Diyarbakır’da evde yakılan mangaldan çıkan karbonmonoksit gazından zehirlenen babası İzzettin Çiftçi’yi (72) kaybede, Seyfettin Çiftçi, köyde elektrik olmadığı için mangal yaktıklarını belirterek, olaydan enerji şirketini sorumlu tuttu.
Enerji şirketinden yapılan açıklamada ise “Bölgede maalesef kayıt dışı tüketimin de etkisi ile 'alpek' adı verilen izoleli kablolardan birinin aşırı yükten dolayı yandığı tespit edildi. Ekiplerimiz, iddia edildiği gibi 3 gün değil, yaklaşık 1,5 gün süren çalışma sonucunda kabloyu yenileyerek enerji akışını normale çevirmiştir” denildi.
Olay, 5 Kasım’da sabah saatlerinde Sur ilçesine bağlı kırsal Kervanpınar Mahallesi’nde meydana geldi. Elektrik sobası ile ısınan Çiftçi ailesi, köyde elektriklerin kesik olması nedeniyle soğuk havanın da etkisiyle mangal yaktı. 2 mangal yakan Seyfettin Çiftçi, birini babası İzzettin Çiftçi ile annesi Remziye Çiftçi’nin odasına, diğerini de kendi odalarına koydu. Sabah kalktığında kız çocukları E. Ç. (4) ve E.Ç.’yi (3) baygın halde gören Seyfettin Çiftçi, gittiği anne ve babasının olduğu odada aynı manzarayla karşılaştı. Çiftçi, hemen sağlık ekiplerine haber verdi. Sağlık ekibinin ilk müdahalesinin ardından İzzettin ve Remziye Çiftçi ile torunları ambulanslarla Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Ancak İzzettin Çiftçi, kurtarılamadı. İzzettin Çiftçi, otopsi işlemlerinin ardından mahallede defnedilirken, yoğun bakıma alınan Remziye Çiftçi ile 2 torununun da hayati tehlikelerinin sürdüğü öğrenildi.
‘Elektrik olsaydı ateş yakmazdık’
Soruşturma sürerken, Seyfettin Çiftçi, olaydan enerji şirketini sorumlu tuttu. Çiftçi, köyde 3 gün boyunda elektriklerinin olmadığını belirterek, “3 gün elektriksiz kaldık. Babam ‘ben çok üşüyorum’ dedi. Ben de geldim dışarıdan tahta falan getirdim, kırdım. Bu mangalların içinde ateş yaktım. Közlendikten sonra kömürünü aldım, bir mangalı babam ile annemin odasına getirdim. Diğer mangalı da kendi odama götürdüm. O yüzden annemle babam, bir de çocuklarım bu mangaldaki ateşten zehirlendiler. Elektrik sobası yakıyorduk. Elektrik olsaydı böyle bir şey başımıza gelmezdi. Sabah kalktım babamın cansız bedeniyle karşılaştım. Çocuklarım da şu an fakültede yoğun bakımda. Sonuç budur. Şu an annemin durumu da kritiktir. O da fakültede, yoğun bakımda. Elektrik olsaydı ateş yakmazdık, kömürü odaya getirmezdik. Elektriğimiz dün akşam 8’de geldi. 3’üncü gün geldi. 3 gün elektriksizdik” dedi.
Kervanpınar Mahalle Muhtarı Tajdin Çiçek de köyde 3 gün boyunca elektrik olmadığını kaydederek, “Biz talepte bulunduk gelmediler. O kadar şikayet etmeme rağmen elektriğimiz gelmedi. Ben arıza müdürünü aradım. Benim mahallemde böyle bir vaka olduğunu, vatandaşımızın hayatını kaybettiğini söyledim. 3 gündür gelmeyen elektrik, dün akşam her neden ise cenazeyi kaldırdıktan sonra saat 20.00 sıralarında geldi. Geçen sene de 1,5 ay boyunca mahallem karanlıkta kaldı. İddia ise kaçak iddiasıdır. Namuslu vatandaşlar faturalarını ödüyor. Enerji şirketi gelsin, kaçağı tespit etsin” diye konuştu.
Enerji şirketinden açıklama
Enerji şirketinden yapılan açıklamada ise, “Olaya ilişkin bahsedilen durumda adı geçen kırsal mahalle kayıpsız, kesintisiz ve kaliteli enerji verdiğimiz ‘3K’ projesine dahil edilmiş bölge arasında yer alıyor. Anılan bölgede yapılan yatırım ile tüm elektrik şebekesi yenilenerek güçlendirilmiştir. Ancak buna rağmen havaların soğumaya başlaması ile anılan bölgede maalesef kayıt dışı tüketimin de etkisi ile 'alpek' adı verilen izoleli kablolardan birinin aşırı yükten dolayı yandığı tespit edildi. Ekiplerimiz, iddia edildiği gibi 3 gün değil, yaklaşık 1,5 gün süren çalışma sonucunda kabloyu yenileyerek enerji akışını normale çevirmiştir. Söz konusu olayın elektrik kesintisinden kaynaklandığı iddiası, gerçeği yansıtmamaktadır. Karbonmonoksit zehirlenmesinden kaynaklanan bir vefat olayının elektrik kesintisiyle bağdaştırılması doğru değildir. Yaşanan bu olaydan ötürü vefat eden vatandaşımıza Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyoruz” denildi.