Güneş OCAĞA/ÖZEL HABER
Güneydoğu Ekspres- Mayınsız Bir Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten, “Topraklarımızda 900 bin mayın döşeli. Dört kuşaktır mayınlarla yaşıyoruz. 2025 yılı, devletlerin mayın temizliğini tamamlamaları için son tarih. 2025 yılını mayınsız bir dünyada karşılamak istiyoruz'' dedi.
Toplantı öncesi gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e açıklamalarda bulunan Mayınsız Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten, üyesi oldukları Uluslararası Mayın Yasaklama Kampanyası’nın (ICBL), barışa sundukları katkı için Nobel Barış Ödülü aldığını; Türkiye'de de bu kampanyanın 2003 tarihinde düzenlenen “Dünya'da ve Türkiye'de Anti-personel Karamayını Konferansı'' ile başlatıldığını söyledi.
TÜRKİYE 20 YILDIR OTTOWA SÖZLEŞMESİ’NE TARAF
Öğreten, Türkiye'nin 2003 yılı Mart ayında TBMM'de Mayın Yasağı Sözleşmesi'ni (Ottawa Sözleşmesi) görüştüğünü, Meclis'in katılım kararı aldığını ve 2004 yılından itibaren de sözleşmeye taraf devlet olduğunu kaydetti. “Ama yükümlülüklerini yerine getirme noktasında oldukça ağır davranıyor” diyen Öğreten, “Türkiye iki kez uzatma talebinde bulundu. Mayın temizliği için Türkiye'nin son tarihi olan 2014 yılı öncesi, 2013 yılında 8 yıllık bir ek süre talebinde bulundu. 8 yıl bitmek üzere iken ikinci kez 3 yıllık bir ek süre talebinde bulundu. Bu talebinin mayın temizliği konusunda net bir program oluşturmak ve net bir tarih vermek için olduğunu söyledi. Dolayısıyla hazırlanacak bu yeni programla mayın temizliğinin nerede, nasıl yapılacağını ve ne zaman bitirileceğini öğrenmiş olacağız'' dedi.
900 BİN MAYIN TEHLİKESİ
2023 yılı içerisinde yeni bir programın oluşacağının bilgisini veren Öğreten, “2014 yılında Türkiye'nin, topraklarındaki mayın temizliğini bitirmesi gerekiyordu. Ancak bu gerçekleşmedi. 2017 yılında doğu sınırında AB Projesi kapsamında başlatılan mayın temizliği devam ediyor. Suriye sınırında da askeri birimlerin gerçekleştirdiği mayın temizliğinden söz edebiliriz. Mayın temizliği öncesi topraklarda bir milyon mayın bulunuyordu, 6 yılda bu mayınların ancak 119 bini temizlenebildi'' dedi.
TÜRKİYE’DE 900 BİN MAYIN VAR
''Bizim kampanyamızın esas unsuru anti-personel kara mayınlardır. Bu mayınlar bir kişinin temas etmesiyle patlayan mayınlardır” diyen Öğreten, şunları belirtti: “Türkiye'nin topraklarında yaklaşık 900 bin mayın döşeli. Bu mayınlar esas olarak Doğu ve Güneydoğu sınırlarında bulunuyor. Ayrıca askeri tesislerin etrafında da anti-personel kara mayınları döşeli. En büyük risk altında olanlar da siviller ve çocuklar. Nitekim istatistiklere baktığımızda da sivillerin ve siviller içinde de çocukların öldüğünü ya da yaralandığını görüyoruz. Savaş ve çatışmalar döneminde döşenen mayınlar daha sonra temizlenmiyor ve barış dönemlerinde de insanların can güvenliğini tehlikeye atıyor. Devletler de çatışan taraflar da bu mayınları kullanıyor. Ve daha sonra nereye döşendiği bilinmediği için hayvanlarını otlatan çobanlar ya da alanda oynayan çocuklar merakla bu silahları kurcalıyorlar ve patlama meydana geliyor. Çoğu kez yaşamlarını kaybediyorlar ya da uzuvlarını. Anti-personel kara mayınlarının üzerinden 75 yıl geçse de aktif olarak kalabiliyorlar. Avrupa ülkelerinde ikinci dünya savaşı sonrası; Kamboçya ve Vietnam'da 60'lardaki savaşlardan kalma mayınlar halen etkin ve temizleme çalışmaları devam ediyor. Bu bile nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığımızın bir göstergesi” diye konuştu.
DÖRT KUŞAK MAYINLARLA YAŞIYOR
Mayın kurbanları ve mağdurlarına ilişkin toplam sayının bilinmediğini belirten Öğreten, İçişleri Bakanlığı'nın yalnızca 1984-2009 yıllarını kapsayan raporuna göre, toplam vaka sayısının 6 bin 360 olduğunu bu kişilerden bin 269'unun yaşamını kaybettiğini; 5 bin 91 kişinin de yaralandığını söyledi.
MAYINSIZ BİR TÜRKİYE GİRİŞİMİ VERİLERİ
Mayınsız Bir Türkiye Girişimi verilerine göre ise, Türkiye'nin Ottawa Sözleşmesi’ni imzaladığı 2004 yılı ile 2017 yılları arasında bin 138 kişi anti-personel kara mayını ya da savaş artığı patlayıcılar nedeniyle yaşamını yitirdi, sakat kaldı. Bu sayı her 4 günde bir, bir mayın ya da savaş artığı patlayıcı vakasını göstermektedir.
2025 SON TARİH
Öğreten mayınların ilk kez 1950-1955 yılları arasında daha sonra da 1990'lı yıllarda döşendiğini belirterek, “1950-55 yılları arasında doğmuş olanlar, onların çocukları-torunları mayınlarla yaşadı ve şimdi dördüncü kuşak mayınlarla yaşamaya devam ediyor. Biz dört kuşaktır bu tehlikeyi yaşıyoruz. Kampanyamızın amacı, bu silahların tamamen imha edilmesi ve dünyada bir tek mayının bile kalmamasıdır. Artık bunların müzelerde yer almasını istiyoruz. 2025 yılını mayınsız bir dünya ile karşılamak istiyoruz ve devletlerin bu işi 2025'e kadar bitirmesini istiyoruz” dedi.