ÖZEL HABER - Fatma TEMEL
Olay, Diyarbakır’da merkez Sur İlçesi’nde meydana geldi. Yaşadığı travmayı atlatamayan ve şu an 13 yaşında olan D.Ç, resim dersinde hep aynı kareyi çizince öğretmeni tarafından fark edildi ve olay ortaya çıktı. Şikâyet üzerine 6 Kasım 2023 tarihinde jandarma operasyonu ile gözaltına alınan amca M.Ç. ile kuzen F.Ç. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
8 ay aradan sonra Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada, D.Ç.’ye “cinsel istismar suçu”ndan tutuklu bulunan M.Ç. ve F.Ç. adlı sanıklar hazır bulundu. Üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyen sanıklar, tahliye talebinde bulundu. Mahkeme de, sanıkların tutuklu kaldığı süre, delil durumu gözetilerek, adli kontrol şartı, ayda iki kez imza ve yurtdışı yasağı kararıyla tahliye kararı verdi. İtiraz yolu açık olmak üzere verilen karar oy çokluğuyla alındı. Avukatların 25 Temmuz’da yaptığı itirazından sonra 11. Ağır Ceza Mahkemesi oy birliğiyle sanıklar hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı.
KARAR DURUŞMASI GÖRÜLDÜ
23 Ekim’de, D.Ç.’ye “cinsel istismar“ suçundan yargılanan M.Ç. ve F.Ç’nin karar duruşması, Diyarbakır Adliyesi 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, “Mevcut delil durumu ve tutuklulukta geçen süre” gereğince D.Ç.’ye “cinsel istismar” suçundan yargılanan M.Ç. ve F.Ç. için beraat kararı verdi.
AVUKAT KARARA İTİRAZ EDECEK
Mahkeme kararına itiraz edeceklerini söyleyen Avukat Şiyar Yılmaz, şunları söyledi: “Çocuk 6 yaşındayken iki kez amcası tarafından cinsel istismara uğruyor. Çocuğun beyanlarına göre amcası onu tehdit ediyor. Kız susuyor. Yaklaşık 4 yıl sonra da kuzeni tarafından aralıklarla yine cinsel istismara uğruyor. Çocuk artık kaldıramıyor ve öğretmenlerine anlatıyor. Sonrasından çocuk doktora sevk ediliyor adli raporlar alınıyor. Raporda çocuğun cinsel istismara uğradığı geçiyor. Dolayısıyla çocuğun beyanları adli raporla desteklenmiş oluyor. Doğrulanmış oluyor. Bu delil amca ve kuzenin cezalandırılması için yeterlidir. Olayın üzerinden uzun zaman geçmesi sonucu etkilemiyor. Ve aileler arasında bir husumet yok. Sanıklar duruşma aşamasında ‘birbirimize gitmiyoruz. Sadece kapıdan selam veriyoruz’ ifadeleri kullanıldı. Ama buna çocuklar inanmaz. Daha önce sanıklar beyanlarında aralarında bir husumet olmadığını söylemişlerdi. Yani çocuğun iftira atacak durumu yok.”
GEREKÇELİ KARAR HENÜZ YAZILMADI
“Mahkeme şuan gerekçeli kararını yazmadı” diyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Geçen duruşmada da sanıkları tahliye ederken de herhangi bir gerekçe sunmadı. Gerekçede sadece şu yazıyordu: ‘Mevcut delil durumu ve tutuklulukta geçen süre’ şeklinde oldu.”
Mahkemenin 26 Haziran’da duruşmasız yapmış olduğu bir tutukluluk değerlendirmesiyle ilgili de konuşan Yılmaz, “Oy birliğiyle tutukluluğun devam etmesi kararı veriyorlar. 26 Haziran’da bu şekilde karar veren mahkeme 12 Temmuz’daki duruşmada amca ve kuzeni tahliye etti. 26 Haziran ve 12 Temmuz’da dosyaya giren çıkan yeni bir delil yok. Sanıkların lehine olacak herhangi bir delil girmemiş dosyaya. Girmediği halde tahliye verildi. Biz karar 25 Temmuz’da itiraz ettik. 11. Ağır Ceza Mahkemesi yaptığımız itirazı kabul etti. Sanıklar hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı. 11. Ağır Ceza Mahkemesi bu kararı da oy birliğiyle verdi. Bir de bu tür dosyalarda kadının beyanı esastır. Kadının beyanın esas olmasından ziyade bu dosyada doktor raporu var. Çocuğun daha önce istismara uğradığına dair rapor var. Hal böyleyken, mahkeme bugün başkan, muhalefet şehri koydular. İki üye tahliye kararı verdi. Başkan yine şerh düştü. Ama neticede beraat kararı verildi. Biz karara itiraz edeceğiz. Üst mahkemeden döneceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
