Fuat Bulut-Haber
TBMM’de DEM Parti Diyarbakır Milletvekilleri tarafından Meclis Araştırması istenen, Diyarbakır Barosu tarafından da yargıya taşınan Diyarbakır halkının kobay olarak kullanıldığı iddiasına ilişkin tartışmalar, Prof. Dr. Cenap Ekinci’nin yeni açıklamalarıyla devam ediyor. Sosyal medya platformu X hesabından yeni paylaşım yapan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenap Ekinci, SES Amed Şubesi’ni suçladı. Ekinci, paylaşımında “SES AMED! Gözünüz önünde olan ve 4 yıldır bildiğiniz halde susan sizsiniz. Halkı kobay yapanlardan sataşma beklerken sizden gelmesi manidar. Ben sadece bir soru sordum. O günkü Yönetimin ortakları kim belli oldu şimdi. İlk siz @sesamed21 istifa edin, hemen. SORUMLUSUNUZ” ifadelerini kullandı.
CENAP EKİNCİ’NİN İDDİASI NEYDİ?
Ekinci, üç gün önce sosyal medya hesabı X'te yaptığı paylaşımda, şu iddiaları dile getirmişti:
"Diyarbakır Havaalanı’na valiliğe bildirilmiş özel bir uçak iner. İçinden, özel bir hastanede görevli, tanınmış Göğüs Hast. Prof'u bir şahıs başkanlığında 5 sağlıkçı ve iki sivil iner. Havaalanında valilikçe karşılanan bu ekibin adresi D.Bakır Gazi Yaşargil Eğitim Arşt. Hastanesi’dir. Doğrudan hastaneye ulaşan ekibi Sağ. İl. Mdr. C.T ve Başhekim E.B karşılar. Ekibin amacı Covid-19 virüsünü kanda ilaçsız tedavi edebilen bir cihazı Sağlık Bakanlığı’na satmaktır."
“TESTTEN GEÇİRİLMEYEN CİHAZ DİYARBAKIR'DA DENENİYOR”
"Bakanlık bu cihazı almak istememektedir çünkü bunun bilimsel bir yanı yoktur. Ve dünyada henüz uygulanmadığı gibi cihaz ile ilgili hiçbir deney ve faz çalışması yapılmamıştır. Ekibin başındaki M.S (Bakan Yakını) ısrarla cihazı denemek ve bir an evvel raporlamak istemektedir. Hasta üzerinde denenecek bu yöntemi hiçbir hastane kabul etmez. Ne hikmetse D.Bakır Gazi Yşrgl. Eğtm. Arş. Hastanesi Başhekimi kendi hastaları üzerinde denemeyi kabul eder. 3 gün boyunca hastalara ve yakınlarına bilgi verilmeksizin bu deneyler yapılır."
“DİYARBAKIR'DA KAÇ KİŞİ KOBAY YAPILDI?”
"Hastane önünde canlı yayın kameraları önünde en tepeye sunum yapılmak istenir. Ancak Bakanlık buna müdahil olmaz. Sağlık İl Müdürü ve Başhekim heyet ile beraber kameraların karşısına geçer ve ülkeye duyurulur. Adını 'Türk Işını' verdikleri bu tedavinin başarısını dünyaya ilan ederler. Her sabah özel uçakla gelip akşam eve dönen bu ekibin başındaki kişiyi tanıyorum. Sözde Türk Işını ile tedavi olan hastaların bir kısmının vefat ettiğini biliyorum. Bu cihazı bakanlık satın almadı ve kullanmadı. Diyarbakır’da kaç vatandaşın tedavisi kesilerek kobay yapıldı? Bunun sorumluları kim? Özel uçak kime ait? Diyarbakır neden seçildi? Halk neden kobay yapıldı? Bakan yakını bu işin neresinde?"
DİYARBAKIR TABİP ODASI, BAKANLIĞI GÖREVE ÇAĞIRDI
Diyarbakır Tabip Odası, konuyla ilgili önceki gün yaptığı açıklamada, Türk Işını Yöntemi'nin uygulandığı tarihlerde sağlık meslek örgütleriyle birlikte itirazlarda bulunduklarını, iddiaları ciddiye aldıklarını belirtti. Söz konusu iddialarla ilgili adli ve idari soruşturmalar başlatılması çağrısı yapan Diyarbakır Tabip Odası, Sağlık Bakanlığı'na şu soruları yöneltti:
“1-Bu araştırmadan Sağlık Bakanlığının haberi var mıdır?
2- Yine bu araştırmadan Covid Bilim Kurulunun haberi var mıdır?
3-Bu tedavinin uygulanması için yasal bir izin alınmış mıdır? Alınmışsa hangi kurum üzerinden alınmıştır?
4- Açıklamada adı geçen uçak kime aittir?
5- SGK ile anlaşmalı medikal malzeme satan şirketlerin burada rolü nedir?
6- Bu deney için neden Diyarbakır EAH seçilmiştir?
7- Deneye göz yuman yetkililer sonradan hangi terfileri almıştır?
8-Medikal tedavi kesilerek bu uygulama ile tedavi edilen kaç hasta olmuştur? Bu hastalarda klinik seyir nasıl sonuçlanmıştır?”
DİYARBAKIR BAROSU YARGIYA TAŞIDI
Diyarbakır Barosu da iddialar üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak, şu açıklamayı yapmıştı:
“Covid-19 pandemisi döneminde, bilimsel olarak kabul görmemiş tedavi yöntemlerinin Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Covid hastaları üzerinde uygulandığı ve bu yöntemle insanların yaşamını yitirdiği yönündeki iddia ve haber içerikleri üzerine, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na konunun soruşturulması için suç duyurusunda bulunulmuştur. Diyarbakır Barosu olarak, iddiaların ve hukuki sürecin takipçisi olacağız.”
DÖNEMİN SAĞLIK MÜDÜRÜ: BAKANLIK İZNİYLE YAPILDI
Halen Erzincan İl Sağlık Müdürü olan, söz konusu tedavinin yapıldığı tarihte ise Diyarbakır'da görevli olan Cihan Tekin ise hastaların kobay olduğu iddiasını reddederek, Türk Işını yönteminin Sağlık Bakanlığı'nın izni dahilinde uygulandığını ifade etmişti. Tekin’in açıklaması şöyleydi: "Resmi belgeleri, evrakları her şeyi var. Hastaların oranları da var. Bir iftiradan başka bir şey değil. Diyarbakır son derece modern bir şehir. Böyle bir şeyin bakanlığın izni olmadan yapılması mümkün mü? Bu akıl karı mı? Hangi kendini bilmez böyle bir şeyin altına imza atar?”
'6 HASTANEDEKİ HASTALARA UYGULANDI'
"Başka illerde de benzer deneyler yapıldı mı?" sorusuna da yanıt veren Tekin, illerin sayısını hatırlamadığını belirtirken "Farklı illerdeki 6 hastanede Bakanlığın izni ile bu proje uygulandı" dedi. Yöntemin Diyarbakır'da sadece 4 kişiye uygulandığını belirten Tekin, "Dün Diyarbakır Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı'na bilgi notu gönderdi. Orada videolar da var. Görüntülerde tedavi uygulandıktan sonra alkışlarla hastaneden uğurlanan hastalar var. Hepsinin rızası vardı. Bakanlık onayıyla 6 hastanede yapıldı. Diyarbakır'da toplam 4 kişiye uygulandı zaten. Öyle binlerce kişiye uygulanmadı. Bütün detaylar, bilgiler ve belgeler Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü'nde var. Bu iddialar popüler olma, ön plana çıkma ya da kendini gündemde tutma çabasından başka bir şey değil. Bakanlığın bu uygulamanın yapılması için kendi resmi yazısı var. Bunda başka söylenecek bir şey yok” demişti.