Güneş OCAĞA-ÖZEL HABER
Sur İlçesi Balıkçılarbaşı semtinde dört ayaklı minarenin de bulunduğu Yenikapı Sokak'ta bulunan tarihi PTT binasının kafe işletmesine verildiği iddiası kentte büyük tepki topladı.
Diyarbakırlı ses sanatçısı ve sinemacı Mahsun Kırmızıgül de en yüksek sesle tepkisini gösterenler arasında yer aldı.
Kırmızıgül tepki vermekle kalmadı, tarihi PTT binasının sinema müzesine dönüştürülmesi için sosyal medya hesabı X üzerinden Kültür Bakanı’na, Diyarbakır Valisine ve Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanlarına çağrıda bulundu.
Kırmızıgül çağrısında şu ifadeleri kullandı: “Doğup büyüdüğüm kadim kent Diyarbakır’ın tarihi postanenin duyumlarıma göre kafe olarak kiraya verilmesi düşünülüyormuş. Çocukluğumuzun geçtiği bu yapıyı kahvaltıcı, kebapçı veya kafeye dönüştürmek cinayet olur. Sayın Kültür bakanımız, Valimiz ve Belediye başkanımız sizden rica ediyorum, bir zamanlar İpek Borsasının Merkezi, Cumhuriyet sonrası Darphane olan bu yapıyı Diyarbakır’a yakışır bir şekilde ‘Sinema müzesine’ dönüştürün. Bizde elimizden geleni yapalım.”
Mahsun Kırmızıgül'ün çağrısına kentteki kültür ve sanat dernekleri destek verdi. Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı (DİTAV) Başkan Yardımcısı Şeyhmus Diken ve Diyarbakır Sinema Ofisi Koordinatörü Feyzi Baran, gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e yaptıkları açıklamada, Kırmızıgül'ün talebinin yerinde olduğunu söyledi.
KOZA VE BORSA MERKEZİ OLARAK DA KULLANILMIŞ
Tarihi PTT binasının geçmişini ve tarihsel süreçlerini aktaran DİTAV Başkan Yardımcısı Şeyhmus Diken, şunları ifade etti:
"Diyarbakır'ın şuan kullanılan büyük postanesi 1990'lı yıllarda faaliyete geçti. Ama geçmişi çok çok eskilere dayanan bir şehir olan Diyarbakır'ın 1990'lara kadar kullanılmış tek postanesi şuan kapatılmış olan Suriçi'ndeki bu postanedir. Büyük postane yapıldıktan sonra, orası Suriçi Postane Şubesi olarak kullanıldı. Ama orası postane binası olarak kullanılmadan çok önce Diyarbakır'da ipekböceği ve koza borsa merkezi olarak kullanılmış, hatta adı da o zamanlar Alyanakyan Çarşısıymış. Neden İpekböceği ve Koza merkeziydi, çünkü 1927 yılında yapılan bir sanayi sayımları envanterinde Türkiye'de İstanbul'dan sonra 772 aile işletmesiyle ikinci olan bir ipekböceği ve koza üretim şehriydi Diyarbakır. Şuanda ipekböcekçiliğinde çok önemli olan Bursa bile o yıllarda üçüncü sıradaydı. Bu kadar önemli bir merkez olduğu için o postane binasının bulunduğu yer ipekböcekçiliği, koza ve borsa merkezi olarak kullanılmış uzun yıllar."
“AHMET ARİF OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİNİ BURADA GÖRDÜ”
Bir dönem tarihi postane binasının okul öncesi eğitim mekanı olarak da kullanıldığını ve Ahmet Arif'in de okul öncesi eğitimini orada gördüğünü belirten Diken, buranın tarihi ve kültürüne uygun bir şekilde işlevlendirilmesi gerektiğini söyleyerek şöyle konuştu:
"Hatta bir kayda göre, Ahmet Arif'in ilk okul öncesi yani anaokulu diyebileceğimiz eğitimini orada gördüğü anlatılıyor. Ciğer Kebapçısı Halim Usta'nın olduğu yer olarak bilinen mekan da 1932'lere kadar kentin Ticaret Odası'nın bulunduğu bina idi. Bu kadar kıymetli bir mekan olmasına da anlam biçmek lazım. Çünkü 50 metre aşağısında da kentin 1500'li yıllarda yapılmış olan Dört Ayaklı Minaresi ve Şeyh Mutahhar Camii'si var. Hemen onun yanında Keldani Kilisesi var. Keldani Kilisesi'nin yanı başında ise Surp Giragos Ermeni Kilisesi yer alıyor. Aşağıya doğru gittiğinizde ise, Yeni Kapı'ya varmadan orada da kentin Yahudilere ait sinagogu bulunuyor. Üç dine mensup olan ibadethanelerin olduğu bir bölge. Bu kadar kıymetli olan bir yapıyı bugün kalkıp da kafeye dönüştürmek bu yapının tarihine hakarettir. Geçmişine saygısızlıktır. O sebeple buranın tarihi ve kültürüne uygun bir şekilde işlevlendirilmesi gerekiyor" dedi.
DİKEN: KIRMIZIGÜL'ÜN TALEBİ YERİNDE VE İSABETLİDİR
Mahsun Kırmızıgül'ün talebine destek veren Diken, "Diyarbakır'ın Sinema Ofisi talebi çok yerinde ve isabetli bir taleptir. Kesinlikle orası ticari bir alan olarak düşünülmemeli, tarihi ve kültürel açılardan değerlendirilebilinir" diye konuştu.
SİNEMA MÜZESİ OLMASI İÇİN İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI
Diyarbakır Sinema Ofisi Koordinatörü Feyzi Baran ise boşaltılan Sur PTT Binası'nın Diyarbakır Sinema Müzesi olması için imza kampanyası başlattıklarını söyledi.
Türkiye ve Balkanların en büyük sinemasının Diyarbakır’da kurulduğunu hatırlatan Baran Diyarbakır’ın bu kimliğini görünür kılacak, sinemamızı ve sanatçılarımızı yaşatacak bir sinema müzesine ihtiyaç olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Sinema, Diyarbakır'da 1950-1970 yılları arası adeta nirvanasını yaşamış ve bunun bir göstergesi olarak 1956 yılında Türkiye ve Balkanların en büyük sineması Diyarbakır’da kurulmuştur. Sinemacıların göz bebeği halini alan şehirde onlarca filmin galası yapılmıştır. 1970’lere kadar 20'den fazla orta ve büyük ölçekli sinemanın olduğu Diyarbakır’da; yazlık ve küçük ölçekli sinemalarda hesap edildiğinde bu sayının 40’ı aştığı bilinmektedir. Kentin dokusuna 1920’lerde tam anlamıyla dahil olan sinema kültürü, 100 yılı aşkın bir süredir Diyarbakır'ın en önemli sanat parçalarından biridir. Bu kültürün bir getirisi olarak şehir, çok sayıda oyuncu, yönetmen, senarist, müzisyen ve yazarın yetiştiği doğal bir akademi haline gelmiştir. Ortadoğu’nun en özgün sanat merkezlerinden biri olan Diyarbakır’ın bu kimliğini görünür kılacak, sinemamızı ve sanatçılarımızı yaşatacak bir ‘Sinema Müzesi’ elzem olmuştur. Diyarbakır Sinema Ofisi Olarak, Diyarbakır’ın önemli sinema objelerinden olan 4 ayaklı minarenin de bulunduğu Yenikapı Sokaktaki boşaltılan PTT Şubesi binasının “Diyarbakır Sinema Müzesi olarak işlevlendirilmesini” istiyoruz". Başlattığımız bu kampanyayla sizleri Diyarbakır’ın Sinema Kültürüne sahip çıkmaya çağırıyoruz.”