ÖZEL HABER - Sertaç KAYAR
Diyarbakır’ın 32 yıllık sıra dışı çay ocağı, çocuklara, gençlere ve yaşlılara alternatif bir oyun sunuyor. Kahvelerdeki iskambil, okey, futbol gürültüsü yerini sessizce düşünmeye bırakıyor. Her meslekten ve yaştan ocağın müdavimleri var. Akademisyeni, doktoru, işçisi, emeklisi, imamı, öğrencisi her kesimden müşterisi olan çay ocağında kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. Bazen uzun süren oyunda, yenilmez denilenler de yeniliyor.
HİKAYESİ 32 YIL ÖNCE BAŞLADI
Diyarbakır’ın merkez Bağlar İlçesi Hatboyu’nda bir apartmanın altında bulunan çay ocağında sadece satranç oynanıyor. 1992 yılından bu yana hizmet veren ocağın hikayesi, 32 yıl önce bir müşterinin satranç takımı istemesi ile başladı. O günden sonra akademisyeninden doktoruna, öğretmeninden öğrencisine, işçisinden imamına her meslek grubundan vatandaş bu kahvede satranç için buluşuyor.
“EN İYİSİ YOK, YENMEK DE VAR YENİLMEK DE”
Küçük bir mekan olan satranç kahvesi kışın soba ile ısıtılıyor. Havaların ısınmasıyla da masalar dışarı çıkarılıyor. Burada sigara içmek yasak. Her yaştan müşterisi olan satranç kahvesi, bazen saatler süren oyunlara ev sahipliği yapıyor. İki kişi arasında oynansa da masanın etrafına toplananlar kıyasıya mücadeleye tanıklık ediyor. Müdavimler “En iyi kim” sorusuna “En iyisi yok, yenmek de var yenilmek de. Yanlış bir hamle en iyi oyuncuya da kaybettir” şeklinde yanıt veriyor.
“YOĞUN İLGİ GÖRDÜ”
Esnaf Çayevi olarak faaliyet gösteren satranç kahvesi işletmecisi Yunus Baytok, “Babam burayı ilk açtığında iki kişi satranç takımı istiyor. Bir takımla başladı şimdi 50 takıma yakın var. Yoğun ilgi gördü. O günden bu güne burada sadece satranç oynanır. Babam vefat edince ben işletmeye devam ettim. Ben de oynarım ama müşteriler kadar iyi değilim” diyor.
“ÇOCUKLARA ÖĞRETİLMESİ GEREKEN BİR OYUN”
Müşterilerinin genellikle 50 yaş üstü olduğunu söyleyen Baytok, gençlerin de ilgi gösterdiğini söyledi. Baytok “Sabah 07.00 gibi açıyorum, akşam 20.00’a kadar açık oluyor. Özellikle hafta sonları çok yoğun oluyor. 50 kişi toplanıp satranç oynuyor. Oyunların çoğu heyecanlı ve çekişmeli geçiyor. Çok iyi oynayan oyuncular var, onlar oynadığında çok çekişmeli oluyor. Satranç zekayı güçlendiriyor. Bence çocuklara öğretilmesi gereken bir oyun” dedi.
“KLASİK BAKIŞ AÇISINDAN FARKLI BİR AKIŞ AÇISI GELİŞTİRİYOR”
Kahvenin müdavimlerinden Recep Özakbaş, yıllardır burada satranç oynadığını belirterek şunları söylüyor: “Seni farklı düşünmeye sürüklüyor. Klasik bir bakış açısından farklı bir akış açısı geliştiriyor. Mesela dama mecburidir, almak zorundasın ama satranç öyle değil. İllaki bir alternatifi vardır, hiçbir şeye zorunlu değilsin. Bu senin hayata bakış açısını da etkiliyor. Yani hiçbir şeye zorunlu değilsin, alternatif üretme yeteneğini geliştiriyor. Bu yönüyle hayata uygulanırsa zekayı geliştirir. Zaman zaman yeniyorum bazen yeniliyorum. İyi oyuncular var. Ama hiç kimse yenilmez değil. En iyi oyuncular da hata yapabiliyor. Diyarbakır’da turnuvalar düzenleniyor ama ödül olmadığı için katılım pek olmuyor. Geçen Mardin’e gittiler sonra Kızıltepe’ye, bu hafta da Muş’a gidecekler. Ödül olduğu zaman ilgi de yoğun oluyor.”
“SÜREKLİ BİR PROBLEMİ ÇÖZMEK GİBİ”
Süleyman Güneş adlı genç, burayı keşfetmesinin ardından arkadaşlarıyla burada buluşup satranç oynadıklarını söylüyor. Güneş “Genellikle telefon, bilgisayar uygulamalarında oynuyorduk. Sonra burayı keşfettik ve sevdik. Artık arkadaşlarla buluşma yerimiz oldu. Burada buluşup birkaç maç oynayıp kalkıyoruz. Yeni insanlarla tanışmak güzel oluyor. İnsanı geliştiriyor. Özellikle yazılım alanında genel olarak algoritma çözümlerinde biz de sürekli problemler çözüyoruz. Algoritmalarda genellikle bu şekilde ilerliyor. Satranç da sürekli bir problemi çözmek gibi olduğu için bu alanda bizi geliştiriyor. Farklı olasılıkları düşünme daha ileri adımları görebilecek seviyeye geliyoruz” dedi.
“ÇÖZÜM YETENEĞİNİ GELİŞTİRİYOR”
Kahvenin yeni müdavimlerinden başka bir genç de şunları söyledi: “Satranç hayata bakış açımızı da değiştiriyor. Problemlere bakış açımızı değiştiriyor, problemleri çözme yeteneğimizi geliştiriyor. Ben sınava hazırlanıyorum ve sınava hazırlanırken bu tarz hobilerle uğraştığında sınava da bir katkı sağlayabiliyor. Bu nedenle satrancı seviyorum. Yenmek de var yenilmek de var. Böylesi bir konsept Diyarbakır’da çok yok. Onun için burayı seviyoruz.”
Kahve müdavimleri, kentte ödüllü turnuvaların düzenlenmesini istiyor.