ÖZEL HABER - Jan BELEK

Diyarbakır’ın Yenişehir İlçesi’ne bağlı Şehitlik semtinde mahalle içinde sıkışıp kalan mezarlık hikayesi ile dikkat çekiyor. Eski Hal’e yakın noktada Süryani ve Ermenilere ait mezarlık bulunuyordu. Uzun yıllar bakımsız kalan bu mezarlıklar, 1995 yılında Ahmet Bilgin’in belediye başkanı olduğu dönemde trajik bir olay yaşadı. Yol yapmak için Ermenilere ait mezarlığın duvarı 15 metre kadar içeriye alındı.

Yakınlarının kemiklerini alan aileler, kemikleri toplayıp başka mezara gömerken, sahipsiz olanların kemikleri ise bir çukura dolduruldu. Yaşanan bu trajik olaydan sonra Ermeniler de ölülerini hemen yanında bulunan Süryani mezarlığına defnetmeye başladı. Yaşan bu trajik olayın ardından mezarlık şimdi de define avcılarının hedefinde.

Diyarbakır'daki Hristiyan Mezarlığı’nın Müslüman Bekçisi3

MEZARLIĞIN 5’NCİ NESİL BEKÇİSİ

Ermenilerin de ölülerini defnettiği, Diyarbakır’ın tek Süryani Kadim (Ortodoks) Mezarlığı’nı koruyan hem de bakımını yapan 46 yaşındaki Özgüner İlkılıç, eşi ve 6 çocuğuyla beraber mezarlık içinde bulunan evde yaşamını sürdürüyor.

Yaptığı görevin atalarından kendisine miras kaldığını ve yaşadığı son ana kadar mezarlığı canı pahasına koruyacağını belirten İlkılıç, mezarlık görevini 38 yaşındayken babasından devraldığını söyledi. İlkılıç, dedesi Abdulaziz, amcaları Adem ve Edip İlkılıç ile babası Ramazan İlkılıç’ın bu mezarlıkta yattığını söyleyerek, yaşadığı zorlukları anlattı.

Diyarbakır'daki Hristiyan Mezarlığı’nın Müslüman Bekçisi2

“OKULDA ÇOCUKLARIMA ‘GAVUR’ DEYİP ONLARI TAŞLIYORLAR”

“Biz burada çok dışlandık, halen de dışlanıyoruz” diyen İlkılıç, yaşadıklarını şöyle anlattı: “İnsanın dini de, ırkı da, rengi de kendinedir. Bunu bir türlü öğrenemediler. Çocuklarım okula gittiği zaman onlara ‘gavur gavur’ deyip taş atıyorlar. Biz buradayız, mahallenin küçük çocukları bizi taşlıyor, ‘gavur gavur’ diye bağırıyor.”

MEZARLIKTA DEFİNE AVCILARI TEHDİDİ

Kendi topraklarının, kendi atalarının ve kendi halklarının kendisi üzerindeki hakkını ödeyebilmek için mezarlıkta nöbet tuttuğunu belirten İlkılıç, “Hristiyan mezarlıkları için en büyük sorunun define avcılarıdır. Define için gelenler tarafından silahla, kesici aletle toplu yapılan saldırılara maruz kaldım.

Şuanda vücudumda darbe almayan yer kalmamış. Mezarlığa gelenlerin saldırıları sonucunda vücudum delik deşik olmuş durumda. Definecilere çağrıda bulunuyorum, burada hazine yoktur. Sabahlara kadar burada beklememin tek sebebi cahil insanların gelip bu mezarlığa zarar vermelerini engellemektir” dedi. 

“BELEDİYENİN SAĞLADIĞI DESTEKLE GEÇİNİYORUZ”

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü’nün, mezarlıkları kentin aynası olarak görmeleri nedeniyle mezarlığa önem verdiğini belirten İlkılıç, şöyle devam etti: “Bu işi para karşılığı yapmıyorum, geçinmek için bazen gidip hurda ve kağıt topluyorum, eşim belediyede çalışıyor, ben basit usul vergiye tabi olduğum için onun sigortasından faydalanamıyorum, hastalandığımda hastane ve tedavi masraflarımı cebimden karşılamak zorunda kalıyorum.”

Diyarbakır'daki Hristiyan Mezarlığı’nın Müslüman Bekçisi4

“MEZARLIKTA SÜRYANİ BİR PEŞMERGENİN MEZARI DA VAR”

Mezarlardan birini göstererek bunun bir peşmerge mezarı olduğunu belirten İlkılıç, “1991’de 1. Körfez Savaşı sırasında Diyarbakır’a gelen binlerce Kürt mültecilerden olan Gılyana Moshi adlı peşmerge, burada hayatını kaybedince Süryani Kadim Mezarlığı’nda toprağa verilmiş” dedi. 

Uzun yıllar kimsenin sahiplenmediği mezarın 15 - 20 yıl sonra yakınları tarafından bulunup yapıldığını kaydeden İlkılıç, peşmergenin yakınlarının mezarını yaptıktan sonra bir daha Diyarbakır’a gelip mezarı sormadığını söyledi

Muhabir: Jan BELEK