Olay, Bismil ilçesine bağlı Selamet (Gir Izêr) köyünde 4 Şubat 2021 tarihinde yaşanmıştı.
Köyde yaşayan evli ve 7 çocuk babası Aslan Karakaş (36), imam nikâhıyla kuma usulü evlilik isteğini geri çevirdiği için 15 yaşındaki kuzeni Emine Karakaş’ı uzun namlulu silah ile kurşun yağmuruna tuttu.
Emine Karaca ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede, 138 gün sonra hayatını kaybetti.
Katil 5 ay sonra teslim oldu
Karakaş ise 5 ay sonra silahıyla birlikte polise teslim oldu ve tutuklandı.
Karakaş’a yardım ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan ablası ise mahkemeye sevk edildi ancak serbest bırakıldı.
Davanın duruşması geçtiğimiz Haziran ayında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Savcılık abla ile kardeş iki sanığın, fikir ve eylem birliği içinde tasarlayarak “çocuğu kasten öldürmek” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep etti.
Mahkeme, sanık Karakaş'a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, araçtaki diğer 3 kişi için “asten öldürmeye teşebbüs” suçundan ayrı ayrı 9 yıl hapis cezası, “ateşli silah bulundurmak” suçundan ise 5 yıl hapis cezası vererek toplamda ağırlaştırılmış müebbet ve 32 yıl hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.
Gerekçeli karar açıklandı
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi cinayetler ilgili gerekçeli kararını tamamladı.
HalkTV’nin haberine göre kararda, sanığın takıntılı hali nedeniyle çocuğun okulu bırakmak zorunda kaldığı, küçük yaşta kuma olmak istemediği için sürekli sanığın tehdit ve tacizlerine maruz kaldığı vurgulandı.
Gerekçeli kararda, sanığın husumetinin olay günü pekişmesiyle ve o an aldığı kararla Emine ve ailesinin içinde bulunduğu aracı hedef alarak elindeki vahim nitelikli otomatik tüfeğin vasfını bilip, tetiğin her çekilişinde birden fazla atış yapıldığını idrak etmesine rağmen tetiğe birden fazla kez basıp çoklu atışla sadece Emine'yi değil, araç içinde bulunan annesi ve diğer iki kişiyi de öldürme kastıyla duraksamaya yer olmayacak biçimde hareket ettiği bildirildi.
Mahkeme gerekçeli kararında, sanığın öldürmeyi kafasına koyduğu andan itibaren düşünmeye elverişli makul bir süre geçtiği ve bu öldürme kararını ısrarlı şekilde sürdürüp planlayarak, hazırlık içinde işlediği somut ve net delillerle ortaya konulamadığından tasarlayarak işlediği iddiasının sabit görülmediğine vurgu yaptı.
Kararda, tasarlama suçuna dair delil bulunmadığı için sanık hakkında her ne kadar “Çocuğu tasarlayarak öldürmek” suçundan dava açılmış ise de, yargılama sonucunda sanığın işlediği suçun “Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak çocuğu öldürmek” suçunu oluşturduğu bildirildi.
Küçük kızın annesi Nurcan ile araçtaki diğer iki kişinin de yaralanmamış olsalar bile vahim nitelikte silahla taradığı için bu kişilere karşı da “Kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan cezalandırılması gerektiği ifade edildi.
Gerekçeli kararda olayın oluş şekli, vahameti de dikkate alındığında sanık hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak mahkûmiyet hükmü kurulduğunu ve bu nedenle de hakkında iyi hal indirimini düzenleyen 62. Maddenin uygulanmadığının altını çizdi.
Üye hakim “tasarlama var” diyerek karara muhalif kaldı
Gerekçeli kararda, mahkemenin bir üyesi ise karara muhalefet şerhi yazdırdı.
Üye hakim cinayetin tasarlayarak işlendiği görüşünde olduğunu belirtti.
Muhalefet şerhinde, sanığın cinayet öncesinde de Emine ve ailesine yönelik açıkça ölüm tehdidi içeren mesajları, telefon incelemesinde yakınına mesaj gönderip “Seninle işim var” diyerek ilçeye gitmesine engel olması da dikkate alındığında sanığın kendisiyle evlenmediği taktirde Emine'yi öldüreceğine dair ailesine gönderdiği mesajlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, olayın tasarlanmış cinayet olması nedeniyle oy çokluğuyla alınan karara katılmadığını belirtti. Sanık istinaf mahkemesine başvurdu.