ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA / Veli BALTACI
Diyarbakır'ın merkez Yenişehir İlçesi'nin Şehitlik Mahallesi'nde her hafta Pazar günü sabah 04.30’da kurulmaya başlanan Bit Pazarı, yeni kıyafet, ayakkabı ve elektronik eşya gibi ürünleri alamayan kentteki yoksul vatandaşların uğrak mekanı.
Gazetemize konuşan Bit Pazarı esnafı, çok erken saatte tezgahlarını kurup müşterilerini beklediklerini belirtirken, pazara gelen vatandaşlar ise, daha ucuza kıyafet ve eşya alabilmek bu pazarı tercih ettiklerini söylediler.
"ABİ KAMPANYA YAPTIK, ORJİNAL ÜRÜN GEL AL"
İstanbul'dan getirdiği birinci el olan kazakları yere seren ve "Orijinal olmazsa bedavaya veririm, abi kampanya yaptık" diye bağırarak müşterilerini çekmeye çalışan Mustafa Anlı Ence ise, "Her sabah saat beşte gelip tezgahımı kuruyorum. Ürünlerimi İstanbul'dan getiriyorum. Benden daha ucuza satan yok. Kazakların tanesini 200 TL'ye veriyorum. Her pazar günü buradayız. Her kesimden insanlar buraya geliyor. Kimsenin yeri belli olmadığı için bir karmaşa da var tabi. Esnaflar arasında zaman zaman tartışmalarda yaşanıyor. Belediyeden talebimizdir, bizlere daha kapalı ve düzeni kurulmuş bir yer verseler çok iyi olur. Bu pazarda dışarıya göre ürünler daha ucuz, vatandaş da bu yüzden gelip ihtiyacı olanı alıyor. Her hafta saat 11'e kadar süren pazarda 1000-2000 bin TL arası kazanıyorum. Benim ürünlerim hepsi birinci el, ucuza satıyorum ki her kes alabilsin" dedi.
ÜRÜNLERİNİ IRAK VE İRAN'DAN GETİRDİ, AMA ÇALDILAR
"Alım gücünün yükse olmasından kaynaklı işler hiç iyi gitmiyor" diyen Ahmet adındaki pazarcı da "Sabah 4'ten beri buradayız. Ekmek paramız için. Irak ve İran'a gittim 4 gün boyunca yollarda kaldım ve getirdiğim ürünleri şimdi satıyorum. Çoğu ürünlerimi çaldılar" siteminde bulundu.
KUŞÇU YUSUF DA PAZARDA
Kuşçu Yusuf Gün ise, "Kanarya ve muhabbet kuşu satıyorum. Birkaç kuruş kazanmak için sabahın köründe buraya geliyoruz. Alım gücü yüksek olduğu için buradaki ucuz ürünler de insanlara pahalı geliyor. Yine de burası birkaç kuruş daha uygun olduğu için geliyorlar. Sarı muhabbet kuşu normalde 300 TL, ama ben burada 200 TL'ye satıyorum" diye konuştu.
PANTOLONUN TANESİ 250 TL
Pantolonların tanesini 250'ye satan Hızır Toka, "Dışarıda bu fiyata pantolon yok. Bir ben 250'ye satıyorum. Zaten yoksul olanlar gelip benden alıyor" dedi.
"İşler idare eder" diyen pazarcı Veysi ise, "12 tane çorabı 60 TL'ye veriyorum. Sürümden 5 TL kazanıyorum. İşlerimiz idare ediyor. Bit Pazarı daha uygun. burada hem ikinci el, hem de sıfır el giyim satılıyor" dedi.
20 TL'LİK AMPULÜ 10 TL'YE VERİYOR
Ampulcü Muhammed Şerif Korkutan, "Dışarıda 15-20 TL olan ampulleri ben burada 10 TL'ye satıyorum. Tek isteğimiz bu hayat pahalılığının son bulması. Yeter artık, insanların alım gücü olsun" dedi.
PAZARIN KADIN ESNAFI LEYLA
Bit Pazarı'nın kadın esnafı Leyla Dolat da şunları söyledi: "Bir kadın pazarcı olarak hayat şartlarını çok zor buluyorum. Bu krizin bitmesini istiyoruz. İnsanlarımızın daha rahat şartlarda yaşamasını istiyorum. Ben kendi ürünlerimin hepsini Irak'tan getiriyorum. Bir kadın pazarcı olarak bu kadar erkeklerin arasında çalışıp ekmeğimi kazanıyorum."
“MİLLET, MAĞDUR VE PERİŞAN”
Bit Pazarı'nda ayakkabı satan Muhammed Yavuz, "Her şey çok pahalı. Bu yüzden insanlar gelip buradan alışveriş yapıyorlar. Çünkü burası daha uygun. Ve artık her kesimden insanlar neredeyse buraya geliyor. Ben ikinci el ayakkabıları getirip burada satıyorum. 300-400 TL'ye aldığım ikinci el ayakkabıları getirip burada 15 TL karına satıyorum" diye belirtti.
İsmini vermek istemeyen başka bir esnaf ise, "Millet mağdurdur, millet perişandır. İkinci el bir ayakkabı almak için sabahın köründe buraya geliyorlar. 3 bin TL'lik ayakkabıyı ben 250-500 TL'ye veriyorum. Yine de insanlar alamıyor. Vatandaşlar olarak çok mağduruz, devlet buna el atsın. Serbest piyasa insanları zorluyor. Herkes isyanda" diye konuştu.
50 YILDIR PAZARIN MÜDAVİMLERİNDEN
50 yıldır her hafta Bit Pazarı'na gelen vatandaşlardan Mahmut Tur, "50 yıldır bu Bit Pazarı'na geliyorum. Bulamadığım birçok şeyi burada bulabiliyorum. Ben her hafta bu bit pazarına gelmeden rahat edemiyorum. Bende alışkanlık oldu artık" dedi.
İsmini vermek istemeyen Diyarbakırlı emekli subay da, "Ben bu pazara zevk için geliyorum. İki üç kuruşa aldığım şeyleri eve götürüyorum" diye konuştu.