ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA / Veli BALTACI
Diyarbakır’ın geleneksel el sanatları arasında yer alan ve tamamen el işçiliğiyle üretilen Diyarbakır'ın tescilli Hasır Bileziği, dünyanın dört bir yanından gelen kadınların gözde takısı. Merkez Suriçi’ndeki atölyesinde yıllara meydan okuyan Diyarbakır’ın en eski ve son Hasır Bilezik ustası 62 yaşındaki Şaban Şükrüoğlu, baba mesleğini ilmek ilmek işliyor.
BABADAN KALMA MESLEK
Gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e konuşan ve hasır bileziğin yapımını işleyerek anlatan Şükrüoğlu, “Baba mesleğini yapıyorum. 15 yaşında başladığın meslekte 45 yılım doldurdum. Telkari ve kişnişi ustamın yanında öğrendim, Hasır Bileziği de babam yapardı ondan öğrendim. Hasır Bileziğin tarihi tam olarak bilinmemekle beraber, 500 yıl öncesine de dayadığı bilgisi var. Daha önce Diyarbakır’da Ermeniler vardı, Hasır Bilezik Ermeni işidir, onlardan bize kaldı. Ustalarımız onlardan öğrendikten sonra kuşak, kuşak bize aktarıp bugüne kadar geldi” dedi.
DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAN TALEP VAR
Dünyanın dört bir yanından Hasır Bilezik için gelindiğini söyleyen Şükrüoğlu, “Hasır Bilezik bizim tescilli ürünümüzdür ve sadece Diyarbakır’da yapılır. Dünyanın dört bir yanından gelip Diyarbakır’dan Hasır Bilezik yaptırıp giderler. Önceden gelinlikli olan kızlar için yapılan ‘kız hasırı’ 51,5 santimdi, normal olgun kişiler için ise hasırı çift takarlardı. Şuan ise Hasır Bileziği tekli takıyorlar” diye konuştu.
SİPARİŞ ÜZERİNE ÇALIŞIYOR
Sipariş üzerine çalıştığını belirten Şükrüoğlu, “Biz hem kuyumculara hem de vatandaşlara çalışıyoruz. Bizim şöyle bir özelliğimiz de var, kuyumcular ve vatandaşlara yaptığımız Hasır Bileziğin işçiliğinden aynı parayı alıyoruz. Müşteriden de üç gram, koyumcudan da üç gram değerine göre para alıyoruz. Normalde müşteriden daha fazla almam gerek, ama tüketici zarar görmesin diye aynı parayı alıyoruz” kolaylığında bulunduklarını söyledi.
HASIR BİLEZİĞİN YAPIMI BİR GÜN SÜRÜYOR
Bir Hasır Bileziğin yapımının bir gün sürdüğünü işaret eden Şükrüoğlu, şunları kaydetti:
“İyi bir usta, bir Hasır Bileziğin yapımına sabah başlarsa akşam bitirir. Hasırın işçiliğine çok özenerek yapman gerekiyor. Büyük bir uğraş ister, baştan salma yaparsan Hasır Bilezik istenilen gibi olmaz. Çünkü sık işlemen lazım. İşi yeni öğrenenler var, onlar sık işlemeyi bilmiyor. Gevşek işleyip içine punt atıyorlar. Normalde hasır esnektir, onu sabitleştirdiğinizde kırılır. Bir dönem Maraş Diyarbakır Hasırı’nın taklidini yaptı tutturmadı, kırıldı.
Lazerle yapıyordular. Aynı zamanda fabrikasyon yapıldığı zaman da kullanılmıyor. Sadece el işçiliği olan Hasır Bilezik kullanılışlıdır. El işçiliği olan hasırı ömür boyu da kullansan hiçbir şey olmaz. Trabzon Hasır’ı var, onu kadınlar evde işliyor, bir teli kırıldığı zaman hurdaya gidiyor, Diyarbakır Hasırı’nın bir teli de kırılsa, zincili de kırılsa ve iki parçaya da bölünse yine de kullanabiliyorsun. Çünkü onarabiliyorsun. Ama iyi tamir eden ustanın eline giderse.”