Veli BALTACİ - ÖZEL HABER
Diyarbakır, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olarak tarihi ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkmaktadır. Bu kadim şehir, mimarisi ve köklü efsaneleriyle dikkat çekmekte, yerel hikâyeleriyle şehrin tarihini, coğrafyasını ve insanlarını yansıtan zengin unsurlar sunmaktadır. İşte Diyarbakır’a dair anlatılan bazı efsanelerden bazıları…
1. DİYARBAKIR SURLARINDAKİ EFSANELER
Diyarbakır Surları, şehrin tarihini ve kültürünü yansıtan önemli bir yapıdır. Bu surlar çevresinde çeşitli efsaneler anlatılmaktadır. Bir efsaneye göre, surlar inşa edilirken, işçiler sürekli olarak kayboluyordu. Bunun bir tür lanet olduğu ve bu kaybolmaların gizemli bir şekilde gerçekleştiği iddia edilir. Bazı yerel halk, surların inşasında kullanılan taşların, eski bir lanet nedeniyle seçildiğini ve bu taşların yerinden oynatılmaması gerektiğini söyler.
2. DİCLE NEHRİ'NDE KAYBOLAN İNSANLAR
Dicle Nehri, Diyarbakır’ı ikiye bölen önemli bir su yoludur. Ancak zaman zaman nehirde kaybolan insanlarla ilgili gizemli olaylar yaşandığına dair söylentiler vardır. Bazı hikayelerde, nehrin derinliklerinde gizli bir dünya olduğu ve bazı kaybolan kişilerin bu dünya tarafından alındığı anlatılmaktadır. Bu olaylar genellikle efsaneleşmiş ve halk arasında büyütülmüştür.
3. ZİYARETÇİLERİN GÖRMEDİĞİ SIRLI YERLER
Diyarbakır'da zaman zaman turistlerin veya ziyaretçilerin gezdiği bazı mekanlar hakkında ilginç yorumlar yapılır. Özellikle eski camiler veya tarihi yapılar hakkında, ziyaretçilerin gördüğü bazı figürler veya hissettikleri tuhaf duygular, zaman zaman doğaüstü olaylarla ilişkilendirilir. Bu tür mekanlarda bir şeylerin gözlemlendiği ya da hissedildiği söylenir. Ancak bu olaylar genellikle bilimsel bir açıklamaya sahip değildir.
4. KIRK ELMA VE KIRK KIZ EFSANESİ
Diyarbakır’a ait bir diğer efsane ise "Kırk Elma ve Kırk Kız" hikâyesidir. Bu efsane, bir zamanlar Diyarbakır’da yaşayan güzel bir prensesle ilgilidir. Prensesin bahçesindeki elma ağaçları bir gün kırk elma verir, ancak bu elmaları kimseye vermek istemez; zira prensesin gözünde, ancak gerçek cesarete sahip biri bu elmaları hak etmektedir. Efsaneye göre, prenses, kırk cesur gencin kendisini etkilemesini bekler. Gençler, prensesin kalbini kazanmak ve elmaları elde etmek için çeşitli maceralara atılırlar. Sonunda, kırk genç de prensesin kalbini kazanarak birer elma alır. Bu efsane, sevginin ve cesaretin gücünü anlatan etkileyici bir hikâyedir.