık. En genç kalıpçı ustası 40 veya 50 yaşlarında oluyor ve arkası gelmiyor. Bundan kaynaklı ciddi anlamda kalifiyeli eleman sıkıntısı çekiyoruz. Özellikle son 1 yıldır TOKİ’lerdeki, yoğun çalışmalardan kaynaklı artık yapısal sektör çalışamaz hale geldi. Dolayısıyla inşaatlar yüzde 20 ve 25 kapasite ile çalıştırılıyor. Zaman açısından ciddi bir kayıp yarattığı gibi kalite açısından ise, yaşlı bir ustadan eski verimi alamamak gibi sorunlar yaratıyor" diye belirtti.