ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA

Diyarbakır'ın Merkez Sur İlçesi'ndeki bazalt taştan yapılan tarihi evlerin ahşap kapılarının kilit sistemi Ermeni usta Miteloglu tarafından yapılmış. Ermeni usta Miteloglu kendi döneminde, bu kapıların kilit sistemini 800 yıl önce Diyarbakır'da yaşamış sibernetik biliminin babası El Cezeri 'nin sanatından öğrenmiş.

Diyarbakır'daki O Kapıların Bilinmeyen Tarihi4

Olağanüstü güzellikte olan kapılar ve bu kapılar kadar özgün olan kapı tokmaklarına dair Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı (DİTAV) Başkan Yardımcısı ve yazarımız Şeyhmus Diken, gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e bilgi verdi.

Diyarbakır'daki O Kapıların Bilinmeyen Tarihi5

KAPILARIN GÜVENLİĞİ NASIL SAĞLANIRDI?

Diken, "Diyarbakır Suriçi'ndeki eski bazalt taş evlerin kapıları, evin büyüklüğüne göre, değişebiliyor. Yani daha büyük ya da daha küçük, çift kanatlı ya da tek kanatlı kapılar olabiliyor. Bu kapılar ahşaptan yapılır. Ve kapıların evin iç tarafında olan kısımda arkadan çengelin bir ucu sabit olarak duvara monte edilir. Hareketli olan kısmı da yani ucunda sivri geçme çengel olan kısmı da kapının içeriden arka tarafına geçme olur. İçerden güvenlik öyle sağlanır" dedi.

ERMENİ USTA MİTELOGLU İCAT ETTİ

Tarihi kapıların kilit sistemi ünlü usta Ermeni Miteloglu tarafından icat edildiğini belirten Diken, "Çok eski evlerin kilidi 1900'lü yılların başlarında Diyarbakır'da ünlü bir anahtarcı ustası olan Ermeni asıllı Miteloglu tarafından yapılan bir sistemdir. Ermeni usta Miteloglu, anahtar sistemini 800 yıl önce Diyarbakır'da yaşamış sibernetik biliminin babası olarak kabul edilen El Cezeri 'nin sanatından öğrenmiş. Yani El Cezeri 'nin yaptığı dört şifreli kilit sisteminin 800 yıl sonra uygulayıcısıdır. Ve o dönem Diyarbakır'dan İtalya’ya Diyarbakır kapılarına monte edilen bu anahtar sistemini pazarlayan bir ustadır o" diye konuştu.

Diyarbakır'daki O Kapıların Bilinmeyen Tarihi3

KAPININ SİSTEMİ NASIL İŞLER

Diken kapıların sistemine dair de şu bilgileri paylaştı:

"Kapılar genellikle dışarıdan içe doğru açılır. Ve kapıların üzerinde mutlaka biri yukarıda, biri de orta kısmında yani insan göbeğine denk gelecek mesafede olan daha küçük bir tokmak (şakşako) olur. Biz tokmağa kapı şakşakosu diyoruz. Diyarbakır kapı şakşakoları çok farklı motiflerde olur. Bugüne kadar tespit edilen ve yirmi civarındaki motiflerin en çok iddialı olanları ise güvercin kafası görünümünde olanlardır.,

En üstte olan yani büyük olan şakşako çalındığında evdekiler yabancı ya da erkek birinin çaldığını fark ediyorlardı. En altta küçük olanı ise ya kadınlar yada çocuklar dokunduğu vakit çaldıkları hissedilirdi. Bugün de halen özellikle suriçinin yeniden restore edilen bazalt taş evleri ve mekanlarında bu kapılar tercih ediliyor. Biz iki yıl önce DİTAV Kültür Sanat Evimizi yaptığımızda kapısına da tam da bu detayların olduğu bir kapıyı yeniden yaptırdık."

Muhabir: Güneş OCAĞA