ÖZEL HABER/Güneş OCAĞA
Amerika'nın uyguladığı yeni vergi politikasına göre, Avrupa'ya yüzde 25, Çin'e ise yüzde 34 oranında gümrük vergisi uygulanacak. Buna karşın, Türkiye'ye uygulanan vergi oranı sadece yüzde 10 seviyesinde kaldı. Bu durum, Türkiye'deki ürünlerin Amerika'ya daha düşük vergi oranlarıyla ihraç edilmesini sağlayacak. Gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e konuşan Diyarbakır Organize Sanayi (OSB) Başkanı Mustafa Fidan, Doğu Güneydoğu Sanayici ve İş insanları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Aziz Özkılıç, özellikle tekstil ve otomotiv sektörlerinde Türkiye, Avrupa ve Çin’e kıyasla daha rekabetçi fiyatlarla pazar payı kazanabileceğini belirttiler.
“TÜRKİYE'YE YENİ FIRSATLAR DOĞURABİLİR”
Amerika'nın yeni vergi politikasının Türkiye'ye fırsatlar sunabileceğini ifade eden OSB Başkanı Mustafa Fidan, "Amerika’nın Avrupa ve Çin gibi büyük üretici ülkelere uyguladığı yüksek gümrük vergileri, küresel ticaret dengelerini sarsarken Türkiye için hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor. ABD, özellikle otomotiv ve tekstil sektörlerinde Avrupa ve Çin’in rekabet gücünü kırmayı amaçlarken, Türkiye bu süreçte stratejik bir tedarikçi olarak öne çıkabilir. Örneğin, otomotiv sektöründe ABD’nin uyguladığı yüzde 25’lik gümrük vergisi, Çin ve Avrupa’dan gelen ürünleri daha pahalı hale getirerek Türkiye’nin bu pazarda daha cazip hale gelmesini sağlayabilir. Benzer şekilde, tekstil sektöründe de yüzde 10-15 arasında değişen ek vergiler, Türk tekstil ürünlerini avantajlı konuma getirebilir. Ancak bu fırsatları değerlendirebilmek için sanayicilerimizin hızlı ve doğru hamleler yapması gerekiyor" dedi.
“DİYARBAKIR'DAKİ SANAYİCİ DAHA TEMKİNLİ OLMALI”
Diyarbakır'daki sanayici ve yatırımcıların üretim planlamalarında daha temkinli olmaları gerektiğine vurgu yapan Fidan, şöyle devam etti:
"Bu yeni ticaret ortamının olumsuz yönlerini de göz ardı etmemek lazım. ABD’nin ithalata karşı korumacı politikalar izlemesi, yalnızca Avrupa ve Çin’i değil, uzun vadede Türkiye’yi de benzer kısıtlamalarla karşı karşıya bırakabilir. Ayrıca, Çin ve Avrupa’daki üreticilerin ABD pazarında kaybettikleri payı başka pazarlarda telafi etmeye çalışması, Türkiye’nin geleneksel ihracat pazarlarında daha yoğun bir rekabet yaşamasına yol açabilir. Küresel ekonomideki dalgalanmalar ve belirsizlikler, sanayicilerimizi yatırım ve üretim planlamalarında daha temkinli olmaya zorluyor.”
“TÜRKİYE DAHA GÜVENİLİR TEDARİKÇİ OLABİLİR”
Türkiye'nin bu krizi büyük bir fırsata çevirme şansının yüksek olduğuna işaret eden Fidan, "Bununla birlikte, Türkiye’nin ABD pazarındaki konumunu güçlendirme ve bu krizden fırsat yaratma şansı da oldukça yüksek. Örneğin, 2024 yılında Türkiye’nin ABD’ye yaptığı tekstil ihracatı yaklaşık 2.5 milyar dolar seviyelerinde iken, bu yeni vergi düzenlemeleri Türk tekstil ürünlerine olan talebi artırabilir. Avrupa ve Çin’den yapılan ithalatın zorlaşmasıyla birlikte, Türkiye’den gelen ürünler daha cazip hale gelebilir. Özellikle lojistik avantajlarımız, kaliteli üretimimiz ve esnek üretim kapasitemiz sayesinde, Türkiye bu süreçte kendisini güçlü ve güvenilir bir tedarikçi olarak konumlandırabilir" diye konuştu.
“SANAYİCİLERİMİZE GEREKLİ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”
Kentteki sanayicilere gerekli desteği sağlayacaklarını belirten Fidan, "Biz Diyarbakır OSB olarak sanayicilerimizin bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilmesi için gerekli desteği sağlamaya devam edeceğiz. Değişen küresel ticaret dinamiklerini yakından takip ederek, firmalarımızın yeni pazarlara açılmasını teşvik edeceğiz. Aynı zamanda, devlet destekleri ve uluslararası ticaret anlaşmalarının sunduğu imkanlardan maksimum düzeyde yararlanarak sanayicilerimizin rekabet gücünü artırmayı hedefliyoruz" dedi.
“HER KRİZ İÇİNDE FIRSATLAR BARINDIRIYOR”
Her krizin içinde fırsatları da barındırabileceğini dile getiren Fidan, son olarak şunları söyledi:
"Önemli olan, bu süreçleri doğru analiz etmek, hızlı aksiyon almak ve değişen küresel şartlara uyum sağlayabilmektir. Sanayicilerimizin bu süreci fırsata çevirebilmesi için her türlü desteği vermeye hazırız. Türkiye’nin üretim gücü ve sanayi altyapısı, bu değişim sürecinde avantaj sağlamak için yeterli potansiyele sahiptir. Şimdi, bu potansiyeli en iyi şekilde kullanma ve küresel ticarette daha güçlü bir konuma gelme zamanı."
“TÜRKİYE'YE OLUMLU BİR FIRSAT SUNACAK”
DOGÜNSİFED Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Aziz Özkılıç ise, Amerika'nın dış ticaret politikalarındaki değişimlerin Türkiye'ye yönelik potansiyel avantajlar yaratabileceğini ifade etti. Özkılıç, Amerika'nın Avrupa, Çin ve diğer uzak doğu ülkelerine uyguladığı yüksek gümrük vergileri ile Türkiye'nin otomotiv ve diğer üretim sektörlerinde avantaj sağlayabileceğini belirtti. Türkiye için bu durumun olumlu bir fırsat sunduğunu düşündüğünü belirten Özkılıç, "Amerika, eğer bana araba satışı yapacaksan, fabrikanı burada kuracaksın ve istihdamı da benim ülkemde yaratacaksın diyor. Ancak bu durum, Türkiye'nin otomotiv sektörü açısından önemli fırsatlar oluşturabilir" dedi.
TÜRKİYE OTOMOTİV ÜRETİCİSİ DEĞİL
Özkılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye otomotiv üreticisi değil. Bir otomotiv markası yok. Bir TOGG var o da Türkiye'de yenidir. Dolayısıyla Türkiye'yi çok etkileyeceğini düşünmüyorum. Çünkü karşılıklı olarak en düşük olan yüzde 10 vergi koymuş. Bizim Amerika'ya çok büyük bir ihracatımız yok. Zaten otomotivde neredeyse hiç yok. Otomotivin yedek parçalarında belki biraz vardır. O da yüzde 10 olduğu için çok da etkilemez. Yani Çin'e yüzde 34, Avrupa'ya yüzde 25 gümrük vergisini koyduğu yerde bizim için yüzde 10 çok bir şey eğil. Hatta tam tersi Amerika'nın diğer ülkelere koyduğu yüksek vergi nedeniyle, Türkiye'nin otomotiv, tekstil ve diğer ürünlerde bir avantaj yakalayabileceğini düşünüyorum. Avrupa, uzak doğu ülkeleri ve Çin'den otomotiv ve diğer ürünlerdeki yatırımcılarının Türkiye'ye kayacağını düşünüyorum. Buradan imalatını yapıp diğer ülkülere gönderecekler. Çünkü buradan giden ürünler yüzde 10 vergiyle gitmiş olacak, ama Çin üzerinden yapılan ihracatta yüzde 34 gibi bir vergiyle yapılacak. Bu durum da dediğim gibi Türkiye için bir avantaj durumu oluşturacak."
DİYARBAKIR'DAN AMERİKA'YA İHRACAT YAPILIYOR MU?
Diyarbakır'dan Amerika'ya ihracatın pek yapılmadığını vurgulayan Özkılıç, "Diyarbakır'dan Amerika'ya ne tekstil ne de otomotivde ihracat pek yapılmıyor. Bildiğim kadarıyla Yeşil Tekstil'den pizza kutuları ihracat ediliyor. Onu da etkilemez. Sadece bize karşı yüzde 10'luk bir vergi uygulanmış olsaydı tabi ki de bu durum büyük bir etki yaratırdı. Ama diğer ülkelere koyduğu yüksek orandaki vergiler bizi etkilemez" diye konuştu.
AMERİKA'NIN YENİ VERGİ POLİTİKASI AB ÜZERİNDEN TÜRKİYE'Yİ ETKİLER Mİ?
AB üzerindeki bu etkilerin Türkiye'yi dolaylı yoldan etkiler mi sorusuna da yanıt veren Özkılıç, şöyle devam etti:
"AB ülkeleri hep bizi kazıkladı. Yüksek fiyata bize ürün sattılar. Örneğin bir sürü tekstil ürünü markaları var AB markalarıdır bunlar. O tişörtün ham maddesi belki Türkiye'den gidiyordur. Maliyeti 10 dolardır. Bize 200-500 arası fiyata satıyorlar. Belki AB daha ucuz bir fiyata satar artık. Bu da bizim için bir avantaja dönüşür. AB ülkeleri kesinlikle Amerika'nın koyduğu vergi politikasından büyük etkilenecek. İşsizlik oranı artacak. AB’de firmaların iflası bile olabilir. Ve bence onlarda bugüne kadar yüksek fiyattan sattıkları malları satamayacaklar. Düşürmek zorunda kalırlar diye düşünüyorum. Hele hele tekstil ürünlerinde" diye kaydetti.
ÇİN'DEN SONRA EN UCUZ TEKSTİL ÜRÜNLERİNİ TÜRKİYE SATIYOR
Çin'den sonra en ucuz tekstil ürünlerini Türkiye'nin sattığına dikkat çeken Özkılıç, "Biz dünyada tekstil alanında 2. veya 3'üyüz, ama en ucuzunu da biz satıyoruz. Çin'den sonra tekstilde en ucuz biz satıyoruz ve bizim ürünleri kaliteli satıyoruz. Hatta tekstil ürünlerinin markalarının çoğu pamuğu ve ipliği Türkiye'den götürüyor. Orada dikiyor ve tekrar bize 10 katına satıyor. Yine Türkiye'nin en kaliteli mermeri Diyarbakır'da çıkıyor. Ve Türkiye'den Çin'e gidip işleniyor. Bize 10 katına pahalıya satıyorlar. Artık buna dur dememiz lazım ve Amerika'nın attığı bu adımı fırsata çevirmemiz lazım. AB ülkeleriyle çalışma yapıp düşük fiyata kaliteli mal satılmalıdır" ifadesinde bulundu.
OTOMOTİVDE ALMANYA VE FRANSA ETKİLENECEK
ABD’nin vergi kararından en çok Almanya ve Fransa’nın etkileneceğine dikkat çeken Özkılıç, "Otomotivden etkilenecek ülke en çok Almanya olacak. Almanya ve Fransa otomotiv üreticisidir. Türkiye'de satılan otomotivlerin yarısı alman markasıdır. Yüzde 70'i AB markasıdır. Biz vergi koymadığımız için aynı şekilde satarlar. Ama biz de yeni vergi tedbirlerini koyarsak onlar için sıkıntı olur" dedi.
