HABER - Veli BALTACİ
Kiarostami, bu filminde gerçeklik ve kurgu arasındaki ince sınırları ele alıp ustaca bir şekilde işler ve hem belgesel hem de dramatik bir film deneyimi sunar.
"Yakın Plan" filmi gerçek bir olaydan ilham alır. Film, ünlü İranlı yönetmen Mohsen Makhmalbaf’i taklit eden bir adamın, Kianoush’un hikâyesine odaklanır. Kianoush, Makhmalbaf’ın hayatına dair yalanlar söyler ve onu taklit etmeye çalışmaktadır. Fakat film, bu taklit çabasının ardındaki psikolojik motivasyonları ve toplumsal dinamikleri ele almaya çalışır. Yönetmen, Makhmalbaf’ın gerçek hayatını dramatize ederken, bu dramayı belgesel tarzında izleyiciye sunar.
Hem bir belgesel hem de dramatik bir anlatı sunduğu için izleyiciyi sürekli olarak gerçek ile kurgu arasında gidip gelir. Bu, izleyicinin gerçeği sorgulamasına ve filmin ne kadar "gerçek" olduğunu düşünmesine neden olur.
Bu yaklaşım, yalnızca izleyicinin filme bakış açısını değiştirmez aynı zamanda sinemanın en güçlü özelliklerinden biri olan "gerçeklik" ile ilgili derinlemesine bir soru işareti yaratır. Film boyunca, gerçek olayların kurgusal bir şekilde nasıl yeniden yaratıldığı izleyiciye gösterilir ve bu, sinemanın olan biteni gerçek gibi sunma gücünü sorgular.
Filmin adı olan Yakın Plan, sadece filmde kullanılan sinematografik teknikle ilgili değil, aynı zamanda karakterlerin iç dünyalarına dair bir keşfi de simgeler. Kiarostami, kamerayı karakterlerin yüzlerine ve gözlerine yakınlaştırarak, onların duygusal durumlarını daha derin bir biçimde izleyiciye aktarır. Bu yakın planlar, karakterlerin içsel dünyalarını anlamak için bir araç haline gelir ve film boyunca izleyiciyi sürekli olarak bu yakın planlarla karşı karşıya kalır.
Sonuç olarak, Abbas Kiarostami’nin Yakın Plan filmi, gerçek ve kurgu arasındaki sınırları sorgulayan bir başyapıttır ve sinema tarihinin mihenk taşları arasında yerini almıştır. Kiarostami, izleyiciyi yalnızca bir filmi izlemeye davet etmekle kalmaz sinemanın gücünü, insan psikolojisini ve toplumsal yapıyı da derinlemesine gözler önüne serer. Gerçekliği sorgulayan bu film, yalnızca sinema dünyası için değil, aynı zamanda izleyicinin düşünsel ve estetik gelişimi için de önemli bir deneyim sunar.
Sinema tarihindeki önemli yapıtlar arasında yerini almış bu film, Kiarostami’nin sinemaya kattığı derinlik ve anlayış açısından eşsiz bir yere sahiptir.