Fatma TEMEL/Veli BALTACI
Diyarbakır Barosu, yeni adli yıl açılışına dair Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Nihat Eren, “1 Eylül Dünya Barış Günü” dolayısıyla, başta Ukrayna ve Suriye olmak üzere dünyanın birçok yerinde süren savaşlardan kaynaklı yaşanan katliam, göç ve şehirlerin yerle bir edilmesine dikkat çekti,
Eren, “Diyarbakır Barosu olarak; savaş ve şiddet olaylarının karşısında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Savaşın, çatışmanın ve şiddetin ne denli acı sonuç verdiğini; buna karşılık barışın ne kadar önemli ve elzem olduğunu toplum olarak çok iyi bilmekteyiz. Bu nedenle, Kürt toplumu geçmiş yıllarda başlatılan çözüm ve barış süreçlerine büyük bir değer atfetmiş ve destek sunmuştur” dedi.
Adli Yıl Açılışı’na ilişkin konuşan Eren, “Özetle Türkiye’de; toplumun, hak ve adalet sorununun bütün ağırlığıyla varlığını sürdürdüğü bir yılı daha geride bırakmış olduk” dedi.
‘MESLEKİ SORUNLARIMIZ ARTIYOR’
Avukatların yaşadıkları sorunlara değinen Eren, şunları belirtti:
“Geçen yıl, adli yıl açılışı vesilesiyle, başta mesleki sorunlarımız olmak üzere ülkedeki toplumsal ve hukuki sorunları sıralamış, yeni adli yılda sorunların çözümüne dair beklentimizi ifade etmiştik. Aradan geçen bir yılda çözüm bir yana mesleki sorunlarımız artmış; hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı sorunu devam etmiş; insan hakları ihlalleri kesintiye uğramadan yaygın ve sistematik bir hal almıştır. Özetle Türkiye’de; toplumun, hak ve adalet sorununun bütün ağırlığıyla varlığını sürdürdüğü bir yılı daha geride bırakmış olduk.”
‘DEMOKRATİK, SİVİL YENİ BİR ANAYASANIN ERTELENEMEZ TOPLUMSAL BİR İHTİYAÇTIR’
Ülkedeki hukuksuzluklara ilişkin konuşan Eren,“ Hukuk sistemimizin bir diğer kronik sorunu ise zorunlu yargı yetkisi kabul edilmiş AİHM’nin ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmamasına yönelik ısrardır. AİHM’nin Demirtaş ve Kavala kararlarının uygulanmamasının ardından, yakın zamanda Anayasa Mahkemesinin; Cumartesi İnsanlarının, barışçıl toplanma ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlal edildiğine yönelik kararı da keyfi olarak hala uygulanmamaktadır. Kişiye, yere ve zamana göre yargı kararlarını uygulamadığınız takdirde hukuk devleti ilkesinden vazgeçmişsiniz demektir. Diyarbakır Barosu olarak, yeni adli yılda ifade ve basın özgürlüğü ile seçme seçilme hakkına gereken saygının gösterilmesini bekliyor; toplumsal sorunların çözümünü amaçlayan, tüm farklılıkları içerisinde barındıran demokratik ve sivil yeni bir anayasanın ertelenemez toplumsal bir ihtiyaç olduğunu da yineliyoruz” diye konuştu.
Eren konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Avukatlar, mesleklerini icra ederken maruz kaldıkları fiziki şiddetin yanı sıra ağır bir ekonomik şiddete de maruz bırakılmaktadır. Zira, yaşanan ekonomik krize paralel olarak her alandaki ücretlerde iyileştirme yapılmasına karşın, hala zorunlu müdafilik ücretlerinde yeterli iyileştirme ve yıllardır biriken adli yardım ödemeleri yapılamamıştır. Ancak bu angaryaya sessiz kalmayacağımız gibi avukatların maruz bırakıldığı ekonomik yoksunluk ve şiddetin, yurttaşın hak arama hürriyeti önünde önemli bir engel oluşturduğunu da hatırlatmak istiyoruz.”