ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA / Veli BALTACI
Diyarbakır'ın merkez Suriçi'nde bulunan ve en az 500 yıllık olduğu tahmin edilen Marangozcular Çarşısı, teknoloji ve zamana karşı direniyor. Tarihi çarşıda 40 yıldır zanaatını işleyen Özcan Asana, gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e konuştu.
Henüz çocuk yaştayken marangozculuğa başladığını belirten Asana, "Bu çarşıda 40 yılımı devirdim. Çarşımız çok eski, bizden önce Ermeniler vardı burada. Bizler de mesleği onlardan devraldık. Biz çocukken burada 25 tane dükkan vardı, şimdi sadece 5 dükkan yalnız faaliyette. Zamana ve teknolojiye karşı direniyoruz.
Maalesef ki biz son ustalarız, zanaatımız ölüyor. Ölmesinin nedeni ise, kimse çocuğunu bu zanaata göndermiyor. Ailelere çağrım, çocuklarınızı gönderin. Hem meslek edinecekler, hem de bu tarihi zanaatı yaşatacaklar" dedi.
DÜNYANIN BİRÇOK YERİNE MALZEME GÖNDERİYORLAR
"Diyarbakır tarihi, doğası, medeniyeti ve yapısıyla Güneydoğu'nun Paris'idir" diyen Asana, şunları söyledi: "Çevre iller olsun, Batı olsun, hatta yurtdışına bile malzemeler gönderiyoruz. Diyarbakır'a rağbet çok. Bu çarşı da çok eski bir çarşı olduğu için, bizim yaptığımız işi şuan Türkiye'de yapan yok.
Dalımızda, mesleğimizde tekiz. Daha öncelerden kapı, pencere, yemlik, yani ahşapla ilgili her şeyi yapıyorduk. Ama şuanda sedir, masa, beşik, tek tük eski evlerin kapı ve pencerelerini yapıyoruz."
ÇARŞININ BÜLBÜL SESLİSİ
Çarşının "bülbül seslisi" olarak da bilinen Asana, son olarak mikrofonumuza Diyarbakır'ın "Kırklar Dağı'nın Düzü" şarkısını seslendirdi.