Zamların ardı arkası kesilmiyor; benzin, mazot, gaz, süt, gazlı içecekler ve tütün mamullerine fahiş zamlar yapıldı. Döviz kurlarındaki yükselişe bağlı olarak söz konusu zamlar da güncelleniyor. En son birçok kentte ekmek, su ve ulaşım gibi temel ihtiyaçlara peş peşe zamlar yapıldı. Diyarbakır’daki ekmek 10 TL olurken, kısa bir süre önce 10 TL’ye yükselen şehir içi ulaşımın Salı gününden itibaren yeniden artacağı belirtiliyor. Yaşanan bu zamlara kentteki yurttaşlar, zamlara tepkili
HER ŞEYE ZAM
Elinde bavuluyla otogar aracı bekleyen Aziz Bozkurt isimli genç, inşaat sektöründe çalışmak için Muğla’ya hareket ettiğini aktardı. Zamları düşünmeyi bıraktığını belirten Bozkurt, "Bir gelecek de görmüyorum. Muğla’da inşaatta çalışmaya gidiyorum” şeklinde dert yandı.
Bir binada kapıcılık yaptığını aktaran Mehmet Mirbey, “Pazar, market, sebze, meyve, süt ürünlerinin fiyatları komple arttı. Geçen hafta salamura peyniri 80 TL’ye aldım, 3 gün sonra 120 liraya çıktı. Bugün gittim 140 TL dedi" diye kaydetti. Kiraların da yükseldiğine dikkati çeken Mirbey, “Eski kiracılar 2 bin 500 TL veriyor. Yeni kiracılar 3 bin 500 TL ile eve girdiler. Sene tamamlanınca ev sahibi 8 bin TL kira istiyor. Kiracı da ‘ben 4 bin 500 TL vereceğim ister kabul et ister kabul etme. Mahkemeye götürebilirsin’ diyor" diye konuştu.
Turgut Özal zamanında tüpçülük yaptığını söyleyen Mirbey, o dönem durumların bu kadar kötü olmadığını kaydetti. Mirbey, tüp satışından elde ettiği gelirle bir ay geçinebildiklerine işaret ederek, “Ben şimdi 8 bin 500 TL’ye çalışıyorum. Fırına 2 bin TL borçluyum. Ayın 15’i gelene kadar 2 bin TL içeriye giriyorum” dedi.
'FAKİRLER CEFADA, ZENGİNLER SEFADA'
Mithat Ferikoğlu, “Türkiye’de zamsız yaşamak hayalsiz yaşamak demektir. Zamsız hiçbir gün geçmiyor maalesef. İnsanların 4’te 3’ü kafede, 4’te 1’i ise sefadadır. Cefada olan fakirler, sefada olanlar ise zenginler. Allah sonumuzu iyi etsin" dedi.
'SEBEBİ BAŞTAKİLER'
Her şeyin pahalı olduğunu ve herhangi bir şeyin alınmadığını ifade eden Mehmet Güleş, “Yağ, benzin, mazot, kira... her şey pahalı. Kirayı veremeyeni evinden çıkarıyorlar. Bunların sebebi baştakilerdir" dedi. Emekli olduğunu dile getiren Güleş, “Parayı bankada çekerken görüyoruz. Çektikten sonra parayı görmüyoruz” dedi.
“Ekmekten suya her şeye zam gelmiş” diyen Mürsel Aslan, “Biz bu zamları hak ediyoruz. Daha da beterini hak ediyoruz. Daha neler neler göreceğiz. Bu daha bir şey değil. Allah yardımcımız olsun” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
‘SİMİT YİYORUZ’
Günübirlik çalıştığını belirten 66 yaşındaki Abdulvahap Kaplan, iş için sabahtan akşama kadar beklediklerini ifade etti. Kaplan, “Devlet nerede, millet nerede? Kardeş kardeşe bakmıyor. Sahipsiziz hepimiz. Sabahtan akşama kadar burada iş çıkar mı diye oturuyoruz. O oturma esnasında hep simit yiyoruz. Barış, kardeşlik ve birlik olsun. İnsanlar bir şeyler yiyebilsin. Et zaten yiyemiyoruz ama artık domates ve salatalık dahi yiyemez duruma geldik. Bayramda bir kilo tatlı alalım dedik, onun bile kilosu 400-500 TL olmuş" ifadelerini kullandı.
Çakmak ve tespih satarak geçimini sağlayan Ahmet Akın (70), şunları söyledi: "Fakir bir yemek yiyemiyor. Bir çörek yiyemiyor. Fakirin üzerinden silindirle geçtiler. 70 yaşındayım ama akşama kadar çakmak satıyorum. Emekli de olamıyorum” dedi.
‘EKMEĞİ ASKIDA ALIYORUM’
Necla adlı depremzede kadın ise, deprem sonrası yurtlarda kaldığını ifade etti. Necla, 6 bin TL dul maaşı aldığına işaret ederek, “Fiyatlar çok yüksek. Biraz patates, soğan aldım; 60 TL aldılar. Hiçbir şey almadım. Böyle olmaz. Ekmeği dahi askıdan alıyorum. Çok zor, çok zor” diye konuştu. (MA)