Diyarbakır Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, son yıllarda yağışların azalmasıyla birlikte ciddi bir kuraklıkla karşı karşıya kalındığını ve yer altı sularına aşırı yüklenme olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ahmet Kılıç, “Yer altı suları binlerce yılda oluşuyor. Bu binlerce yılda oluşan suyu biz birkaç senede bitirecek olursak çocuklarımız, torunlarımız için ciddi sorunlara neden olacak” dedi.

“HER DAMLA SUYUN KIYMETİ BİLİNMELİ”

Her damla suyun kıymetinin bilinmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Kılıç, son yıllarda yağışların da ciddi biçimde azaldığını, yeni gölet ve barajların yapılmasının önemini vurguladı. Kuraklık ile ilgili olarak bilim insanlarının uyarılarının herkes tarafından ciddiye alınması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Kılıç, özellikle son dönemlerde yer altı sularının bilinçsiz bir şekilde kullanıldığını ve aşırı yüklenme nedeniyle gelecek nesillerin ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacağına dikkat çekti.

“BİLİMİ, AKLI İYİ KULLANMAMIZ LAZIM”

Prof. Dr. Kılıç, yer altı sularının binlerce yılda oluştuğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Belki onlarca yıl sürecek bu kuraklık devam edecektir. Özellikle ülkemizin pek çok yerinde büyük göletler veya barajlar yapma mecburiyeti var. Kırsalda suyu biriktirmemiz lazım. Bunun dışında özellikle yerleşim yerlerinde belediyelerimize büyük bir görev düşüyor. Bizim yağmur sularını toplamamız lazım. Çünkü geçen her gün daha az yağış, daha fazla kuraklıkla karşılaşacağız. Bu yüzden suyun biriktirilmesi esastır. Bir başka önemli husus da sularımızın göl, gölet, nehirler veya ırmakların kirletilmemesi lazım. Suyu biriktirme suyu kirletmeme gibi tedbirleri alırsak hem insanımız hem tarımla uğraşan vatandaşlarımız hem de sanayicilerimiz olumsuzluklardan en az etkileneceklerdir. Bizim bilimi, aklı iyi kullanmamız lazım. Ülkemizin buna ihtiyacı var. Çünkü yer altı sularına son dönemlerde aşırı bir yüklenme var. Özellikle yer altı suları binlerce yılda oluşuyor. Bu binlerce yılda oluşan suyu biz birkaç senede bitirecek olursak çocuklarımız, torunlarımız için ciddi sorunlara neden olacak. Çok mecbur olmadıkça yer altı sularının kullanılmaması lazım. Yoksa biz bu suyu bitirecek olursak şu an İç Anadolu’da yaşanan, ülke genelinde karşımıza çıkacaktır. Kar yağışı yok toprakta suyun azlığı var. Bunların önüne geçmenin bir yolu fosil yakıtların en az kullanılması. Bunun yerine güneş enerjisini, rüzgar enerjisini tercih edecek olursak daha az ısınma meydana gelecektir. Aksi takdirde bu küresel ısınma devam ettiği müddetçe alıştığımız iklim ortalamalarını, kar yağışlarını göremeyeceğiz. Bu da her alanda ciddi sıkıntıların devamına neden olacaktır.”

Kaynak: DHA