Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) gece yarısı Hatay Belediye başkan adayı Gökhan Zan'ın adaylığını geri çekmesiyle başlayan tartışma devam ediyor.
İddialara konu olan ses kayıtları yayınlandı, Gökhan Zan "TİP'in bu şantaja neden boyun eğdiğini anlayabilmiş değilim" ve "adaylıktan çekilmiyorum" açıklamaları yaptı.
TİP cephesinden ise adaylığı çekme duyurusundan sonra en net açıklamayı Genel Başkan Erkan Baş yaptı.
Baş konuya dair şunları söyledi:
"BİZİM BİLMEDİĞİMİZ BİR İLİŞKİNİN KURULMASI BİLE BU KARAR İÇİN YETERLİ"
Çeşitli iddialar; ses kayıtları falan konuşulmaya başlanınca Hatay örgütümüz Genel Merkezimize iletti bunları. Biz bunu doğrudan muhatabıyla konuştuk. Arkadaşlarımız orada bir değerlendirme yapmak için bilgi almak istediler. Bir kısmı için 'montaj' dendi. Bir kısmı için 'Ben görüşmeyi yaptım ama içeriği şuydu' dendi. Açıkçası gerçekten şu aşamada da 'Şöyle bir suç var' diyemiyorum fakat bizim açımızdan şeffaflık ve temiz siyaset bütün Türkiye’de en hassas olduğumuz noktalardan bir tanesi. İlkesel bir duruşumuz var ve bizim bilmediğimiz bir ilişkinin kurulmuş olması da bu kararı almamız için yeterli.
"BUNDAN SONRASI BİZİM SORUMLULUĞUMUZ DEĞİL"
O yüzden, bu kadar 'temiz siyaset, şeffaflık' derken herhangi bir kirli ilişkinin gölgesinin bile Türkiye İşçi Partisi’nin üstüne düşmesi; hele Hatay gibi halkın hala temiz suya muhtaç olduğu bir yerde böyle bir tartışmanın parçası olması bizim açımızdan kabul edilebilir bir şey değildi. İlkeli bir duruş sergilemek gerektiğini düşündük. Çıktık, durumu açıkça yurttaşlarımızla paylaştık. Bizim açımızdan durum budur. Bundan sonrası gerçekten bizim sorumluluğumuz değil, mahkemeler karar verecek.
"'KUMPAS' DİYORSA İSPATLAYACAK"
Bundan sonra Gökhan Zan kendisine kumpas kurulduğunu iddia ediyorsa bunu ispatlayacak. Başka bir şey varsa bu açığa çıkacak. Belki başka partiler, başka insanlar için bunlar çok normal şeyler olabilir ama bizim kabul edebileceğimiz şeyler değil. Bunu da yurttaşlarımızla açıklıkla paylaşmayı bir sorumluluk olarak gördük. Şunu yapabilirdik; “görmezlikten, duymazlıktan” gelebilirdik. Belki o şantajlar başarıya ulaşırdı ve örneğin bunlar hiç yayımlanmayabilirdi, konuşulmayabilirdi ama biz bunu kendimize yakıştıramadık."