ÖZEL HABER - Mehmet Rumet SOYLU / Veli BALTACİ
Diyarbakır Yeniden Yaşam Kanserle Mücadele Derneği, yürüttüğü çalışmalar ile kanser hastalarına umut oluyor. Büyük bir özveri ile çalışmalarını yürüten derneğin başkanı da defalarca kansere yakalanıp yenen bir isim. 28 yılda 4 kez kansere yakalanan ve umutsuzluğa kapılmadan 4 kez kanseri de yenen Şükrü Abay, Yeniden Yaşam Kanserle Mücadele Derneği’ni kurarak deneyimlerini hastalarla paylaştı. Derneğin yöneticileri de kanserle mücadele eden kişilerden oluşuyor. Güneydoğu Ekspres’e konuşan Dernek Başkanı Şükrü Abay, yaşadığı süreçleri ve kanser hastalarına önerilerde bulundu.
‘MORALİN KANSER ÜZERİNDEKİ ETKİSİNE TANIK OLDUM’
“Kanser hastalığının adının bile duyulması insanı derin bir kedere boğuyor” diyen Şükrü Abay , ‘’Hastalar kanser olduklarını duyar duymaz, hissettikleri ilk duygu ölecekleri yönünde. Kendimden biliyorum ki bu konuda pek de haksız sayılmazlar. 31 yıl önce bana da kolon kanseri teşhisi konduğunda ilk düşündüğüm şey ölümdü. Zira ailemde kolon kanserinden dolayı ölenler vardı ve bu nedenden dolayı psikolojik olarak çok etkiledim. O süreçte yaşadıklarım, moralin kanser hastalığı üzerindeki etkisinin ne kadar fazla olduğuna tanık oldum. Tedavi ve yüksek moralle kanseri atlattıktan sonra etrafımdaki kanserli hastalarla duygusal bağ kurmaya çalıştım. Sonraları da toplam 4 defa kanser hastalığına yakalanıp yendim” dedi.
‘DERNEĞE KAYITLI BİN 500 KANSER HASTASI VAR’
Abay, ‘’10 yıl önce, bu derneğimizi kurma kararı verdik. Tamamen gönüllülük esasına dayalı olan derneğimize kayıtlı bin 500 kanser hastası var. Derneğimizin tüm yöneticilerinin bir kanser hikayesi vardır. Kendi yaşadıklarım ve etraftan duyduklarımdan dolayı, derneğimizin kuruluş amacını, kanser hastalarına her şeyden önce moral ve motivasyon aşılamak olduğunu belirledik. Bizler birbirimize ‘kader arkadaşı’ gözüyle bakıyoruz. Ve biz birimize nasıl moral verebiliriz konusunda kafa yoruyoruz. Birbirimize aile gözüyle bakıyoruz. Zaman zaman ev ziyaretleri gerçekleştirerek kanser hastası arkadaşlarımıza moral olmaya çalışıyoruz. Evet, bu konunun bilimsel durumuyla alakalı fikir beyan edecek insanlar değiliz ama bunun bizzat yaşayanları olarak sosyal hayatta söyleyecek sözümüz yapacak işimiz vardır diye düşünüyoruz’’ şeklinde konuştu.
DİYARBAKIR’DA KAÇ KANSER HASTASI VAR?
‘’Doktorların, bir kanser hastasına ‘moralinizi yüksek tutarsanız sizin için iyi olacak ve iyileşeceksiniz’ sözleri hasta açısından çok inandırıcı gelmeyebilir” diyen Abay şöyle devam etti: “Ama bir kader arkadaşı olarak bizlerin bu sözü söylemesi biraz daha inandırıcı geliyor sanırım. Zira dernekte kayıtlı olan hepimiz o zorlu süreçlerden geçmiş ve kimimiz de hala o süreci yaşıyoruz. 2023 yılında yaptığımız bir saha çalışmasında, Diyarbakır’da 18 bin kanser hastasının olduğunu tespit ettik. Ama şu an için il merkezi, ilçe ve köylerde toplam sayının 20 bini aştığını üzülerek söyleyebilirim. Bunun yanı sıra Diyarbakır’da meme kanseri sayısı 8 bini aşmış durumdadır. Türkiye’deki illerin nüfus oranları dikkate alındığında Diyarbakır meme kanseri konusunda 1. sıraya gelmiş bulunmakta. Bu çok korkunç bir rakam aslında. Kanser ile ilgilenen bilim insanlarımızın yaptığı açıklamalara göre yaşam koşulları, stres ve beslenme yetersizliği bu durumun artmasına neden olan etkenlerdir.”
‘ÇOK CİDDİ ARAŞTIRMALARA İHTİYAÇ VAR’
Tüm kent dinamikleri ile sık sık görüş alışverişinde bulunduklarını kaydeden Abay, “Hem kanser sayısındaki artışı ve hem de derneğimizin çalışmaları hakkında, kentimizdeki tüm resmi kurum ve kuruluşlarla, kanaat önderleriyle, siyasi partilerle, bilim insanlarıyla ve onkologlarla sık sık görüş alışverişinde bulunmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Konunun gündemden düşmemesi için çabamız devam edecek. Diyarbakır, meme kanseri başta olmak üzere diğer kanser hastalıkları konusunda niye bu kadar hızlı bir ilerleme sağlıyor konusunda çok ciddi araştırmalara ihtiyaç vardır” dedi.
‘KADIN MUHTARLARDAN GEREKLİ İLGİYİ GÖRDÜK’
“Üzülerek söylemek gerekirse derneğimizi, özellikle seçim dönemlerinde birçok siyasi şahsiyet ve parti ziyaret ederler” siteminde bulunan Abay eleştirisini şöyle sürdürdü: “Çalışmalarımız hakkında bilgi alıp takdir ederler ama bir daha da uğramaz olurlar. Bu durum hepimizi son derece üzmektedir. Siyasetçilerimizin, kanser hastalarının eğitilmesi, maddi yardımların düzenlenmesi, ilaç alımlarında zorluklar yaşamaması için bir çaba ve çalışma içinde olmalarını hep bekledik. Ama maalesef somut bir durumla karşılaşmadık bu güne kadar. Geçen seçimde, kentimizde muhtarlığı kazanan kadın muhtarlar, Diyarbakır’da meme kanserinin bu kadar yüksek olduğunu öğrendikten sonra bizleri ziyaret edip bilgi edindiler. Kayıtlı 400 kanser hastası kadın arkadaşımız tarafından karşılanan kadın Muhtarlar bir basın açıklaması da yaparak farkındalık yaratmak adına iyi bir adım attılar. Bizim için de çok önemli bir moral oldu.”
‘LÜTFEN BİZLERİ YALNIZ BIRAKMAYIN’
Derneğin giderlerini sadece üye aidatları ile karşıladıklarını ifade eden Abay “Başka da bir gelir kapımız yok. Bunun yanında maddi durumları çok düşük olan kanser hastası kader arkadaşlarımızın ailelerine katkı sunmak gerekiyor ama bu konuda bir bütçemiz olmadığı için hiçbir şey yapamıyoruz. Belki daha da önemlisi zaten maddi durumları son derece düşük olan kader arkadaşlarımızın tedavi süreçlerine emek verememek de bizi üzen bir durumdur. Bu konuda kentimizin maddi durumu iyi olan, iş insanı ve hayırseverlerinden her zaman destek bekliyoruz. Bu vesile ile ve sizlerin aracılığınızla bir defa daha tekrar etmiş olayım, lütfen bizleri yalnız bırakmayın. Ama maalesef tüm bu çağrılarımız, birkaç katkı dışında cevapsız kaldı bu güne kadar” dedi.
YETKİLİLERE ÇAĞRI
Derneğe üye olan kanser hastalarının yüzde 95’inin dar gelirli insanlardan oluştuğunu belirten Şükrü Abay şöyle devam etti: “Kanser hastası ailelerimizin maddi durumu hiç olmayanlardan 30’nun çocuğu, derneğimizde hafta sonları gelip eğitim görüyorlardı. Çünkü aileler çocuklarını hiçbir şekilde bir dershaneye gönderemiyorlar. Milli Eğitim ile yaptığımız bir protokol sonrasında böyle bir çalışma başlatmıştık. Ancak tasarruf tedbirleri gerekçesi ile Yenişehir Halk Eğitim Merkezi, burada çocuklarımıza ders veren öğretmenleri geri çektiler. Böylece çalışkan ama dershaneye gitme durumları olmayan çocuklarımız bu haktan mahrum kaldılar. Yine sizin aracılığınızla, Yenişehir Kaymakamlığı başta olmak üzere tüm yetkililere çağrıda bulunuyoruz ki, bu eğitime tekrar başlansın, çocuklarımızın okumasının yolu kapanmasın. Kolon Kanseri sonrasında hayatlarını devam ettirmek çok zordur bir hasta için. Bağırsakların bağlı olması gereken torbanın bakım ve değişimi maddi olarak külfetli oluyor.”