ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA
Merkez Bağlar İlçesi'ne bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 19'uncu günde cansız bedeni bir derenin kenarında bulunan Narin Güran olayı Diyarbakır'da yeni eğitim ve öğretim yılını olumsuz etkiledi.
PEDAGOG EKSPRES'E KONUŞTU
Pazartesi günü yeni eğitim ve öğretimin başlamasıyla beraber çocuklarını okula götüren veliler, okulların bahçelerinden ayrılmıyor. Gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e konuşan Pedagog Aile Danışmanı İnci Aydın, öğretmen ve eğitimcilere çağrıda bulundu.
ÇOCUKLARDAKİ TRAVMATİK ETKİLERİ
Yetişkinleri bile psikolojik olarak etkileyen Narin olayının, çocukların psikolojisini travmatik şekilde etkilediğine dikkat çeken Aydın, "Biz yetişkinlerin psikolojisini bile etkileyen Narin olayı, ne yazık ki çocukların psikolojisini travmatik bir şekilde etkiliyor. Eğer çocuklar sürekli Narin'le ilgili haber, fotoğraflar, videoları seyrederse ve konuşmalara şahit olursa kaygı seviyeleri yükselir" dedi.
"ÖĞRETMENLER İŞBİLRİĞİ" YAPSIN ÇAĞRISI
Okulların açıldığını belirten Aydın, şunları söyledi:
"Okullar açıldı. Okulların açılmasıyla birlikte çocuklar birbirleriyle güzel zaman geçirecekler, eğelenecekler, ancak çocuklar birbirlerini Narin olayı üzerinden etkilemeleri söz konusu. Örneğin, 'Narin'le ilgili duydun mu şöyle bir şey de varmış', Narin'le ilgili olmayan bir durumu ortaya atma, hayal dünyalarıyla beraber daha da abartarak anlatacaklar bu da onlardaki kaygıyı büyütecek."
Çocukların duyarsız vatandaş olmamalarının çok önemli olduğuna da vurgu yapan Aydın, "Çocuklarımızın bu süreçte tabi ki de konuşmaları olacaktır, duyarsız vatandaş olmamaları önemli. Ama bu konuda öğretmenlere de düşen tutumlar ve sorumluluklar vardır. Öğretmenlerin öğrencilerine yönelik eğitim ve seminerler düzenlemeli çok önemlidir. Bu konuda rehberlik öğretmenleri ve sınıf öğretmenleri işbirliği yaparak da tüm öğrencilere eğitim seminerleri vermeli" çağrısında bulundu.
AİLELER DİKKATLİ VE DUYARLI OLMALI
Çocuklarda kaygı ve korkunun biriktiğini dile getiren Aydın, "Özellikle şu konuda fayda vardır, çocuklarda korku ve kaygı biriktirme olabilir. Ama çocukların aşırı derece şüpheci yaklaşımlarından dolayı, birbirlerine 'biri benimi takip ediyor, beni kaçıracaklar' gibi söylemlerde bulunabilirler. Böyle bir durum yokken bile, çocuğun gece rüyalarında gün içindeki yaşantısını rahatsız edecek şekilde etkilenmesine sebebiyet verebileceği için bu konuda öğretmenlerin, rehber öğretmenlerle beraber işbirliği yaparak mutlaka çocukların korku ve kaygılarını rahatlatmalılar. Bunun da yolu eğitimlerden geçiyor. Ayrıca çocukların teneffüslerde bu konuları kendi aralarında sohbete dönüştürmemeleri için öğretmenlerin teneffüslerde çocuklara eşlik etmeleri çok iyi olur. Öğretmenler daha duyarlı ve dikkatli olmaları gerekir" önerilerinde bulundu.
AİLELERE BİLİNÇLENDİRME EĞİTİMLERİ VERİLMELİ
Ailelere de önemli uyarılarda bulunan Aydın, "Ayrıca bu konuda ailelerin de çocuklarıyla iletişimleri önemlidir. Ailelerin, çocuklarıyla nasıl iletişime geçmeleri konusunda eğitilmeli ve bilgilendirilmeli. Velilerdeki aşırı kaygı ve korku hali çocuğa yansıyor. Dolayısıyla kendi kaygı ve korkularını kontrol altına almaları gerekiyor. Çocuklara mahremiyet eğitimleri de verilmeli" dedi.