ÖZEL HABER - Mehmet Rumet SOYLU / Veli BALTACİ
Aslen Kırşehirli olup yaklaşık 4 yıldır Diyarbakır’da yaşayan ressam ve tasarımcı Melek Demir, Sur İlçesi’nde açtığı atölyede sıra dışı çalışmalara imza atıyor. Atölyenin bir kısmını çalışma alanı bir kısmını da dükkan olarak kullanan Demir, resim, takı tasarımı, ebru ve seramik gibi farklı sanatsal alanlarda çalışmalar yürütüyor. Eski eşyaları birer sanat eserine dönüştüren Melek Demir, çalışmaları ile ilgili detayları Güneydoğu Ekspres’e anlattı.
HEM ATÖLYE HEM DÜKKAN
Çok eski yıllardan bu yana sanatla ilgilendiğini söyleyen Demir, “Resim öğretmeni olmam nedeniyle her zaman önceliğim çizim ve resim olmuştur. Atölyemin arka kısmını çalışma alanı, ön kısmını da bir dükkan olarak kullanıyorum. Atölyemde resim, takı tasarımı, ebru ve seramik gibi farklı sanatsal alanlarda çalışmalar yapıyorum. Şu an atölyede gördüğünüz her eserin tasarımı bana ait. Atölyemde sadece resim değil, takı tasarımı da önemli bir yer tutuyor. Küpe, bilezik, kolye ve halhal gibi takıların yanı sıra örgü üzerine de çalışmalar yapıyorum. Ayrıca, çift taraflı yelek tasarımla da insanların dikkatini çekebiliyorum. Kim nasıl bir desen istiyorsa bana tarif etmeleri halinde, çift taraflı yelekler üzerinde çalışabiliyorum. Böylece çok daha özgün eserler ortaya çıkabiliyor’’ dedi.
ESKİ EŞYALARI SANAT ESERİNE DÖNÜŞTÜRÜYOR
‘’Evimdeki eski malzemeleri ve eşyaları boyayarak bazen de onlara ufak eklemeler yaparak birer sanat eserlerine dönüşmesini sağlıyorum” diyen Demir şöyle devam etti: “Kimimizin artık kullanmayacağı eski mobilyaları yeniden tasarlamak, evimizin zeminindeki parkelere bile birer eklemler yaparak kullanışlı bir dolap bile yapılabilir. Tasarımlarımda mümkün mertebe doğal malzemelere yer vermeye çalışıyorum. Bir hobi olarak bile olsa sanatla uğraşmak, insanın ruh dünyasına çok iyi geldiğini.”
KAHVE İLE RESİM ÇİZME SANATI
Resimde genellikle kültürel çalıştığını kaydeden Demir, “Mezopotamya’daki kadın figürleri üzerine çalışıyorum daha çok. Şallarını, egallerini, deqlerini başta olmak üzere orijinal olan hiçbir ayrıntıyı es geçmemeye çabalıyorum. Sulu boya da yağlı boya da kullanıyorum resimlerimde. Çoğunlukla portre çalışıyorum. Resim konusunda eğitim aldım ama sanat, insanın içinden gelmeli ve insan çok çabalamalı. Bu boyaların yanında, kahve ile de resimler çiziyorum.
Atölyemde gördüğünüz Diyarbakır’ın tarihi ve önemli yapılarını kahve ile çizdim. Renk, pigmenttir. Pigmenti ya hazır olan boyalardan elde edersiniz ya da doğadan temin edersiniz. Zaten eski çağlarda insanlar, değişik doğal malzemelerden renkler üretmiştir. Mesela yer yer kırımızı şalgamdan da renk elde edilip resim çizimi için kullanılabilir” şeklinde konuştu.
‘DEĞİŞİK YAŞ GURUPLARINA DERSLER VERİYORUM’
Değişik yaş guruplarındaki insanlarla çeşitli hobi atölyeleri kurarak eğitim verdiğini söyleyen Melek Demir şunları söylerdi: “Ebru, seramik, sulu ve yağlı boya çalışmaları üzerine eğitimlerimiz oluyor. Ayrıca mum atölyemiz de var. Atölyemize katılmak isteyen arkadaşlarla ortak bir gün belirliyoruz ki bu genelde hafta sonları oluyor ve o günlerde görüşüyoruz. Hem sanat üzerine sohbet ediyoruz hem de ürün-nesne üzerine çalışıyoruz.
Günün sonunda her kes kendi yaptığı eserini evine götürebiliyor’’ dedi. Ayrıca Demir; ‘’ Ben aynı zamanda okul öncesi eğitimi de aldığım için çocuklarla çalışmak daha keyifli oluyor. 5 ile 45 yaş arasındaki arkadaşlarla atölyeye gelip çalışıyoruz. Genellikle bireysel dersler olduğu için en fazla 2 kişilik guruplar halinde oluyor eğitimlerimiz.”
