Fatma TEMEL-Veli BALTACI
Mehmet Sıddık Arslan, 13 yaşında başladığı cilt ustalığına, 15 metrekarelik atölyesinde yarım sırdır yıpranış kitapları ciltleyip hayat veriyor. Arslan, Diyarbakır’da bu mesleği yapan 4-5 kişinin kaldığını söylüyor.
13 yaşından beri cilt ustalığı yaptığını söyleyen Mehmet Sıddık Arslan, “ Yaklaşık 50 yıldır bu mesleği yapıyorum. On binlerce cilt yaptım. Her türlü ciltleri ciltledim. Genelde Kuranı Kerim’i ciltliyorum. Amacım Kuran-ı Kerim’e hizmet etmek. Kuranı ciltlediğim zaman çok mutlu oluyorum. Nasıl ki bir doktor hastasını iyileştiriyor ve mutlu oluyor bende bu Kuran-ı Kerim’leri yıpranmış halde geldiği zaman, ciltlediğimde mutlu oluyorum” dedi.
“Ortaokul yıllarımdan beri bu işi yapıyorum” diyen Arslan, “13 yaşlarımda başladım. Her çeşit cilt yaparım. Envai ciltler gelir. Hepsini yaparım. Binlerce cilt yaptım. Mesleğimi de çok seviyorum. Bu mesleği de yapan kalmadı. Diyarbakır’da bu işi yapan 4-5 kişi kaldı. Eskisi gibi kimse gelip cilt yapmıyor. Kuran dışında pek cilt gelmez. 25 yıldır kesim makinesini kullanıyorum“ diye konuştu.
‘Malzemeler çok pahalı bir liraya aldığımızı beşe alamıyoruz’
Yaptığı mesleğin kendisini ekonomik olarak tatmin etmediğini söyleyen Arslan, “Ekonomik olarak tatmin etmiyor. Emekli maaşım var birde buradan ne gelirse işte. Burayı geliştirmek istiyorum. Devlet kredi imkânı verse bir iki makine var onu almak istiyorum. Yapım aşamalarını anlatmak istiyorum. Yıpranmış ciltleri 3-4 kalıpta bırakırız. Kalıpta kaldıktan sonra demini alır. Ondan sonra makineyle etrafını tıraşlarız. Teknoloji bizi etkilemez. Bizim bu mesleğimiz el emeğiyle yapılan bir meslek. Mukavva kesimi ve cilt tıraşlaması ikisi makineyle oluyor geriye kalan el emeğiyle yapılıyor. Ekonomik olarak sıkıntıdayız. Malzemeler çok pahalı bir liraya aldığımızı beşe alamıyoruz. Cilt bezi, mukavva, karton, tutkal bunları kullanıyoruz. Bu malzemelere yapılan zamlardan dolayı bende mecburen zam yapıyorum. Ve gelen müşterilerde tepki gösteriyor maalesef“ dedi.